Dünyanın dört bir yanında etkisini gösteren koronavirüste dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor. Virüsün görüldüğü çoğu ülke büyük bir seferberlik ilan edip koronavirüs ile mücadele kapsamında aşı ve ilaç çalışmalar yürütüyor.

Prof. Dr. Ercüment Ovalı koronavirüs tedavisinde Twitter hesabından heyecanlandıran bir haberi duyurdu. Ovalı yaptığı açıklamada dornaz alfanın koronavirüs hastalarının tedavisinde klinik testlere alınması gerektiğini ifade etti. Dornaz Alfa ilacı nedir? Dornaz Alfa koronavirüs tedavisinde mi kullanılacak?

İŞTE BU SORULARIN CEVABI

Dünya genelinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısı 140 bini geçti. Bu gelişmeler ışığında ülkeler virüsle mücadelede aşı bulmak adına büyük bir çaba sarf ediyor. Koronavirüs ile ilgili flaş gelişmeler peş peşe yaşanırken Prof. Dr. Ercüment Ovalı koronavirüsün tedavisi kapsamında heyecanlandıran bir açıklama yaptı. Ovalı'nın açıklamasında Dornaz Alfa altını çizmesinin ardından "Dornaz Alfa nedir" sorusu gündemin ilk sıralarında yer aldı. Dornaz Alfa nedir? Dornaz Alfa koronavirüs tedavisinde mi kulllanılacak?

İŞTE DETAYLAR

PROF. DR. ERCÜMENT OVALI'NIN AÇIKLAMASI
"1 aydır laboratuvarda çalıştığımız bir ilacın ismini 23 nisanda açıklayacaktık ancak o kadar etkili duruyor ki insanların hayatını kurtarabilir. İnsanların hayatından gün çalmak istemedik. Acilen Dornaz alfa hastaların tedavisinde klinik testlere alınmalı. kahramanlarıma teşekkür ederim."

DORNAZ ALFA NEDİR?
Dornase alfa DNA'yı seçici bir şekilde parçalayan bir enzim olan rekombinant insan deoksiribonükleaz I'in ( rhDNaz ) yüksek derecede saflaştırılmış bir çözeltisidir. Dornaz alfa, kistik fibroz hastalarının balgam / mukusunda bulunan DNA'yı hidrolize eder ve akciğerlerdeki viskoziteyi azaltır ve salgıların daha iyi temizlenmesini sağlar.

Dornaz alfa (Rekombinan insan DNaz), human DNaz I enziminin rekombinant formudur, bu nedenle “rekombinant human DNAz” (rhDNaz) olarak da alandırılır. Bu ilaç, KF hastalarının mukusundaki nekroza uğramış nötrofillerden açığa çıkan çok miktardaki serbest DNA’yı yıkmak ve böylece solunum yolu sekresyonlarının viskoelastisitesini azaltmak, mukusun klirensini artırmak ve solunum yolu enfeksiyonlarının sıklık ve şiddetini azaltmak yoluyla akciğer fonksiyonlarını korumak ya da iyileştirmek amacıyla geliştirilmiştir.

ERCÜMENT OVALI KİMDİR?
 

Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Ercüment Ovalı'nın adı 11 Mart'tan sonra, yani koronavirüs salgınının Türkiye’de görülmeye başlamasıyla sıklıkla duyulur oldu. Uzun yıllardır pek çok önemli çalışmaya imza atan bilim insanı Ercüment Ovalı şimdilerde ise koronavirüs hakkındaki çalışmalarıyla ses getiriyor. Ercüment Ovalı'nın virüse karşı çalışma arkadaşlarıyla yaptıkları kamuoyu tarafından heyecanla takip edilirken, ülkemizin yetiştirdiği bu değerli bilim insanının kim olduğu da merak konusu oldu. İşte, şimdilerde özel bir hastanede bilimsel çalışmalarına devam eden Prof. Dr. Ercüment Ovalı hakkında merak edilenler...
 

1961’de Kırklareli'nin Babaeski ilçesinde doğdu. Hacettepe Üniveristesi Tıp fakültesinde başladığı tıp eğitimini 1985 yılında 19 Mayıs Üniversitesi'nde, İç hastalıkları ihtisasını aynı üniversitede 1991'de Hematoloji üst ihtisasını 1997’de Marmara Üniversitesi Tıp fakültesinde tamamladı. Öğretim üyeliği hayatına 1992 KTÜ iç hastalıklarında başlayan Ovalı, 1994’de Doçent 1999 da Profesör oldu. Karadeniz Teknik Üniversitesi Hematoloji bilim dalında öğretim üyeliği görevini yaparken 1 Aralık 2010’dan sonra Acıbadem Labcell hücre laboratuvarı ve Kordon kanı bankası Mesul Müdürü oldu. 59’u yurt dışı makale olmak üzere 370 den fazla yayına sahip olup, yurt dışı yayınlarının citation oranı 2.5 dir.
 

Son 18 yıldır hücresel tedavi ürünlerinin geliştirilmesi ve klinik uygulaması ilgili olarak çalışmaktadır. İlk olarak 1998-2007 arasında KTÜ Kemik iliği nakli Merkezi Sorumluluğunu yürüttü. Yine bu süreç içerisinde Sağlık Bakanlığı Kemik iliği nakli Komisyonunda üye ve Kordon kanı bankaları Koordinasyon kurulunda başkan olarak görev yaptı. 2003 yılından sonra KTÜ adına ülkemizin ilk GMP laboratuarının Trabzonda kuruluşunda proje koordinatörü olarak faaliyet gösterdi ve 2007 yılından sonrada bu proje kapsamında GMP şartlarında üretim yeri ruhsatına sahip ilk mesul müdür olarak Mezenkimal kökhücreler başta olmak üzere 14 ayrı hücresel tedavi ürününü ülkemize kazandırdı.
 

1 Aralık 2010 dan bu yana da Acıbadem sağlık grubu hastaneleri GMP ve Hücre tedavi ürünleri danışmanlığını ve Mesul Müdürlüğünü ile Doku Tipleme Laboratuarları sorumluluğunu yapmakta ve Acıbadem Kozyatağı Kemik iliği nakil merkezinde çalışmaktadır. Yaptığı önemli çalışmalar arasında , yarı uyumlu nakillerde TCR alfa beta seleksiyonuna ilave olarak APC deplesyonu ile nakil mortalitesi ve komplikasyonlarında 19 hastalık bir seride %50 azalmaya neden olduğunu göstermesi olup bu çalışması devam etmektedir.
 

Devam eden diğer önemli çalışması ise dünyada ilk kez DMD hastada allogeneik umblikal kord mezenkimal kök hücreleri ile sağlıklı distrofin geninin nakledilebileceğini gösterdiği araştırmasıdır. Evli ve 2 çocuk babasıdır.

Kaynak: CNN Türk