Sarıyer Belediye Başkanı ve Başkan Adayı Şükrü Genç, gazetemizin İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu’na “Mülkiyet sorunu kesinlikle benim seçim malzemem değil. Biz Sarıyer’in yarınını oluşturmayı hedefliyoruz” açıklamasında bulundu.

Başkan Genç, Sarıyer’deki tarihi kalelerden, mülkiyet konusuna, Sarıyer Belediyesi’nin borcundan yerel seçime kadar birçok konuda değerlendirmelerde bulundu.

31 Mart’taki yerel seçimler yaklaştıkça Sarıyer Belediyesi başkan adayları çalışmalarını hızlandırdı. Haftanın belirli günleri Sarıyer esnafını ve mahalleleri ziyaret eden Şükrü Genç, yine gündem yaratacak ifadeler kullandı.

İşte o özel röportajdan öne çıkanlar:

“Sarıyer’in yarınını planladık, hedefimize yürüyoruz”

“Sarıyer gibi özel bir ilçede3. kez belediye başkan adayı olmak kolay bir iş değil” diyen Başkan Genç, “Bunu bizim heyecanımız, Sarıyerlilerin bizlere yaklaşımı ve gelen duygusal mesajlar sağladı. Duygu yoğunluğu yaşadık. Bunlar bu yoğunluğun yansıması. Hayatım boyunca çok sayıda iş yaptım. Ama Sarıyer’de yaptıklarımızın yeri çok ayrı. Çünkü bunları hemşerilerimiz ile birlikte gönülden yaptık Herhangi bir çıkarımız olmadı. 2010 yılında hazırlanmasına öncülük ettiğimiz Sarıyer Kalkınma Eylem Planı (SKEP) doğrultusunda çalışmalarımızı gerçekleştirdik, öyle yapmaya devam edeceğiz. Günü kurtaran bir yerel yönetim anlayışımız hiç olmadı. 228 maddesi olan SKEP’te yarısına yakın hedef gerçekleştirildi. Yeni dönemde planı yine herkesi katılımı ile güncelleyeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Başkan Genç’ten Sağduyu Çağrısı

31 Mart’taki yerel seçimler öncesi provokasyon ortamı yaratılmaya çalışıldığına dikkat çeken Genç, Sarıyer’de çok ciddi provokasyon ortamı yaratılmaya çalışılıyor. Biz bu oyuna kesinlikle gelmeyeceğiz. Seçim dolayısıyla kavga çıkmasını istemiyoruz. Her şey yasalar ve kurallar çerçevesinde yapılsın. Seçime nifak sokarak kimse bir şey kazanamaz. Sarıyer dağın başı değil. Zaten buna kötü niyetlere izin vermeyeceğiz. Çalışan kazanacak. Bu kadar basit. Başından beri ısrarlar söylediğim bir şey var. Biz yaptıklarımızı anlatmalıyız. Çünkü üretilen her projenin ve yapılan işlerin altında bir hikâye, emek ve alın teri var. Eğer biz kavga edersek, anlatmaya zaman bulamayız. Bunları söylerken bu kadar yalana da kayıtsız kalmayacağız. Ancak bunu bir kavga ortamına dönüştürmeyeceğiz. Kaldı ki Sarıyer halkı böyle bir şeyi istemiyor. Türkiye’nin en huzurlu bölgesiyiz. Neden istesinler ki? Herkes yarınından emin, sabahında ve akşamında mutlu. Bunda kaymakamlığın, belediyenin, emniyetin ve kamunun diğer kurumlarının çok ciddi katkısı var. Burada en büyük pay sahiplerinden biri de hiç kuşkusuz Sarıyerliler. Bunların yanı sıra yaptıklarımızı anlatacağız, ancak insanların bizde beklentilerini de dinleyeceğiz ve gelecek dönemin alt yapısını oluşturuyoruz. Seçim kampanyamız da bu şekilde yürüyor” şeklinde konuştu.

“Kaleler Sarıyer’in hakkıdır”

“Sarıyer sınırları içerisinde yer alan tarihi kalelerin, Sarıyer Belediyesi’ne devri için gerekli müracaatları yapacağız” diyen Genç, “Oraya dört arabayla çöp getirip “Sarıyer Belediyesi temizlemiyor” dedikleri kaleleri kültür sanat merkezi olmaları için isteyeceğim. Hem tarihimizi yaşatmak, tanıtmak hem de uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapacak hale getirmek için istiyoruz. O yapılar Sarıyer’in hakkıdır. İnsanımızın ve oraya gelen misafirlerinin kullanabilmesi gereken yerlerdir. Kültür Bakanlığı’nın orada ne işi var. Bu tür yapılarda somut ve soyut mirasın korunması ve yaşatılması gibi temel bir kavramımız var. Bunun yaşatılabilmesi ve yeniden canlandırılabilmesi anlamında restore edilecek. Bu da bize tarih turizmi olarak geri dönecek” diye konuştu.

“Devlet halkını korumak için yasa çıkarır”

Başkan Genç konuşmasını şöyle sürdürdü: “Mülkiyet sorunu benim kesinlikle seçim malzemem değil. Eğer bu sorunu farklı şekilde kullananlar varsa beni diğerlerinden ayırın. Burada bir gerçek var. 2009’da yola çıktığımızda Gecekondu Mesken Müdürlüğü kurduk. Bunu mülkiyet sorununun çözümü konusunda çalışmak üzerine kurduk. Daha sonra Planlama Müdürlüğü’ne döndü. Özellikle bu problemin çözülmesi ve 2981 sayılı yasanın uygulanması hususunda çok iyi çalışmalar yürütüyor.  200 bine yakın 1984 yılından bu yana oralarda oturan, dönemin parasıyla 2 bin lira verip de hak eden insanlar bunun karşılığını alıp hayata geçmesini bekliyor. Bu yasanın uygulanamamasının en büyük nedeni bu bölgedeki rantın çok yüksek olması. Birileri burayı paylaşmak istemiyor. Ancak biz buna izin vermeyeceğiz. Yasalar halktan yana kullanılmalıdır. Yöneticilerin görevi budur. Yasanın koruyucusu olmalıdır. Devlet kendisi için değil, halkını korumak için yasa çıkarır.”

“Bu karar yasal değil”

Genç, şöyle devam etti: “2981 sayılı yasayla ilgili imar ıslah planlarının geri döndürülmesi yasal değildir. Çok nettir. Bu karara çelişkilerle dolu. Bunu hukukçu da, okuma yazması olmayan da çok iyi biliyor. Geriye tek bir şey kalıyor. Bu işi ya uygulayacaksın ya da ben bundan yanayım demeyeceksin. 2009 yılında başkan olduğumda dönemin İBB genel sekreterine konuyu saatlerce anlattım. Sizin deyiminizle “işgal” altındaki yerleri bu durumdan kurtaralım. Hem İBB’ye büyük bir gelir olacak hem iş alanları açılacak hem de insanlar yıllardır beklediği hakkına kavuşacaktı.”

“Sarıyerlilere danışarak hareket ediyoruz”

Yaptıklarını her işte vatandaşa danıştıklarını söyleyen Genç, “Bizim yönetim anlayışımızda katılımcılık ön plandadır. Bazıları anlamını bilmeden sürekli kullandığı bir kelime var ya hani sürdürülebilirliliğin temel kriteri katılımcılıktır. Yani siz alanda nerede ne yapıyorsanız o alandaki insanları da bu işin içerisinde katmak zorundasınız. Hatta karar mekanizmasında bile yer vermek durumundasınız. Bunu yaptığınızda o insanlarda sizin yapmak istediklerinizi sahipleniyorlar. Vatandaşın onay vermediği hiçbir şeye imza atmıyoruz. Biz Sarıyerlilere danışarak hareket ediyoruz” dedi.

Genç’ten kaçak kat uyarısı

İmar barışı ile ilgili konuşan Genç, “Özellikle gecekondu bölgeleri için anlatılan imar barışı aldatmacısının sonuçları ortaya çıkmaya başladı. Biz imar barışını 4 ay anlattık. Bu yasanın mutlaka uygulanması gereken mahallelerde insanlara önerdik. Hatta alt yapısını biz yaptık ve vatandaş müracaat etti. Acarlar bunun bir örneği. Orada yıkım kararı tamamen kalktı. Kartal’da yıkılan bina imar barışından yararlanmıştı. Kaçak katları vardı. İmar barışında beni en çok tedirgin eden konu da bu. Ben mühendis olduğum için olaya bu gözle bakıyorum. Binalardaki kaçak katların temele getireceği yükler ne olacak? Bunlar hiç koşulmuyor. Çok acı bir durum” diye konuştu.

“Geçmiş dönemlerden kalan hacizlerle mücadele ettim”

Belediyenin borcuna değinen Genç, “2009 yılında belediyeyi aldığımızda 150 milyon borç ile aldık. Bunun dolar bazında çevrimi yaklaşık 500 milyona tekabül ediyor. Bu borcun karşılığı olarak hiçbir hizmette görmedik. Bizim şuanda yapılandırılmamış borcumuz 302 milyon civarında. Akabinde kapıda bekleyen alacaklılarımız yok. Üstelik tüm bu işleri yapmış olmamıza rağmen. Önceki dönemlerden kalan esnaflara borçlar vardı. Neredeyse ilçede uçan kuşa borç vardı. Haciz memurları gelmişlerdi. Ben bunlarla mücadele ettim” diye konuştu.

“Ekrem İmamoğlu’nun izlediği politika CHP siyasetinin özetidir”

İBB Başkan Adayımız Ekrem İmamoğlu’nun izlediği politika Cumhuriyet Halk Partisi’nin yerel yönetimlerde uygulayacağı siyasetin bir özetidir. Hiçbir şekilde ortamı sertleştirmiyor. İnsanlarla bire bir temasa geçiyor. Neler yapılması gerektiğini anlatıyor. Doğru olanda budur. Biz yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı seçmene aktarmalıyız.