Büyükşehir Yasası’yla, Büyükşehir’in mülki sınırları içinde kalan tüm köy ve belediyelerin kamu tüzel kişiliklerinin kaldırmasıyla başlayan mülkiyet sorunu devam ediyor. Yasa nedeniyle Kilyos merkezde bulunan 12 hanenin tapu sorunu çözüme kavuşamazken 5 hanenin daha aynı sorunla karşı karşıya olduğu öğrenildi.


“Büyükşehir Yasası” nedeniyle köy statüsünden mahalle statüsüne geçen Sarıyer’in birçok yerleşim yerinde sorunlar bitmek bilmiyor. Başta köylülerin işletmiş olduğu sahiller olmak üzere mera arazisi ve tapusu olmayan yerleşim yerlerinin kullanım hakkı yasa nedeniyle İBB’ye geçti. Bu süreç aynı zamanda birçok köyün mağdur olmasında neden oldu. Sahilleri,  tarım arazileri, meraları alınan köylülerin şimdi de evlerinin ellerinden alınması söz konusu.

Yasa nedeniyle sorunların sıklıkla yaşandığı yerlerden birisi de Kilyos oldu. Yasa gereği Kilyos merkezde bulunan 12 hane için tapuları olmadığı gerekçesiyle kamulaştırma süreci başlatıldı. 12 hane için başlatılan süreç çözüme kavuşturulmadan 5 hanenin daha aynı sorunla karşı karşıya kaldığı öğrenildi.

Mera arazisi üzerine bulunan hanelere hazine el koyarken Sarıyer Belediyesi ise mülkiyet hakkının kendisinde olduğunu gerekçe göstererek konuyu mahkemeye taşıdı. 5 hanenin mahkeme süreci devam ederken durumdan şikâyetçi olan köylüler evlerin açık ihale usulüyle değil, ödeyebilecekleri fiyatlarla kendilerine satılmasını istiyorlar.

 Kara kara düşünüyoruz”


Konuya ilişkin gazetemize konuşan Kilyoslu Edibe Yıldırım, endişeyle süreci takip ettiklerini söyledi. Kilyos’ta doğup büyüdüğünün altını çizen Yıldırım, “Evlerimizin hepsi çok eskiden yapılmış. Bu evlerimiz mera arazisinde yapılmış durumda.  Farklı tarihlerde yapılan kadastro çalışması sonucu bazı hanelere tapu verilmiş. Doğduğumuz ve büyüdüğümüz evlerimizin bu durumda olması bizleri üzüyor. Bize ‘Çıkın!’ dedikleri zaman ne olacağını düşünüyoruz. Biz bu durumun çözülmesini istiyoruz. Mağdur olan insanlar kara kara düşünüyor. Talebimiz bizleri mağdur etmeyecek bir ödeme planının çıkartılmasıdır” şeklinde konuştu.

Dilek Hanlar ise, durum karşında çaresiz kaldıklarını ifade ederek, “35 senedir burada oturmaktayım. Sarıyer’den evlenerek gelin olarak geldim buraya. Ben de bu durumdan dolayı çok üzülüyorum. Sorunun nasıl çözüleceği konusunda da bir fikrim yok. Şimdilik en yakın çözüm ödeyeceğimiz oranda taksitlendirmelerin yapılması. Ödemelerden sonra bizlere tapularımızın verilmesi ise temel talebimizdir. Bu araziler için çıkartılan değer doğru değil. Yani biz buraya yerleştiğimizde buraların değeri bu kadar değildi. Dolayısıyla buraya değer katanlar bizleriz. Kilyoslulara ödeme konusunda kolaylıkların sağlanması gerekiyor. Öncelikli olarak bizlere hak tanınması gerçekliyor” şeklinde konuştu.