İstanbul büyükşehir belediyesini, hepinizin bildiği gibi 2019 Mart ve Haziran aylarında yapılan üst üste 2 seçimi de, CHP adayı Ekrem İmamoğlu üst üste 2 kez alarak kazanmıştı. Belediyelerde sık sık gerek seçim atmosferinde, gerekse belediye meclis toplantılarında, siyasi partiler, usulsüzlüklerden, kamu zararından, yolsuzluklardan bahsederler, birbirlerini acımasızca eleştirirler, suçlarlar ancak bunları bir türlü gerekli mercilere taşımazlardı.

Normal seçimsiz dönemlerde bu işler rafa kaldırılırdı. İBB seçimleri sonrası da başkan Ekrem İmamoğlu bu tür dosyaları yargıya intikal ettirmiyor diye, kamuoyundan ve hatta kendi partisinden tepki almaya başlamıştı. Kumkapıya araçları sergilediniz de ne oldu gibi bu ve bunun dışında bir çok konuda serzenişler oluyordu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu bekleneni yaptı.

Sözcünün haberine göre; Eski İBB genel sekreter yardımcısı olan ve şu an Ulaştırma Bakanlığı görevini yürüten Adil Karaismailoğlu'nun da aralarında bulunduğu 8 İBB yöneticisi, Eski Medya A.Ş genel müdürü Abdurrahman Tığlı ve 6 şirket çalışanı hakkında suç duyurusunda bulundu. Gerekçe olarak, İBB şirketi olan, Medya A.Ş de işlerin tamamı sözleşmelere teknik şartnameye uygun olmayarak yapılması ve Hakedişler usulüne uygun olmaması, Bu nedenle 15 milyon 458 bin Tl kamunun zarara uğratıldığı gerekçesi ile dava açıldı.

Yapılan doğru bir şeydir. Konu yargıya taşınmıştır, yorum yapmam yapamam. Asıl meseleye değinmek istiyorum. Bu ve benzer olayları, seçim meydanlarında ve meclis toplantılarında söyleyip, hiç bir şey yapmamak, toplum nezninde siyasete güveni yok etmekte, kurumlar arasında siyaset güven kaybetmektedir. Sadece bununla kalmamakta; Çamur at izi kalsın mantığı, herkes bir birini karalamakta,varsa suçlular da ortaya çıkarılmamakta, aynı yanlışlar, usülsüzlükle, yolsuzluklar başkaları tarafından tekrar tekrar yapılıp sürüp gitmektedir.

Yapanın yanına kar kalıyor veya hiç bir şeye bulaşmamış kişiler haksız yere suçlanıyor. Bu kuru söylevleri bırakıp, bütün kamunun bütün kurumlarında, yerel de, genel de, her dönemi ve her yeri kapsayan temiz eller harekatı başlanmalıdır. Kaybolan güveni ancak bu şekilde yeniden siyaset kurumu kazanabilir. Bu nedenle İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun bu girişimini toplum adına önemsiyorum.