Sarıyer fiziksel olarak giderek gelişiyor. Yeni binalar, siteler, gökdelenler, yollar, köprüler, tüneller yapılıyor.. Bu çok güzel bir olay.. Giderek köylükten çıkılıp, modern bir kent görünümüne kavuşuluyor.

Tabi ki buna paralel olarak çalışma hayatında da yeni iş kapıları açılıyor, kurum ve kuruluşlar istihdam kapasitesini artırıyor. İş bilen, yetişmiş eleman ihtiyacı da her geçen gün fazlalaşıyor. Bu anlamda Sarıyer Kaymakamlığı’nın Halk Eğitim Merkezi ve İSMEK aracılığıyla açmış olduğu kurslara katılıp, sertifika alan çok sayıda vatandaşımız, meslek öğrenip, ekmek parası kazanma şansı yakalayabiliyor.

Aynı durum Sarıyer Belediyesi için de geçerli. Açılan kurslar, verilen krediler, İSKUR’la bağlantılı çalışmalar, insanların önünü açıyor ve Sarıyer’e daha fazla bağlanmalarını sağlıyor.

Şehrin fiziksel gelişimine paralel olarak, insanların yaşamını kolaylaştırıcı önlemleri alıp, çağdaş bir yerleşim alanı yaratırken, yeni nesillerin toplum içinde nitelikli kişiler olarak yer almasının yolunu açmak da gerekiyor.

Kentsel dönüşüm insan yaşamı için ne kadar önemliyse, kurumsal dönüşüm ve gelişim de eğitim adına o kadar çok önemli. Bu çerçevede normal liselerin meslek liselerine dönüştürülmesi çok doğru bir karar oldu. Sarıyer’e bir Sağlık Meslek Lisesi ile Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi kazandırmış olmanın kazancını ileriki yıllarda burada yaşayanlar çok iyi fark edeceklerdir.

Bu arada Sarıyer’de yaşayan ve bu ilçenin her türlü sorun ve ihtiyacını gören biri olarak kurum ve kuruluşların yetişmiş eleman ihtiyacını giderme anlamında Ticaret Meslek Lisesi ile Anadolu Meslek Lisesi’nin bölüm sayısını da artırmak gerekir diye düşünüyorum. Çünkü sanayi sitesine ara eleman gerek, kulelerde çalışacak her türlü personel lazım, iletişimci, gıda üreticisi, makinacı, işçi, kalfa, usta, teknisyen, tekniker özelliklerine sahip elemanlar gerek. Çalışma hayatında artık usta-çırak ilişkisi kalmadı. Lise bite kadar herkes okullu. Lise bitince de yaş 18’i geçiyor. Ondan sonra meslek öğrenmek oldukça zor. ‘Ağaç yaşken eğilir deyip’, değişen yaşam koşullarına, gelişen iş hayatına paralel olarak insan yetiştirmek gerekir. Tabi ki bunu önce yöneticilerimizin görmesi lazım.

Sarıyer’de bir ağaç dikelim ama bir adı olsun, ‘beni herkes tanır’ diyeni, kimse tanımıyor artık. ‘Her işi yaparım abi..!’ diyene de kapılar çoktan kapandı..