<h3><span style="color: #ff0000;"><strong>Nisan ayı meclis konuşmasını yapmak için kürsüye çıkan CHP Grup Başkanvekili Gökan Zeybek hükümeti sert bir dille eleştirdi.</strong></span></h3><br /> Sarıyer Belediye Meclisinde gündem dışı söz alan CHP Grup Başkanvekili Gökan Zeybek, hükümetin yanlış politikalarından dolayı her gün ölüm haberlerinin geldiğini dile getirdi. Yaşanan sorunlardan hükümeti sorumlu tutan Zeybek, bu sorunun çözümü için AK Parti hükümetinin gitmesi gerektiğini vurguladı.<br /> <h3><span style="color: #ff0000;"><strong>Zeybek’ten acil önlem uyarısı</strong></span></h3><br /> <a href="http://www.sariyerposta.com/zeybekten-hukumete-sert-elestiriler/2-578/" rel="attachment wp-att-34739"><img class="alignleft size-medium wp-image-34739" src="http://www.sariyerposta.com/images/haberler/2-64-300x184.jpg" alt="2" width="300" height="184" /></a>Zeybek, “Sözlerime Türkiye’de en önemli sorunun vatanın bölünmez bütünlüğü ve milletin bekası için canını hiç çekinmeden vatan uğruna milletin birliği uğruna şahadet şerbeti içen bütün şehitlerimizi saygıyla anarak başlıyorum. Artık başka acıların yaşanmaması için temennilerde bulunuyoruz ancak Türkiye son beş yıl içinde böylesine kendi içinde çelişkili temel politikalar yüzünden büyük sıkıntılara girmiş, uluslararası bir problemlerin içinde kendi sorunlarını çözmekten uzak ve nereye sürüklendiği belli olmayan bir maceraya sürüklenmiştir. Bu vatanın fakir, köylü ve işçi ailelerinin çocukları siyasi iktidarların beceriksiz yönetimleri yüzünden yaşamlarını yitirmek durumunda kalıyorlar. Buna karşı çok dikkatli olmalıyız ve bütün aklı başında olan insanların Türkiye’nin sürüklendiği bu sıkıntılı durumdan çıkması konusunda acilen iktidara yol göstermesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.<br /> <h3><span style="color: #ff0000;"><strong>Elçi ve Kiraz anıldı</strong></span></h3><br /> Konuşmasına demokrasi uğruna katledilenleri anarak devam eden Zeybek, “Yine terörle ilintili geçtiğimiz Nisan ayının başında Türkiye’nin en güvenli saydığımız saraylarından Çağlayan Adalet Sarayı’na yapılan bir saldırıyla Savcı Mehmet Selim Kiraz görevi başında şehit edilmişti. Onun sene devriyesindeyiz. Yine hukuk ve adaletle ilgili üzerinde durmamız gereken temel nokta Türkiye’nin demokratik rejiminin ayakta durabilmesi için Yasama Yürütme ve Yargı gibi 3 temel unsurdan önemli bir ayağını oluşturan yargının tam bağımsız biçimde faaliyetlerini sürdürmesinin sağlanmasına ve Diyarbakır’da Tarihi Dört Ayaklı Minare’nin korunması için burada bir basın toplantısı düzenleyen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin da kültür mirasını koruma mücadelesindeyken katledilmesini de anmadan geçmemek gerekir” ifadelerini kullandı.<br /> <h3><span style="color: #ff0000;"><strong>Muhsin Yazıcıoğlu unutulmadı</strong></span></h3><br /> Zeybek, Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümüyle ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Türkiye’de demokrasinin rayına girmesi için insanların kafasındaki soru işaretlerinin ortadan kalkması gerekir. 2009 yılı biz seçimlere gittiğimiz zaman Muhsin Yazıcıoğlu bir helikopter kazasında yaşamını yitirmişti. Üzerinden tam 7 yıl geçti. 7 yıl bitti 8’inci yıla girdik. Burada Yazıcıoğlu’yla aynı topraklarda doğmuş birçok vatandaşımız var. Yazıcıoğlu’nun ve helikopterin içindeki diğer yurttaşlarımızın ölümü üzerindeki sır perdesi hala açıklanabilmiş midir? O olay açıklığa kavuşmuş mudur? Bu olayın arkasından rahmetle anmanın yanında devleti yönetenlere düşen görev bu ülkede faili meçhul bir tek olay bırakmamak gerekir. İnsanların hukuka devlete ve demokratik rejime olan inançlarının güçlenmesi için şaibe altında kalmış bir tek olayın bırakılmaması lazım. Her şeyin açıklığa kavuşması gerekir.”<br /> <h3><span style="color: #ff0000;"><strong>Hukuk çağrısı</strong></span></h3><br /> Zeybek konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “Türkiye’nin hukuk sistemiyle örnek vereceğimiz zaman 1923’te TBMM’nin kurulması, modern laik ve demokratik cumhuriyete geçilmesiyle birlikte hukuk sistemimizde önemli değişiklikler olmuştur. Cumhuriyetimizin 100. yılına yaklaştığımız bu dönemde bütün siyasal söylemlerimizde hukukun demokratik ve çağdaş hukuk normlarını esas alan örneklemelerini kullanmamız gerekir. O nedenle bizim açımızda bir örnek verilecekse biz 12 Eylül’ün faşist yönetimin bütün uygulamalarına karşı çıkmış ve bu uğurda yıllarca hapis yatmış Orhan Apaydın’ı örnek alırız. Anadolu’da halklar arasında ayrımcılığı ve Anadolu Alevilerinin katledilmesi için fetva vermiş olan Ebussuud’a asla hukuk normlarımızda yer vermeyiz.”