Kadınlar, yaşamın en zorlu alanlarını bile yaptıkları naif dokunuşlarla estetik katıp, güzelleştiriyor. İş hayatında olduğu gibi ev hayatında da harikalar yaratmayı başarıyorlar. Çiçek serasında çalışan İlknur Hanım, sebze serasına emek veren Aksu Hanım ya da restoran işletmeciliği yapan Leyla Hanım… Hepsinin ortak noktası hem evde hem de iş yerlerinde çalışıyor olmaları.

"Kadın olmaktan gurur duyuyorum", "Hamileyim ve işimin başındayım", "Biz iş hayatında varız erkekler de ev hayatında olmalı", "Eşim işten çıkıp eve geldiğinde kumandayı eline alıyor ve dinlenebiliyor", "Erkekler bizimle aynı hayatı paylaşmıyor", "Türk erkekleri evde çalışmayı bilmiyor…" Bu cümleler iş hayatını başarılı bir şekilde yürütmenin yanı sıra evdeki işlere de büyük bir özveriyle emek veren kadınlara ait. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yaklaşırken kadınlar iş hayatında var olmanın mutluluğunu dile getirerek, evde kendilerine yardım etmeyen erkeklerden ise dert yandı. Peki, onlar için hayat nasıl ilerliyor?

"ERKEKLER YAN GELİP YATMASIN, EŞLERİNE YARDIM ETSİNLER"

"Serada çalışıyorum, sonra mesaim evde de devam ediyor” diyen İlknur Hanım, on yıldır iş hayatının içinde olduğunu söylüyor. Serada çiçeklerin arasında çalışmak beni çok mutlu ediyor diyen İlknur Hanım, "Erkekler eşlerine evlerde yardım etmeli. Kadın da erkek de çalışıyorsa evde herkes bir işin ucundan tutmalı. Erkekler öyle yan gelip yatmasınlar evlerde, eşlerine yardım etsinler" dedi. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ile ilgili görüşlerini söyleyen sera işçisi İlknur Hanım iş ve ev hayatını birlikte yürütmenin kadınların üzerindeki yüklerini "Eşim bana çok yardım etmiyor, evde 13 yaşında bir kızım var. O bana ev işlerinde yardımcı olabiliyor. Erkekler için aynı şey geçerli değil. Eşim işten çıkıp eve geldiğinde kumandayı eline alıyor ve dinlenebiliyor. Ben yemek yapmak, masayı hazırlamak, bulaşıkları yıkamak, çamaşırları temizlemek ve evin diğer ihtiyaçlarını gidermek için yine çalışmak zorunda kalıyorum" sözleriyle anlattı.

"HAMİLEYİM VE İŞİMİN BAŞINDAYIM"

Dört yıldır serada çalışan Şevval Kaptan, Gümüşdere’de çiçek yetiştiriciliği yapıyor. Kadın - erkek ilişkilerinde dengenin önemine değinen Kaptan, "Biz kadınlar çok güçlüyüz, ben şu an hamileyim ve işimin başındayım. Bu işletmede anneler çocuklarla beraber iş yerine gelip çalışabiliyorlar. Ama her iş yerinde mümkün olmuyor. Erkekler ev hayatında bir tık daha geri planda kalıyorlar. Ayrıca eşlerimiz işten geldikten sonra dinlenme alanına geçebiliyorlar ama kadınların böyle bir alanı ya da zamanı olmuyor. Kadının iş hayatı devam ederken evdeki iş hayatı da devam ediyor. Bu durum herkeste farklı duygular yaratabilir ama ne olursa olsun kadınların iş hayatında yer alması harika bir şey. Ben eşimden yana şanslıyım o bana yardımcı oluyor. Ben herkesin bu şekilde hayatı paylaşmasını çok isterim. Ben şu an hamileyim, ev de eşimden iş yerinde de kadın arkadaşlarımdan destek görüyorum. Ben de onlara her an yardımcı oluyorum. Kadınlar hamileyken, çocuk büyütürken ya da ev hayatını düzene koyarken hep iş hayatında o yüzden iş yükümüz daha fazla" diye konuştu.

"BİZ İŞ HAYATINDA VARIZ ERKEKLER DE EV HAYATINDA OLMALI"

Kadının hayatının sadece evdeki işten ibaret olmaması gerektiğini dile getiren Aksu Hanım, kadının iş hayatında var olmasının her şeyi daha da güzelleştireceğine inanıyor. "Kadın elinin değdiği zaman her şeyin daha iyi olacağını düşünüyorum" diyen Aksu Hanım, "Benim çocuklarım evde bana yardımcı oluyorlar. Onları bu bilinçle yetiştirmek istiyorum. Kadınlar öncelikle kendilerine güvenmeli. Kendimizi geliştirdiğimiz zaman hayata bağlanırız. Ben hem evde hem de işte var olan bir kadın olarak erkeklerin kadınlara sevgiyle, hoşgörüyle yaklaşmalarını öneriyorum. Biz iş hayatında varız erkekler de ev hayatında olmalı" ifadelerini kullandı.

"ERKEKLER BİZİMLE AYNI HAYATI PAYLAŞMIYOR"

Leyla Yakut bir restoran işletmecisi. İş hayatında olmanın tek eksisi evde de çalışınca hissedildiğini ifade ediyor. Yakut, "Çalışan kadın aynı zamanda evde de çalışıyor. Erkekler bizimle aynı hayatı paylaşmıyor. Evde eşitlik yok. Türk erkekleri evde çalışmayı bilmiyor. Ben oğlumu böyle yetiştirmiyorum. Eşine yardım etmesini ve hayatın zorluklarını paylaşmasını isterim. Erkekle aynı anda da eve girsek de tüm işi kadınlar yapıyor" şeklinde konuştu.

"KADIN OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM"

Diş hekimliği yapan Sibel Güngör Özerk ise şunları söyledi: "Kadınların hayatlarında onlara destek olan insanlar olmazsa işleri daha da zorlaşıyor” diyen Özerk, “İş hayatında olan kadınlar eve gittiklerinde de ev işleriyle boğuşuyorlar. Bu sadece kadının sorumluluğunda olan bir şey değil, erkekler kadınlara evlerde destek vermeli ve iş bölümü yapılmalı. İstediğimiz zaman üstesinden gelemeyeceğimiz herhangi bir şey yok. Kadın olmaktan gurur duyuyorum."

SARIYER POSTA GAZETESİ