Psikosomatik hastalık, ruhun yaşadığı sıkıntılı durumdan bedenin etkilenerek sorun yaşamasıdır. Psiko “ruh“, soma ise “beden“ anlamına gelmektedir.

Ruh ve beden bir bütündür. Biri hastaysa diğerinin etkilenmemesi mümkün değildir. Psikolojik ihtiyaçların giderilmemesi fiziksel dengenin bozulmasına neden olabilmektedir. Ruhsal dengenin bozulmasıyla birlikte bedensel yakınmalar başlayıp, psikosomatik hastalıklar ortaya çıkmaktadır.                                                                                                                                    

Psikosomatik hastalık, ruhun yaşadığı sıkıntılı durumdan bedenin etkilenerek sorun yaşamasıdır. Psiko “ruh“, soma ise “beden“ anlamına gelmektedir. Literatürde somatizasyon bozuklukları olarak adlandırılır. Somatizasyon; bedenselleştirme demektir. Kişinin fiziksel belirtiler yaşayarak doktora başvuruyor olması, beraberinde tetkiklerin temiz çıkması ve doktorun yaşadığınız durumun psikolojik olduğunu söylemesi…

Somatizasyon bozuklukları, merkezi sinir sistemle ilgili olduğu için tüm beden etkilenmektedir. Örneğin bir sınavımız var ve sınavda kötü not alacağınıza dair bir inancınız var ve zihninize ‘başaramayacağım, ben yeterli değilim’ gibi negatif düşünceler üşüştüğünde bedeninizde baş ağrısı, mide bulantısı, karın ağrısı, migren, yüksek tansiyon, uyuşma, eklem ağrıları gibi fizyolojik belirtiler görülebilir.

“Bedeniniz içeride bir şeylerin doğru gitmediğini size haber verir fakat siz bunun farkında olmazsınız.”Suzanne O’Sullivan

Fibromiyalji, kalp, yüksek tansiyon, obezite, şeker, egzama, zona, saç dökülmesi, migren, astım, kas ağrıları, İrritabl bağırsak sendromu, döküntüye neden olan cilt hastalıkları, karın ağrıları, regl ağrısı, kolit, romatoid artrit aynı zamanda ülser ve troid gibi hastalıklar en sık görülen psikosomatik rahatsızlıklardır. Tüm bunların altında baş edemediğimiz stres yatmaktadır. Çünkü baş edemediğimiz stres, bir süre sonra bedenimizin herhangi bir yerinde hastalık olarak yeniden karşımıza çıkıyor ve bunu yaparken de bizi bedenimizin en zayıf ve savunmasız yerinden vuruyor. Bu hastalıkların ortaya çıkışını tetikleyen psikolojik mekanizmayı ele almadan tedavi mümkün değildir. Örneğin, hipertansiyon hastası, sadece ilaç kullanımı ve diyet ile hastalığı atlatamamaktadır. Sorunu tamamen çözebilmek için tansiyonunu yükselten nedenleri, vücudunun tepki mekanizmasını ve gevşeme tekniklerini de öğrenmesi gerekiyor. Altta yatan stres yapıcı faktörler ortadan kaldırılmadığı takdirde diyet ve egzersiz listeleriyle obezite yok edilemiyor.

Kelimelere dökemediğimiz bastırılmış, çözüm bulamamış duygular, hüzünler, acılar, korkular, kızgınlıklar, kayıplar, kin, nefret, öfke, çaresizlik, umutsuzluk, hayal kırıklıkları, bedende uyuşma, ağrı olarak ortaya çıkar. Psikosomatik rahatsızlıklarda yaşanan bu bedensel belirtiler, yapılan nörolojik, fizyolojik araştırmalar sonucunda hiçbir fiziksel bulguya rastlanmaz. Bu kişiler çoğunlukla hastanelerin acil servislerine giderler ve çoğu zaman ilaç kullanmalarına rağmen şikâyetlerde bir azalma görülmez. Bu sorunların nedeni ise  “psikolojik kökenli” olarak açıklanır psikolog ya da psikiyatristlere yönlendirilir.

Duygularını dışarıya yansıtamayan, kendilerini ifade edemeyen,  “hayır “ demekte güçlük çeken, sınır koyamayan, güvensiz ve endişeli kişilerde daha sık görülür. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmektedir. Bilinçaltlarında saklayan kişilerin kızgınlıkları ve sıkıntıları bedene yansımaktadır. Bir başka bir ifadeyle dilin söyleyemediğini beden söylemektedir.

“Her hastalık evvela ruhta başlayıp, sonra vücuda sirayet etmiş bir isyandır.“ Peyami Safa

Bedenimiz ruhumuzdan bağımsız değildir. Bu sebeple bedensel sıkıntılarda ruhsal durumlar göz ardı edilmemelidir. Bu hastalık fizyolojik kaynaklı değil, kişiyi içten içe yiyip bitiren zihinsel çatışmaların ya da çözümlenmemiş problemlerin sonucudur.

PSİKOSOMATİK HASTALIKLARIN NEDENLERİ?

Psikosomatik rahatsızlar, kişinin içinde duygusal ve zihinsel olarak çözülmemiş çatışmalardan ya da travmalardan meydana gelebilir. Ayrıca bunun yanı sıra yapısal faktörler, kalıtımsal nedenler, kronik olarak depresyonlu kişiler ve ya kronik olarak anksiyeteli kişiler, erken çocukluk döneminde başlayan bireyleşme gelişimindeki eksiklik, kişinin aşırı mükemmelliyetçi, hırslı olması, ayrıntılara fazla takılıp kalması, işkolik olması ve çocuklukta yaşanan travmalar psikosomatik hastalıkların ortaya çıkmasına neden olur. Böyle bir durumda çok zaman kaybetmeden ve kronikleşip daha zor bir durum almadan psikolojik yardım almaya başlamak gerekir.

PSİKOSOMATİK HASTALIKLARIN TEDAVİSİ NELERDİR?

Tedavi sürecinde en önemli nokta, kişinin hastalığında psikolojik nedenlerin de olduğunu kabul etmesi ve tedavisinde psikolojik desteğe yer vermesidir. Psikosomatik hastalıkların tedavisinde kullanılan bir çok terapi yöntemi vardır..

Terapistler psikosomatik bozuklukların tedavisinde;  Bilişsel davranışçı terapi, hastalara problemleriyle baş etmenin yollarını öğretmek açısından son derece faydalıdır. Rahatlama teknikleri her zaman etkilidir. Olumlu sonuçlar verecek zihinsel ve duygusal çatışmaların tedavisinde etkili olan  bir başka terapi yöntemi psikanalizdir. Psikosomatik hastalıkların tedavisinde EMDR yöntemi de oldukça etkilidir. Psikodrama gibi bir grup terapisi de etkili olabilir. Bu terapi destekleriyle kişinin stresle başa çıkabilme becerisi kuvvetlenir, hayata bakışında sağlıklı düşünceler üretebilmesi sağlanır. Sağlıklı, güzel günler diliyorum hepinize.

Saygılarımla…

Uzm Psikolojik Dnş: Hümeyra Yetkin