TEL: 0212 269 22 21 Elips Koleji'nde aldığı eğitimin ardından 2020 YKS Eşit Ağırlık alanında derece yapan ve Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü'nü kazanan Yunus Emre Ermiş, başarısının sırrını Sarıyer Posta Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu'na anlattı. Ermiş, üniversiteye hazırlanan öğrencilere de 'inanın ve düzenli çalışın' mesajı verdi. 2015 yılında kurulan Elips Akademi, Özel Elips Kişisel Gelişim Kursu olarak Etiler ve Sarıyer şubelerinde eğitimine devam ederken, Elips Koleji de sunduğu kaliteli eğitim ile öğrencilerin hayallerindeki üniversiteleri kazanmalarını sağlıyor. Bu öğrencilerden biri de Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü'nü kazanan Yunus Emre Ermiş. MOTTOSU 'BİLGİ, BİRİKİM, BAŞARI' Kurs ve yayıncılık tecrübelerini okul sistemine aktarmaya karar veren Elips Koleji, alanında uzman akademik kadrosu ile 'Bilgi, Birikim, Başarı' mottosu ile faaliyet gösteriyor. "FEN LİSESİNİ BIRAKTIM VE EĞİTİMİME ELİPS KOLEJİ'NDE DEVAM ETTİM" 2020 YKS Eşit Ağırlık alanında derece yapan ve Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü'nü kazanan Yunus Emre Ermiş, "Fen lisesinde okuyordum ve bu okulu bırakmak istemiyordum. Çünkü fen lisesi mezunu olmak insana her zaman bir değer katıyor. Fakat ablam Elips Koleji'nde öğretmendi ve kurumu anlattı. Verilen eğitim kalitesinden ve sistemden bahsetti. Ardından Sercan Hoca ile tanıştım. Kendisinin fikirleri ve projelerini dinledim. Bunun üzerine fen lisesini bıraktım ve eğitimime Elips Koleji'nde devam ettim. Fen lisesinde olmama rağmen derslerim çok iyi değildi. Her ne kadar başarabileceğime inanmasam da tek hayalim Boğaziçi Üniversitesi idi. Fakat Sercan hocam bana her zaman başarabileceğimi söyledi" diye konuştu. "HERKES HAYALİNİN PEŞİNDEN KOŞMALI" "Herkes hayalinin peşinden koşmalı" diyen Ermiş, "Benim önümde çok güzel bir örnek vardı. Abim aynı üniversite ve bölümden mezun oldu. Onun üniversite hayatı ve sonrasında yaptıklarını hep çok yakından takip etme fırsatım oldu. Ben de bu yüzden aynı yoldan gitmek istedim. Aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi’nde herkesin özgür olması, her çeşitte insanın bir arada problemsiz yaşaması, herkesin her fikre açık ve saygılı olması kısacası huzurlu bir eğitimin olması beni cezbeden önemli faktörler arasındaydı. Öncelikle hedeflerini en tepeye koymalarını tavsiye ediyorum ve ona göre planlı bir şekilde çalışmalarını tavsiye ediyorum. Her ülkenin başarılı ve çalışkan insanlara ihtiyacı var. Bizim ülkemizin de bu ihtiyacını bizler karşılayacağız. Hep birlikte çok çalışarak el ele verip ülkemizi taşıyabildiğimiz kadar ileriye taşıyalım" ifadelerini kullandı. "ÖNCELİKLERİ TÜRKİYE OLMALI" Ermiş, "Benim hayallerimden biri de yurtdışına çıkmak. Fakat asıl hedefim ülkemizde olmayıp da başka ülkelerde olan bilimsel çalışmaları Türkiye'ye getirmek. Kariyer hedefleyen arkadaşlarımızın da önceliklerinin Türkiye olmaları gerektiğini düşünüyorum" dedi. "SANA ÖZEL BİR SORU BANKASI OLUŞTURULUYOR" Koçluk sistemi ile ilgili konuşan Ermiş, "Her okulda olması gereken harika bir sistem fakat çok az okulda bulunuyor. Her bir öğrencinin koçu oluyor ve onunla birebir ilgileniliyor. Ben bu sene koç hocamla 7/24 iletişim halindeyim. Gerek dersler gerek motivasyon gerekse psikolojik destek anlamında çok faydalı bir sistem. Okula başladığımızdan itibaren birçok denemeye girdik. Analiz sisteminde denemeler de hangi soruları yanlış yaptığın ve hangi konularda eksik olduğun ortaya çıkıyor. Daha sonra ise bu konular üzerinden sana özel bir soru bankası oluşturuluyor. Bu soru bankasında sadece eksik olduğunuz konular olduğu için büyük bir eksikliği kapatmış oluyorsunuz" şeklinde konuştu. ELİPS KOLEJİNDE 'OKULHANE' UYGULAMASI Sınav stresinin öğrenciyi yorduğunu söyleyen Ermiş, "Sınava hazırlanan birçok öğrenci ev okul ve sınavlara hazırlık kursu arasında mekik dokuyor. Bu da öğrenciyi fiziksel ve psikolojik yorgunluğa sürüklüyor. Elips kolejinde ise okulhane uygulamasını görmektesiniz. Yani hem okul hem sınavlara hazırlık kursu. Öğrencilerin hem fiziksel hem psikolojik olarak daha az yorulmasını sağlıyor. Ben bu yıl bunun faydasını çok gördüm" diye konuştu. "ÖĞRENCİNİN SOSYAL HAYATININ KISITLANMASINA KARŞIYIM" "Ben kesinlikle sınava hazırlanan bir öğrencinin sosyal hayatının kısıtlanmasına karşıyım" diyen Ermiş, "Her şeyden kendini uzaklaştırıp sadece ders çalışmak, ucunda basarı olsa da öğrenciye psikolojik anlamda büyük zarar verebilir. Ben bu sene sosyal hayatımdan hiç kısmadım ve asıl başarının sosyal hayatından ödün vermeden çalışıp başarmak olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu. "ELİPS KOLEJİ'NİN İYİ BİR TEKNİK ALTYAPISI OLDUĞUNU GÖRDÜM" Corona virüs salgını sürecinin eğitime etkisini değerlendiren Ermiş, "Pandemi dönemi bütün dünyayı derinden sarsan kimilerinde büyük yaralara yol açan bir dönem oldu. Benim pandemi döneminde verdiğim en iyi karar pes etmemek ve daha çok çalışmak oldu. Ve hep şunu düşündüm: Normal şartlar altında herkes başarabilir. Önemli olan zor şartlar altında başarmak. Elips Koleji'nin pandemi döneminde iyi bir teknik altyapısı olduğunu gördüm. Çok sık online dersler oldu. Öğretmenlerimizden zor şartlar altında olan bazıları, evinden okula gelerek bizlere ders verebilmek için uğraştılar. Hem öğretmenlerimiz hem de bu teknik altyapıyı sağlayan okul sahiplerimizin ayakta alkışlanması gerektiğini düşünüyorum" dedi. "BAŞARABİLECEĞİNE VE HEDEFLERİNE ULAŞABİLECEĞİNE İNANDI" Elips Koleji Müdürü Sercan Çelebi, "Açıkçası Yunus Emre ile ilk tanıştığımızda kendisine çok güveni yoktu. 'Başarabilir miyim, başaramaz mıyım?' çekincesini yaşıyordu. Kendisi ile sık sık sohbet ettik. Takıldığı soruların çözümü için saatlerce peşimizden koştu. Hiçbir zaman vazgeçmedi. Bir noktadan sonra başarabileceğine ve hedeflerine ulaşabileceğine inandı. Bu inanca sahip olduktan sonra da sadece bizim dediklerimizi dinledi ve yönlendirmelerimize uydu" ifadelerini kullandı. "SUNDUĞUMUZ KALİTELİ EĞİTİM İLE GÜN GEÇTİKÇE BÜYÜYORUZ" Kurumun kuruluş serüvenini anlatan Çelebi, "Elips Koleji 2015 yılında 4 öğrencimiz ile çıktığımız serüven ile kuruldu. Faaliyetlerimiz ilk olarak bir apartman dairesinde butik konsept ile başlamıştı. Kuruluş misyonumuz şu anda olduğu gibi tamamen öğrenci odaklı. Onların kaliteli eğitim alması ve mutlu olması bizim için olmazsa olmaz. Biz reklam veya tanıtımdan ziyade sunduğumuz kaliteli eğitim ile gün geçtikçe büyüyoruz. 4 öğrenci ile çıktığımız bu yolda gün geldi bulunduğumuz daireye sığmadık, üst katı tuttuk, orası da yetmedi. Ardından Sarıyer'de sınavlara hazırlık kursu açtık. Daha sonra velilerden bize okul olmamıza yönelik bir talep geldi. Bu talebe kayıtsız kalmadık ve geçtiğimiz yıl Elips Koleji olarak faaliyete başladık. Ayrıca Levent ve Sarıyer'deki sınavlara hazırlık kursu da devam ediyor" dedi. "BAŞARI KRİTERİ KİŞİDEN KİŞİYE DEĞİŞİYOR" "Elips Koleji olarak veli ve öğrencilerimize üniversite başarısı sunuyoruz" diyen Çelebi, "Sınavlara hazırlık kursunda da bu misyon ile hareket ediyoruz. Kursta farklı okullardan öğrencileri iyi dereceler ile üniversitelere yerleştiriyoruz. Fakat okul statüsünde ise öğrenci profili değişebiliyor. Biz başarıyı öğrencinin ulaşmak istediği hedef olarak görüyoruz. Bir öğrenci ilk 100 bin içerisinde olmak istediğinde bu hedefine ulaşmasını da başarı olarak görebilirsiniz, ilk 100'e girmek isteyip de bunu gerçekleştirmesini de başarı olarak düşünebilirsiniz. Başarı kriteri kişiden kişiye değişiyor. Öğrencimiz Yunus Emre'nin tek hayali Boğaziçi Üniversitesi idi. Bu hedefine ulaştırdık ve bunu başarı olarak görüyoruz. Kurum olarak vizyon ve misyonumuz bu şekilde" şeklinde konuştu. "ÖĞRENCİLER DERSE NEREDEN BAŞLAYACAKLARINI BİLMİYOR" Çelebi, "Öğrencilerimiz sosyal hayatın içerisinde olmayı çok seviyor. Halk tabiri ile sokakta gezmeyi seviyorlar. Öğrenciler derse nereden başlayacaklarını bilmiyor. En büyük sıkıntıları bu. Düzenli bir plan içerisinde sadece ders çalışmaya odaklanmaları ve inanmaları gerekiyor. Ders çalışmak isteyen çocuklar için okul veya evde olmak fark etmez. Bilgiye ulaşmak istedikleri takdirde her türlü bunu sağlayabilirler. İnternet üzerinden farklı kaynaklardan bilgiye ulaşabilirler" diye konuştu. "AİLE İLE ÇOCUK ARASINDA BİR ÇATIŞMA OLUYOR" Çelebi sözlerini şöyle tamamladı: "Velilerimizin en büyük problemi 'Çocuğum ders çalışmıyor' konusunda. Aileler pandemiden önce gün içerisinde bu kadar zaman geçirmedikleri için çocuklarının nereden nereye geldiklerinin farkında olamayabiliyor. Çocuk evde 5 saat ders de çalışsa 'Neden 8 saat çalışmıyorsun?' diye soruyorlar. Aileler öğrencinin çalıştığı saatten ziyade çalışmadığı süre ile ilgileniyorlar. Bu da ister istemez aile ile çocuk arasında bir çatışmaya dönüyor. Öncelikle çocuk için eğitimciler ile birlikte doğru bir planlama yapılmalı. 2 saat ders çalışan öğrencinin ilk etapta 8 saate değil, bu süreyi 3 saate çıkarmak için bir yol izlenmeli." Konaklar Mah. Meşeli Sok. No: 19 4. Levent www.elipskoleji.com SARIYER POSTA GAZETESİ