A. Rahmi Görkey'in bize hatırlattığı Himba kabilesinin çok güzel bir geleneği var. İsmi ''Hayat Şarkısı''.

Bugün Afrika’da varlığını sürdüren kabileler arasında Himbalar, çocukların doğum günlerini doğdukları tarihe ya da gebe kaldıkları zamana göre değil de, annenin çocuk sahibi olmaya karar verdiği güne göre hesaplayan az sayıdaki kabilelerden biridir.

Bir Himba kadını çocuk sahibi olmaya karar verdiğinde, uzaklara gider ve kendi başına bir ağacın altına oturur. Gelmek isteyen çocuğun şarkısını duyana kadar sessizliği dinler. Bu çocuğun şarkısını işittiğinde, çocuğun babası olacak erkeğe gelir ve şarkıyı ona öğretir. Çocuğa hamile kalacağı ilişkiyi yaşadıklarında, çocuğun şarkısını ona bir davet olarak birlikte söylerler.

Gebe kaldığında, anne bu şarkıyı ebelere ve köyün yaşlı kadınlarına öğretir, öyle ki, çocuk doğduğunda, yaşlı kadınlar ve insanlar, doğan bebeğin etrafında toplanır ve ona “hoşgeldin” demek üzere, çocuğun şarkısını söylerler. Çocuk büyüdükçe şarkısı diğer köylülere de öğretilir. Eğer çocuk düşer veya yaralanırsa biri onu kaldırır ve ona çocuğun şarkısını söyler. Ya da çocuk harika bir şeyler yaptığında, ergenlik törenlerinden geçmeye başladığında, bu kişiyi onurlandırmanın bir yolu olarak, köylüler ona kendi şarkısını söylerler.

Himba kabilesinde, çocuğun şarkısının tüm kabile üyeleri tarafından söylendiği bir diğer durum daha vardır. Eğer bir Himba kabile üyesi kadın ya da erkek bir suç işler ya da Himba toplumsal normlarına aykırı bir şey yaparsa, köylüler onu köy merkezine çağırır ve topluluk etrafını çevirerek hep birlikte ona doğum şarkısını söylerler.

Himbaların doğruluğa çağırma yolu bir ceza değil, bir sevgi ve kimlik hatırlatmasıdır. Kendi şarkınızı fark ettiğinizde, bir başkasını incitecek herhangi bir şey yapma arzusu ya da gereksinimi duymazsınız. Evlilikte şarkılar birlikte söylenir. Ve son olarak, bir Himba kabile üyesi yatağına uzandığında, ölmeye hazır olduğunda onun şarkısını bilen herkes toplanır ve şarkıyı söyler - o kişinin şarkısı son kez söylenerek uğurlanır..

Ne kadar güzel bir gelenek değil mi?

Hani bir tabir vardır ya, ''fabrika ayarlarına dönmek'' diye, sıfırlanmak özüne dönmek için söylenir. İşte tam da Hayat şarkısı bir insana tüm hayatı boyunca kendini kim olduğunu hatırlatmak için çok güzel bir araç.Himbalar çok şanslı…

Hayatta inişler, çıkışlar, korkular, sevinçler, umutlar herşey var. Özellikle karamsarlığa düşüp dibe düştüğümüzde bizi bize hatırlatan güç alacağımız yaşama sevincimizi geri getiren itici kuvvet gerekiyor. Maalesef bizlerin bir Hayat şarkısı yok. Lakin içimizdeki Ben'i bulduğumuzda yani kendimizin kim olduğunu anladığımızda, kendimize inanıp, gücümüzü elimize aldığımızda hayatla başa çıkıp hatta dans edebiliriz. Ben kimim sorusu ile başlayıp özümüze dönme yolculuğunda kendimizi tanımak için atacağımız her adım hayatımızda iyileşme getirecektir. Hani kendinden memnun olma durumu vardır ya, buna kendini bilerek, tanıyarak (sınırlarını-tavırlarını-tepkilerini-duygularını-davranışlarını) kabul ederek başlayabiliriz. Kendimizi hatırladığımız, bildiğimiz, kabul ettikçe genişleyip büyüdüğümüz sevinçli huzurlu günlerimiz olsun.

Sevgilerle…

- - - - -