Yapılarda artık doğal bir görünüm her şeyden önemli görülmeye başlandı. Tüm yapılarda doğal malzemelerin kullanılması ve yapay bir görüntüden uzaklaşılması isteniyor. Bunun olabilmesi için de kullanılan malzemelerin doğal olması gerekli. Traverten taş olarak isimlendirilen doğal taşlar bu süreçteki ihtiyaçları en iyi şekilde karşılıyor.

Travertenler termal suların olduğu zeminlerde oluşmakta. Suya tamamen doygun yapıda olan bu taşlar suyun hareketleri sebebiyle üzerinde düzensiz şekillere sahipler. Ortaya çıkan bu damar yapısı ve düzensiz şekiller taşların çok doğal gözükmesine sebep oluyor. Taşlar kullanım için uygun ebatlara getirildikten sonra direkt olarak kullanılabiliyorlar. Ekstra bir işleme gerek kalmıyor.

Çeşitliliğin Düşük Olması Sorun!

Yapılarda hızla kullanılmaya başlayan traverten taş modellerinde ilk karşılaşılan sorunlardan bir tanesi çeşitliliğin az olması. Kendi içerisinde farklı çeşitleri bulunuyor olsa da bu taşlar genellikle benzer yapıda karşımıza çıkıyor. Çok büyük renk farklılıklarını görmek mümkün değil. Genellikle açık kahve ve sarı tonlarında görebiliyoruz. Bazı noktalarda gri tonlarında ürünler görmek de mümkün oluyor.

Çeşitlilik konusunda çok yüksek mertebeden bir hizmet sunamıyor olsa da bu taşların doğal hali çok beğeniliyor. İnsanlar farklı renk arayışlarına girmeden travertenleri özgürce yapılarında kullanıyorlar. Zaman geçtikçe hızla aşından bir malzeme olmadığı için çok uzun yıllar kullanımına devam ediliyor. Harcanan paralar uzun vadede karşılığını veriyor ve onlarca yıl bu harika taşlar ile zaman geçirilmiş oluyor.

Islak Zeminler İçin Muhteşem Bir Seçenek

Bildiğiniz gibi doğal taşlar ıslak alanlar için muhteşem bir seçenek olarak görülmekte. Hali hazırda sulu topraklarda ortaya çıktıkları için suya tamamen doymuş oluyorlar. Ahşap gibi suyu çekme ve kendi içerisinde hapsetme gibi bir durumları söz konusu olmuyor. Bu da ıslak alanlar için harika bir seçenek olmalarını sağlıyor. Kullanım alanlarında suya istendiği şekilde yön verilip gidere doğrusular tahliye edilebiliyor. Mermer ile kıyaslandığında da oldukça estetik…

Taşların genel yapısı çok girintili çıkıntılı değil. Bu sebeple de temizleme aşamasında hiçbir sorun ortaya çıkmıyor. Çok kolay bir biçimde bu taşları temizlemek mümkün. Haliyle kullanıcılar için de büyük bir kolaylık oluyor. Çok eski dönemlerden beri hamamlarda ve banyolarda bu taşlar kullanıldığından son derece doğal bir görüntü de yakalanmış oluyor.

Antibakteriyel Taş Arayanlar İçin Travertenler İlk Sırada!

Zemin kaplaması olarak kullanılan malzemelerin güzel bir görünüme sahip olması ya da dayanıklı olması yeterli değil. Kullanıcılar her zaman ekstra özellikler talep ediyorlar. Traverten taş kullanımının yüksek olmasının sebepleri arasında bu taşın istenen ekstra özelliği de sunuyor olması sayılabilir. Bu taşlar antibakteriyel özelliğe sahipler. Üzerinde bakterilerin barınması ve çoğalması mümkün olmuyor.

Islak alanlar için antibakteriyel özellik çok önemli. Çünkü bu alanlar hemen kurulanmadığı durumlarda bakterilere davetiye çıkarıyor. Farklı yapı malzemelerinde hemen bakteriler çoğalıyor ve malzemenin kendisine zarar veriyorlar. Bu alana yaşamına devam eden kişiler de bu bakterileri vücuduna almış oluyor. Kısacası hem malzemeler hem de kullanıcıları bu durumdan olumsuz etkileniyor.

Yapılarda kullanılan traverten çeşitleri antibakteriyel özellikte olduğundan ıslak alanların güvenle kullanılmasını sağlıyor. Çocuklu aileler için de bu doğal taşlar en iyi seçenek oluyor.