Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Kadın Örgütü, ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ kapsamında yazılı bir açıklama yayınladı. Yapılan açıklamada, kadına şiddete tepki gösterildi.

Dünya, ‘Kadına Şiddete Hayır’ diye haykırırken, kadına şiddete bir tepki de CHP’li kadınlardan geldi.

İŞTE O YAZILI AÇIKLAMA:

“Bugün, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü. Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Kadın Örgütleri olarak bugün burada hem ülkemizdeki kadın kardeşlerimizin en temel sorunlarını değerlendirmek hem de hiçbir siyasi görüş, düşünce, kılık, kıyafet ya da kimlik fark etmeksizin tüm kadınların ortak sorunlarına ortak çözüm olabilecek taleplerimizi dile getirmek için bir araya geldik. Geçtiğimiz hafta bu toplantımız için İstanbul’daki diğer tüm siyasi partilere de bir çağrıda bulunduk ve bunu kamuoyuyla paylaştık. Bugün burada tüm siyasi partilerin kadın siyasetçileri olarak bir arada olup ortak sorunlarımızı ortak bir dille ifade etmekti amacımız. Ne yazık ki bu çağrıya olumlu ya da olumsuz herhangi bir yanıt alamadık. Öncelikle bir kez daha bugüne kadar bazen fiziksel bazen psikolojik yollarla şiddete uğrayarak hayatlarını kaybetmiş, öldürülmüş tüm kadın kardeşlerimizi saygı ile anıyoruz. Her biri mücadelemizde yaşayacak! Evet ne yazık ki bu ülkede kadınlar her gün ölmeye, öldürülmeye devam diyor.

Ülkemizde kadına yönelik fiziksel ve psikolojik şiddetin sistematik bir hal aldığı zamanlardan geçiyoruz. Şiddete gerek siyasi iktidar gerek medya eliyle zemin hazırlandığına üzülerek tanık oluyoruz. Ekim ayında Türkiye’de 36 kadın öldürüldü. 1 Ocak 2019- 20 Kasım 2019 dönemindeki 324 günde, en az 302 kadını öldürdü. Kadınlar öldürülen, katledilen insanlar listesinde bir istatistik, bir sayı değil. Bu böyle olmayacak, böyle sürüp gitmeyecek! Şiddet, bireylerin aile ya da arkadaş çevresinden gördüğü, duyduğu, öğrendiği şekliyle başlar ve nesilden nesile aktarılarak devam eder. Çocukluktan itibaren erkeklere tanınan imtiyazlı söylem ve eylem alanı, kadına yönelik şiddet olaylarının en önemli sebebidir. Erkeklere kadınlar üzerinde tahakküm kurmayı bir hak gibi gösteren erkek egemen zihniyet, kadın cinayetlerinin suç ortağıdır. Kadın çiçek değildir. Kadın ağaç değildir. Kadın sadece anne değildir. Son günlerde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından resmi sosyal medya hesaplarından paylaşılan ‘Telefonun yüzüne değil, eşinin yüzüne bak’ reklam filmi kadınlara biçilen rolün en acı ve açık göstergesi olmuştur. Çünkü kadınlar, erkeklerin hizmetçisi hiç değildir. Kadınların ne giyeceğinden ne zaman evlenip, kaç çocuk doğuracağına kadar, kadınlara görev tayin edenler, kendilerince kadınlara roller biçenler, katillerin suç ortağıdır.

Değerli arkadaşlar,

Kadınlar olarak evde, işyerinde, okulda, sokakta, her yerde şiddete uğruyoruz. Gözler önünde, “Ölmek istemiyorum” çığlıkları arasında kardeşlerimiz katlediliyor ve şiddet sadece ölümle sonuçlandığında görünür oluyor. Biz kadınlar her gün bu şiddet sarmalı içinde ayakta kalmaya çalışıyoruz. Yetmiyor. Şiddete karşı kadını koruyan, güçlendiren yasalar uygulanmadığı için, kadınlar hedef tahtasına konuyor. Kadınlar olarak hem daha çok sömürüye, işten atılma tehdidine, mobbinge hem de yoksulluk ve çaresizlik yüzünden daha çok şiddete maruz kalıyoruz. Türkiye’de kadın işsizliği rekor üstüne rekor kırıyor. Resmi rakamlara göre de kentlerde yaşayan her 100 genç kadından 41’i işsiz. Çünkü ekonomik olarak hiçbir güvencesi olmayan kadınlar şiddetin her türlüsüne maruz kalıyor. Çalışma hayatındaki kadınların da en büyük problemlerinden biri cam tavan. Üst yönetim kademesine doğru gittikçe kadın çalışan sayısı azalıyor. Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Kadın Kolları olarak bugün olduğu gibi dün de yarın da bu ülkenin kadınlarının yanında olmaya, kadın-erkek eşitliği için, her türlü şiddetin son bulması için, İstanbul Sözleşmesi’nden doğan haklarımızın bütünlüklü olarak uygulanması için hep birlikte mücadeleye devam edeceğiz.

25 yıl sonra İstanbul’da halkla birlikte halk için yeni bir başlangıç yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. Ekrem İmamoğlu’na İstanbul’da yaşayan kadınlar için gerçekleştireceği projeler adına her zaman destek olmaya devam edeceğiz. Kendisine bu konudaki duyarlılığı ve en başından beri ilgisi için tekrar teşekkür ediyorum. Cumhuriyet Halk Partili kadınlar olarak bu kentte yaşayan tüm kadın kardeşlerimiz için İstanbul’umuzun tüm belediyelerinde toplumsal cinsiyet eşitliği merkezleri kurulmasını istiyoruz. Tüm belediyelerde Kadın Masası kurulmasını ve etkin bir şekilde çalışmasını, çalıştırılmasını talep ediyoruz. İstanbul’da erkekler tarafından şiddet gören kadınlar ve çocuklar için barınma imkanı ne yazık ki çok az. Şiddete maruz kalan kadınlar ve çocuklar için en büyük problemlerinden biri de evlerinden ayrıldıklarında gidecek yerleri olmaması nedeniyle yeniden şiddetle burun buruna kalmaları. Bizler, başta Büyükşehir Belediyemiz olmak üzere 39 ilçe belediyemizden Kadın ve Çocuk Sığınma Evleri için gereken adımların atılmasını bekliyor ve diliyoruz. Taleplerimiz, tüm İstanbul’da yaşayan kadınlar adına eksik fakat ortak taleplerdir. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde Cumhuriyet Halk Partisi olarak hangi kimlikten, inançtan, görüşten olursa olsun tüm kadınlarla dayanışmayı ve mücadeleyi büyütme çağrımızı tekrarlıyorum.

Yasasın Kadın Dayanışması, Yaşasın Kadın Dostu Kentler.”

SARIYER POSTA