<div class="icerik-kolon"><br /> <div class="haberbasligi"><br /> <h3><span style="color: #ff0000;">Sarıyer Belediyesi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlediği etkinliklere kardeş belediyesi Aachen ile birlikte düzenlediği sempozyum ile devam etti.</span></h3><br /> Aachen’dan ve Türkiye’den katılan konuşmacılar “Toplumsal cinayet ve kadına yönelik şiddet” başlığı altında yaptıkları araştırmalarını izleyicilere sundular. Sarıyer Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele katılan konuşmacılar, kadına yönelik her türlü şiddet, cinayet ve cinsel istismarın arttığı günümüzde kadınların sosyal hayatta karşılaştığı sorunlar, yerel yönetimlerin bu konularda üzerine düşen görevleri, Osmanlı’dan günümüze kadının konumu masaya yatırıldı.<br /> <br /> <a href="http://www.sariyerposta.com/images/haberler/635613454281134496.jpg"><img class=" size-medium wp-image-23115 alignright" src="http://www.sariyerposta.com/images/haberler/635613454281134496-300x189.jpg" alt="635613454281134496" width="300" height="189" /></a> Panelin açılış konuşmasını yapan Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, insanların ancak el ele verdikleri zaman sorunları çözebileceklerine dikkat çekerek kadına şiddet ve kadın olgusunun detaylı incelenmesi gerektiğini ifade etti. Başkan Genç, yaptığı konuşmada yerel yönetici olarak kadınların yaşamda daha aktif olmalarını sağlayan projelere imza attıklarını belirtti. Kadın sığınma evleri açmanın sorunu çözmeyeceğinin altını çizen Başkan Genç, “Türkiye’de kadına şiddet olayının bu kadar yoğunlaşmasının ve son zamanlarda sayılarının artmasının temel nedenleri var. Sivrisinekleri öldürmekle başa çıkamıyorsanız, bataklığı kurutmak zorundasınız. Siz kadını çocuktan, erkekten ayıramazsınız. Nüfusu 50 binin üzerinde olan yönetimler kadın sığınma evleri yapar deniliyor. Bunun öncesini, sonrasını hazırlamadığınızda bu iş yeterli olmayacaktır. Sebepleri ortadan kaldırmak zorundayız. Kadını alıp sığınma evine koyarak toplumsal ilişkisini nasıl ayarlayacaksınız.<br /> <h3><span style="color: #ff0000;">“Kadının elinden tutup yaşamın içine katmaya çalışıyoruz”</span></h3><br /> Sarıyer’in genel anlamda bir envanterini çıkarttık. On bin civarında kadın okuma yazma bilmiyor. Bu Sarıyer’de böyleyse Türkiye’nin diğer bölgelerinde nasıl olacaktır düşünmek lazım. Biz kadının elinden tutup yaşamın içine katmaya çalışıyoruz. Kadın koordinasyon merkezimiz bugüne kadar yaklaşık binin üzerinde kadına okuma yazma öğretti. Semt evlerimizde beceri kurslarımız var. Bir kadının semt evlerine gelmesinin kendisine kazanımlarını düşünebiliyor musunuz?” dedi.<br /> <h3><span style="color: #ff0000;">“Şiddet toplumsal ve ekonomik bir problemdir”</span></h3><br /> Sarıyer Belediyesi’nin daveti üzerine panele katılarak cinsiyet ve şiddet kavramı hakkında hazırladığı sunum eşliğinde konuşma yapan RWTH Aachen Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ute Habel, “Şiddet sadece bireysel bir problem değil, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik bir problem. Şiddetin çok fazla sağlık sonucu var. Biliyoruz ki şiddet bir psikolojik ve psikiyatrik bozukluktur. Kronikliğini arttırabilir. İhmal edilen noktalardan biri de cinsiyet farklılıklarıdır. Almanya’da şiddet meselesi ile alakalı genellikle bazı projeler yapılıyor. Dünyada da bu şiddetin sonuçları ile ilgili araştırmalar yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu.<br /> <h3><span style="color: #ff0000;">“Osmanlı’dan günümüze baktığımızda eşitlik hala yok”</span></h3><br /> RWTH Aachen Üniversitesi’nden gelen Dr. Meral Avcı ise “Gelecek için geçmişe dönüş” başlığı altında Türk-Alman bağlamında Türk kadının tarihini anlattı. Osmanlı döneminden günümüze kadınların durumuna ışık tutan konuşmayı yapan Avcı, “Geçmişe gidelim ki, geleceği daha iyi belirleyelim. Türk kadınının tarihte ki durumu ve Türk-Alman ilişkisinde ki gelişimi nasıl olduğuna bakmamız gerekiyor. Osmanlı dönemi, Cumhuriyet’in kuruluşu, 60’lı yıllarda kadının durumu nasıldı ve şu anda ki kadınların Türkiye’de ki ve Almanya’da ki konumuna bakmak gerekiyor. Kadının Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişinde değişiklik olduğunu görüyoruz. Fakat eşitlik vardır demek çok zordur. Hala daha erkeklerin egemen olduğunu görüyoruz. Farklı ülkelere göç eden insanlara baktığımızda bu durum değişmediğini görüyoruz. Günümüze bakınca Almanya’ya göç edenlerde kadınların erkeklere nazaran çok daha iyi Almanca konuştuğunu biliyoruz” dedi.<br /> <h3><span style="color: #ff0000;">“Kadın şiddetin faili erkektir”</span></h3><br /> <a href="http://www.sariyerposta.com/images/haberler/635613454471918827.jpg"><img class="alignleft size-medium wp-image-23117" src="http://www.sariyerposta.com/images/haberler/635613454471918827-300x199.jpg" alt="635613454471918827" width="300" height="199" /></a>1990 yılında açılan Mor Çatı Kadın Dayanışma Vakfı’nda gönüllü olarak çalışan Avukat Selin Nakipoğlu, kadına yönelik şiddetin erkek şiddeti olduğunun altını çizdi. Kadına yönelik yapılan şiddetin failinin erkek olduğunu ifade eden Nakipoğlu, “Kadının toplumdaki konumuna bakarak kadına yönelik uygulanan her tür şiddet ve tehdit bellidir. Bu topraklarda her gün 5 kadın erkek şiddeti sebebiyle hayatını kaybediyor. Bu istatistiklerin ne kadar doğru olduğunu bilemiyoruz. Bunlar sadece adli mercilere yansıyan vakalardır. İntihar süsü ile hayatlarını kaybeden kadınların sayısını belirlemek biraz zor oluyor” dedi.<br /> <br /> Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, panelde yaptıkları konuşmalarla kadın şiddetinin çözümü konusunda yeni fikirler veren Prof. Dr. Ute Haber, Dr. Meral Avcı ve Av. Selin Nakipoğlu’na çiçek takdimi ile sempozyum sona erdi.<br /> <br /> <br /> <br /> </div><br /> </div>