Çocukların özgüvenli yetişmesi anne babaların en çok önem verdikleri konulardan biridir.

Çocuklarda Özgüven Nedir?

En basit hali ile çocuğun kendi becerilerine güvenmesi, kendine karşı iyi ve olumlu hisler beslemesidir. Becerilerinin ve yapabileceklerinin sınırını bilmesi ve gereğinde yardım almaktan çekinmemesidir.

Özgüven Ne Değildir?

Her türlü durumu yapabilir algılamak, her şeyi kendi başına halletmeye çalışmak, diğer hiç kimseden destek kabul etmemek ya da tüm sınırları zorlayarak istediği duruma ulaşmaya çalışmak ya da her türlü durumda neşeli ve kaygısız olmak özgüven değildir. Çocuk bu güven temelini öncelikle ailesinde almaktadır. 0-6 yaş grubunda bu güven duygusu büyük ölçüde şekillenmektedir. Okulda çocuğun potansiyelini tam olarak kullanmasında, derslerde başarılı olmasında, öğretmen ve çocuğun tutumundan çok, ailenin geçmişte çocuğa karşı olan tutumu önemlidir. Anne-babanın çocukla kurduğu sağlıklı ilişki kadar birbirleri ile olan ilişkileri de çocuğun özgüven duygusuna etki eder. Araştırmalar göstermiştir ki anne-babanın zayıf özgüvene sahip olması ve birbirleri ile olan ilişkilerinin sorunlu olması çocuklarda özgüven probleminin kaynağını oluşturmaktadır. Özellikle yaşamlarının ilk yıllarında çocukların anne-babalarıyla kuvvetli bir bağa sahip olduğu düşünülürse onlar için en önemli rol model ebeveynleridir.

Çocuğun en fazla ihtiyaç duyduğu şey, anne-baba tarafından sevilmek, benimsenmek,kabul görmek ve onları etkilemektir. Bu duygulardan bilerek ya da bilmeyerek mahrum bırakılan çocuğun özgüven problemi yaşaması kaçınılmazdır. Buradan hareketle, çocuklara küçük yaştan itibaren ilgi ve alakanın koşulsuz sunulması gerekir. Ebeveynin her hareketi, yüz ifadesi, jestleri, mimikleri, konuşma biçimi, söylemleri çocuğa, çocuğun önemi, değeri ve beklentiler hakkında mesaj verir. O nedenle çocukla kurulan ilişkiye önemle dikkat edilmelidir. Çocuğun herhangi bir konuda başarısız olması veya beklentilerinizi karşılamamış olması durumunda sizin onunla kurduğunuz diyalog ve beden dilinizin birbiriyle uyum içerisinde olması gerekmektedir. Davranışlar her zaman kelimelerden baskındır.

Anne-babanın yaşam biçimi çocukları sözlerden daha fazla etkiler. Çocuklar, ebeveynlerinin her zaman doğruyu yaptıklarına inanırlar. Bu nedenle de ayırım yapmaksızın onların hareketlerini, tavırlarını, olaylara yaklaşım tarzlarını taklit ederler. Çocuğunuzun özgüveninin eksik olduğunu düşünüyorsanız öncelikle kendinizin özgüven duygunuzu ve çocuğunuza karşı olan tutum ve davranışlarını sorgulamalısınız.

Ebeveynler kendi değerinden ve yeteneklerinden kuşkuluysa, çocuklarından aşırı isteklerde bulunabilir, onları aşırı koruma, bazen de ihmal etme eğiliminde olabilirler. Çocuğa aşırı baskı yapan, yüksek beklenti içerisinde bulunan anne babalar farkında olmadan çocuklarının özgüvenlerini zedeleyip tedirginliğe sebebiyet vermektedirler. Çocuk, anne babasının taleplerine karşılık verebilmek için çabalarken, aşırı paniğe kapılarak tedirgin olur ve yetersizlikle suçlanan çocuk bir süre sonra motivasyonunu yitirerek başarısız olur.

Aşırı korumacı yetiştirilen çocuklar kendilerini hiçbir zaman yeterli hissetmezler, daima başkasının desteğine ihtiyaç duyarlar. Desteksiz kaldıklarında ise başarısız olacaklarına inanırlar, kendilerini boşlukta hissederler. Aşırı korumacılığın yanı sıra, göz ardı etme tutumu da çocuğu güvensizliğe iter. Çocuğun, kendine güven duyması ve bir faaliyette başarı sağlaması için anne babası tarafından cesaretlendirilmeye, desteklenmeye ihtiyacı vardır. Önemsenmesi gereken şey ortaya koyduğu başarı düzeyi değil gösterdiği çabadır. Çocuğun gösterdiği her çaba bir kazançtır. Anne babanın tutumu çocuğun kendisini iyi hissederek mücadeleye girme isteğine yetecek  ancak sıkılmasına yol açmayacak oranda olmalıdır.

Çocuklara yaşlarına uygun görevler verilerek sorumluluk duygusunun kazandırılması, özgüven geliştirmede çok önemlidir. Çocuklar sorumluluk alacak ki kendilerini ortaya koyma, ispatlama şansı yakalayabilsinler. Burada önemli olan nokta çocuğun yaşına ve kapasitesine uygun sorumlulukların  verilmesidir.

Çocukta özgüveni arttırmak için;

-Problemin nerede ortaya çıktığı tespit edilmelidir.

-Tek bir nedene bağlı olabilecek  bir sorun değildir. Gelişim dönemlerinden herhangi birinin eksik olması güvensizliğe yol açabilmektedir. Çocuğun gelişim dönemleri kontrol edilmelidir.. (Sosyal, bilişsel, bedensel, duyusal,dil vb.)

-Çocuğun fikirleri sizin için kayda değer olmasa da onun, kendisini ifade etmesi için sonuna kadar dinlemelisiniz.

-Beklentiler yaşına ve seviyesine uygun olmalıdır

-Dil gelişimi önemli bir faktördür,geliştirmek için onunla sık sık sohbet edilmeli, diyalog kurulmalı, kelime dağarcığının gelişmesi sağlanmalıdır.

-Sevdiği, ilgi duyduğu spor faaliyetlerine yönlendirilmelidir. Başarılar elde ederek kendisini ispatlamasına olanak sağlanmalıdır. Çocuğa sorumluluk yüklenmek istendiği zaman buna uygun ortam hazırlanmalı ve çocuğa fırsat verilmelidir.

-Aile içi huzuru sağlamaya özen gösterilmelidir.

-Zaman zaman sevdiği, değer verdiği arkadaşlarını eve davet etmesine izin verilmelidir.

-Küçük de olsa çaba gösteren çocuğun emeği göz ardı edilmemeli, çocuk desteklenip cesaretlendirilmelidir.

BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN ÇOCUĞUN ÖZGÜVENİ ÜZERİNDE ETKİSİYOKTUR; ANNE-BABANIN GÖSTERDİĞİ TEPKİLERİN ÖNEMİ VARDIR. ÇOCUĞUNA DEĞER VEREN, ONU ÖNEMSEYEN, CESARETLENDİREN ANNE BABALAR, ONLARIN ÖZGÜVENLERİNİ ARTTIRIRLAR.