GERGİN ŞUBAT AYI TOPLANTISI

Sarıyer Belediye Meclisi Şubat ayı ilk oturumu alınan corona virüs önlemleri eşliğinde BKSM'de gerçekleştirildi. 4 maddenin yer aldığı meclis gündemine, AK Parti grubu tarafından Sarıyer'in köyler bölgesi olarak bilinen mahalleleriyle ilgili verdiği gündem önerisi damgasını vurdu.

Sarıyer Belediyesi Şubat ayı meclis gündeminde “köy” tartışması. AK Partili meclis üyeleri, seçim öncesi köylerin mahalleye dönüştürülmesinden yıllar sonra konuyu bir önerge ile Meclis’e taşıdı, vergi muafiyeti önerdi. Meclisi Başkanvekili Hüseyin Coşkun, köylerin mahalleye döndürülmesiyle birlikte mağduriyetlerin yaşandığını en başından beri yasanın mağduriyet yaratacağını, eksik olduğunu anlattıklarını söyledi. Coşkun, mağduriyeti yaratanların bundan şikayet etmesi garip” dedi.

Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı ve Sarıyer Belediye Meclisi Başkanvekili Hüseyin Coşkun tarafından yönetilen meclis oturumunda AK Partili Meclis Üyeleri Ergin Durdu 2, Hasan Demiralp ise 1 soru önergesi verdi. Yalnızca Sarıyer Posta Gazetesi'nin takip ettiği meclis toplantısında, çözümden çok tartışmalar ön plana çıktı.

AK PARTİ'DEN VERGİ MUAFİYET ÖNERİSİ

Gündem dışı söz alan AK Parti Meclis Üyesi Saim Kadıoğlu, "Meclis Çalışma Yönetmeliği'nin 8. maddesine göre bir gündem maddesi teklifimiz olacak. 2012 yılında 6360 sayılı kanun ile 14 il belediyesi büyükşehir belediye başkanlığı haline getirilerek bu şehirlerde yer alan bazı bölgeler mahallelere dönüştürüldü. Ancak bu kanuna eklenen geçici 1. maddenin 15. fıkrası ile köy hükmünü yitirerek mahalle olan bu bölgelerin ödemesi gereken emlak, harç ve benzeri vergiler 5 yıl süreyle ertelendi. Bu kapsamda İstanbul ve Kocaeli'de belli yerleri kapsama alarak muafiyet sağlandı. Bu ertelenme süresi 7061 sayılı kanun ile önce 2018 yılına, 7159 sayılı kanunla da 2023 tarihine kadar uzatıldı. Köylerden mahalleye dönüşen Zekeriyaköy, Demirciköy ve Kilyos başta olmak üzere bazı mahallelerde vergi muafiyeti kapsamına alınması nedeniyle uygulamalarda ayrımın arazide tam olarak yansımadığı, bu kapsamda özellikle Sarıyer, Beykoz, Çatalca ve Silivri belediyelerinin gelir kaybına uğramaları üzerine hükümetimiz tarafından Temmuz 2019 yılında 6360 sayılı yasanın geçici maddesinin son fıkrasını kaldırarak bu muafiyet ortadan kaldırıldı. Fakat son düzenleme sonrası İstanbul ve Kocaeli'nde mahallelere dönüşen bazı köylerin, köy özelliği vasfını yitirmediği ve burada yaşayan vatandaşların geçimlerinin tarım, hayvancılıkla sağladığı, büyükşehir ve ilçe belediyelerinin bazı hizmetlerinden faydalanmadığından bahisle her bölgenin kendi şartlarında değerlendirme yapması sonucu ortaya çıktığından bu köylerde yaşayan vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla her ilçe meclisinin alacağı karar ile hangi alanda, hangi şartlar ile kırsal mahalle olarak tanımlayacağı ve muafiyet kapsamında olacağı 5216 sayılı yasanın ek-3 maddesiyle birlikte 2020 yılında kabule dilerek yürürlüğe girdi. Büyükşehir kanunun ek-3 maddesine istinaden belediye gelirlerine eklenebilecek şekilde Sarıyer'de sosyal ve ekonomik olarak kırsal nüfusun yüksek olduğu, yüzölçümünün önemli bir kısmı tarım ve ormandan oluşan, tarım üretiminin, hayvancılık ve orman faaliyetlerinden başka geçim kaynağı olmayan ve bu alanda yaşayan vatandaşlarımızın bina, arsa, arazi emlak vergisi, bina ve inşaat harçlarından muaf olması, içme-kullanma suyundan faydalanmaları için Gümüşdere, Kısırkaya, Rumelifeneri ve Garipçe mahallelerinin tamamı, Uskumruköy'ün ise köyle ilgili yerleşik alanı kapsayan bir kısmının kırsal mahalle olarak kabul edilmesi hususunu Şubat 2021 meclis gündemine alınmasını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.

KADIOĞLU'NDAN TURBAN TESİSİ AÇIKLAMASI!

Sarıyer Belediyesi'nin geçtiğimiz günlerde Turban Tesisi ile ilgili yaptığı açıklama hakkında konuşan Kadıoğlu, "Geçtiğimiz meclis toplantısında gündeme alınması konusunda meclis sunmuştuk. Fakat meclis bunu gündeme almadı ve biz de konuyu kapatmıştık. Fakat Sarıyer Belediye Başkanlığı'nın sitesinden bir açıklama yapıldı. O açıklamayla ilgili birkaç hususu paylaşmak istiyorum. Eksik varsa tamamlayalım. Buna birkaç ekleme yapmak istiyorum. Gündem maddesi teklifimiz siyasi değil, tapu sorununun çözümü için öneriydi. Kilyos Turban Tesisi neredeyse atıl vaziyette. Tam anlamıyla kullanamıyoruz. Bunu aktif hale getirmek için öneri sunduk. Bu önerimizle birlikte bir taraftan iBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun turist sayısını artırmakla alakalı seçim vaadini hayata geçirmek için verilen bir önergeydi. Kötü niyetli değildi. Diğer yandan Sarıyer'in tapu sorununa çözüm olacak şeklinde İBB parselinin Sarıyer Belediyesi'ne devrini sağlamak, vatandaşa tapu vermenin yolunu açmak. Tesisin bulunduğu parsel zaten planda turizm bölgesi olarak geçiyor. Devredilmesi halinde aynı kategoride kullanılacak. Peki tapu şerhinde ne yazıyor? 3. şahıslara devrin önlenmesine teminen 2007 yılında Özelleşme İdaresi tarafından şerh işlendi. O zaman 3. şahıs ve kamu idaresi nedir açıklayalım. Kamu idaresi , kamu menfaatini gerçekleştirmek için faaliyet gösteren yöntemlerdir. Devlet, belediye, üniversite gibi kurumlardan oluşan idarelerdir. Peki 3. şahıs nedir?. Ticari Kanuna tabi olup, ticari işletmelerle kurulan limited, anonim şirketlerdir. Buradaki amaç belediye burayı alıp 3. şahısa satıp para kazanmasını engellemek. Özelleşme İdaresi, Maliye Bakanlığı'na bağlı bir kurum haline geldi. Sarıyer Belediyesi bir yazı yazsın. Ben de o yazının takibini yapayım. Bakanlıktan İBB'ye devri ile alakalı olumlu yazıyı getirin. Ben görüşme yaptım. Devirle alakalı sorun yok. Ben katkı sunmak istiyorum. O yüzden yazı takibi de yapmaya hazırım" şeklinde konuştu.

GÜNDEM ÖNERİSİNE CHP'DEN RED

Gündem önerisinin ardından konuşan CHP Grup Başkanvekili Nizamettin Günel, "Bu önerinin meclis gündemine alınmasını kabul etmiyoruz. Bununla ilgili teknik bir çalışma yapılır. Bu çalışmadan sonra karar verilir. Ancak şuan gündeme alınması bizim için uygun değildir" dedi.

"TEKNİK OLARAK ALTYAPISININ HAZIR OLMASI LAZIM"

Günel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle Çatalca ve Silivri bölgesinde suyuyla ilgili İBB'de çalışmalar yapılıyor. Fakat yasal olarak köy statüsü ile ilgili hususların belirlenmesi lazım. O yüzden bizim teknik grubun çalışma yapıp, bizlerinde o çalışma içerisinde bulunup sağlıklı bir şekilde meclise gelmesi lazım. Herhangi bir çalışma yapılmadan bunun bir önerge ile gündeme getirilmesi çok iyi niyetli olabilir ama teknik olarak altyapısının hazır olması lazım. Gerekli teknik çalışmalar yapıldıktan sonra oturup değerlendiririz."

"BURASI ŞOV YAPMA YERİ DEĞİL"

"Geçtiğimiz toplantılarda da söylemiştim" diyen Günel, "Burası şov yapma yeri değil. Bununla ilgili olarak İBB'de gündeme maddeler nasıl alınıyor? Her 4 grup oturuyor ve ortak bir konsensüs sağlanıyor. Maddelerin meclis gündemine alınması için önerge veriliyor. Bu gruplar niye var? Siz tek başınıza 'ben önerge veririm, insanların kafasını bulandırırım' diyemezsiniz. Bizi yok sayamazsınız" ifadelerini kullandı.

"SEÇİLMİŞLERİN İRADESİNE SAYGI DUYMAMIZ LAZIM"

AK Parti Grup Başkanvekili Hüseyin Coşgun ise, "Bu kanun geçtiğimiz yılında 7. ayında çıktı. Köylerimizden ve muhtarlarımızdan bununla ilgili talepler geldi. 7. aydan bu yana çalışmadığınız bir kanunu ne zaman çalışacaksınız? Biz bu konuda neden süre kaybediyoruz? Ayrıca bu çalışmayı komisyon yapabilir. Seçilmişlerin iradesine saygı duymamız lazım. Hepimiz aynı yetkinliğe sahibiz. İlgili komisyonlar kanun maddesi hakkında gerekli görüşmeleri de yapar. Gerekirse belediyenin teknik kadrosundan da bilgi alır. Belediye kanununun 8. maddesi her meclis üyesine gündem maddesi getirme hakkı tanımışken, siz bu hakkı hiçe sayıyorsunuz. Buradaki tüm arkadaşların gerekli yeterliliği vardır. Bundan sonra komisyonun çalışması için yeterli süre de var. Bunun altında niyet okumaya gerek yok. Kaldı ki bu kanun teklifi değil. Komisyona havale edersiniz, orada çalışılır. Bu zamana kadar yaptığınız bir çalışma varsa burada dinlemek isteriz" diye konuştu.

"ÇEŞİTLİ MAĞDURİYETLERİN YAŞANDIĞI BELLİ"

Sarıyer Belediye Meclisi Başkanvekili Hüseyin Coşkun, "Köylerin mahalleye döndürülmesiyle birlikte çeşitli mağduriyetlerin yaşandığı belli. Köy statüsünü kaybetmemiş köylerin mahalle olduğu yada mahalle olması gereken köylerin statüsünün devam ettiğini biliyoruz. Fakat yasa çıktığı zaman da bu yasanın altlığının tamamlanmasıyla ilgili kamuoyunda tartışmalar olmuştu. Sarıyer'de de 8 tane köy var. Bunların birçoğu site ve villaların ağırlıkta olduğu yerler. Fakat bunun yanı sıra geçimini seracılık, hayvancılık ve tarımla sağlayan köyler bulunuyor. Bu konunun meclis gündemine önergeyle alınması yerine ilgili müdürlüğün getirisi ve götürüsüyle ilgili bir çalışma yapması ve ardından gündeme alınması hiçbir mağduriyetin yaşanmaması için önemli" şeklinde konuştu.

"HİÇBİR VATANDAŞIMIZIN MAĞDUR OLMASINI İSTEMİYORUZ"

Meclis toplantısında karşılıklı konuşmalar esnasında sözlerine şu şekilde devam eden Coşkun, "Geçtiğimiz yıllarda bu yasa gündeme geldiği zaman köylerin en pahalı suyu kullanacaklarını söylemiştik. Emlak, çevre vergilerinin artacağını, yasanın eksik olduğunu belirtmiştik. Düzeltilmesi ile ilgili bir adım atıldı ve bu adımın da iyi niyetli yaklaşımlarla yasaların yürütülemeyeceğini bir kez daha gördük. Dolayısıyla ister 7. ayda ister 12. ayda çıksın özellikle Sarıyer, Beykoz gibi ilçelerdeki köy olup sonradan mahalleye dönen bölgelerle ilgili ciddi sıkıntılar var. Tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan hiçbir vatandaşımızın mağdur olmasını istemiyoruz. Müdürlükten konuyla ilgili çalışmaların yapıldığını biliyoruz. Eksik olan ve görüş alınacak kurumlar var. Bakın bu köylerde hala foseptik var. Orada İSKİ'nin kanalizasyonla, arıtmayla ilgili bir çalışması var. Seralar İSKİ'nin suyu ile sulanacak. Dolayısıyla tıpkı İmar Barışı gibi ilk başta güzel geliyor. Fakat mağduriyetler yaşanmasın diye tartışılsın, görüşülsün ona göre bir değerlendirme yapılır. Her ortamda muhataplarıyla, soru-cevap şeklinde konu değerlendirilir" dedi.

"ALACAĞINIZ HER KARAR İMAR KARARLARINI İLGİLENDİRECEK"

"Güzel bir teklifle geliyormuşsunuz gibi gözüküyor" diyen Coşkun, "Köyler bölgesi imar bekliyor. Buraları köy statüsüne aldığınız zaman vatandaşların imar hakkı ne olacak? 7. veya 8. ayda çıksın, yeter ki biz doğrusunu yapalım. Alacağınız her karar imar kararlarını ilgilendirecek. Köy içinde imar şartı farklı, çevresinde farklı... Köyler bölgesinden şuan çevre yolları geçiyor. Öneri çok şirinmiş gibi geliyor. Saim Bey belki de hiç gitmediğiniz köylerden bahsediyorsunuz" ifadelerini kullandı.

AK PARTİLİ COŞGUN'DAN TEPKİ!

Meclis Başkanvekili Coşkun'un "Saim Bey belki de hiç gitmediğiniz köylerden bahsediyorsunuz" sözlerine tepki gösteren AK Partili Hüseyin Coşgun, Sayın Başkan öncelikle şu huyunuzdan vazgeçin. Oraya gittiniz mi? Buraya geldiniz mi? Meclis üyeliğini profesyonel olarak yapsak da bir yandan da amatör olarak yapıyoruz. Bizim farklı mesleklerimiz var. Fakat sizin işiniz bu. Aracınız, şoförünüz, mesainiz var. Dolayısıyla sizin her yere gitmeniz gerekiyor" diye konuştu.

Yapılan konuşmaların ardından meclis başkanlığına verilen gündem önerisi oyçokluğu ile reddedildi.

CHP'Lİ KURŞUN ÇALIŞMALARI ANLATTI

Sarıyer Belediyesi'nin eğitim ve okullar ile ilgili yaptığı çalışmaları anlatan CHP Meclis Üyesi Görkem Kurşun, "Öncelikle bu destek ve yardımların gerçekleşmesinde öncü olan Belediye Başkanımız Şükür Genç'e ve belediye personelimize teşekkür ediyorum. 2020 yılı içerisinde Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından 44 okulumuzda ahşap, mobilya, çevre düzenlemesi, kauçuk yenileme çalışmaları yapıldı. Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü 18 okula dış aydınlatma işlemleri, bahçelere çardak, korkuluk ve spor alanları yaptı. Destek Hizmetleri Müdürlüğü son 3 ay içerisinde 9 tane okulumuza Atatürk büstü, öğretmen odası ve tuvalet bakımı gerçekleştirdi. En büyük kalem olan Fen İşleri Müdürlüğü ise toplamda 18 okulda çatı bakımı, Uskumruköy Anaokul temelinin atılması, Kumköy Ferhan Bedii Feyzioğlu Ortaokulu'nun bakım onarım işleri yapıldı. İşletme ve İştirakler Müdürlüğü ise 16 okulda çeşitli çalışmalar yaptı. Pandemiden dolayı okullarımıza düzenli olarak dezenfekte çalışmaları yapıyoruz. Ayrıca dezenfektan malzemeleri yardımında da bulunuldu. Bunların yanı sıra Sarıyer'deki öğrencilerimize destek olmak amacıyla yıllık 800 liraya denk gelen eğitim desteği yaptık. İBB olarak da genç üniversitelere destek olmak amacıyla yıllık 3 bin 200 lira nakdi yardımda bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.

"KANUN ÖNÜNDE KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ KABUL EDİLDİ"

Gündem dışı konuşan CHP Meclis Üyesi Melendiz Dalyan İzgi ise şunları söyledi: "Medeni Kanunu'nun kabul edilişinin 95. yıldönümü vesilesiyle söz aldım. Tük Medeni Kanunu, sivil ve yurttaşların kanunudur. Kişinin doğumundan başlayarak miras anına kadar olan süreci içeren temel kanundur. Toplumdaki cinsiyete yönelik eşitsizliğin giderilmesinin ilk adımları kanunun kabul edilmesiyle başladı. Kadınlar evlenme, boşanma, mal varlığı, miras hakları açısından erkeklerle eşit yurttaş konumuna geldi. Tek eşlilik kuralı, evlilik birliğinin resmi nikah ile kurulması ve hakim kararıyla boşanma ile kadının evlilik içerisindeki güvence altına alındı. Kız çocuklarının, erkek çocuklarla aynı mirastan eşit pay almasıyla ilgili kadınların hakları da güvence altına alındı. Evlilik yaşının gelmesiyle birlikte küçük yaşta evliliklerin önüne geçilmesi ve kız çocuklarının korunması amaçlandı. Kısaca Medeni Kanunu'nun kabulü ile kanun önünde kadın-erkek eşitliği kabul edilerek, kadınların toplumsal yaşamda eşit ve özgür bireyler olarak yer almalarının ilk adımları atıldı. Devamındaki yasal düzenlemelere de ışık tuttu."

SARIYER POSTA GAZETESİ