İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan "İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü"ne yönelik iddianamede, kamuoyunun dikkatini çeken yeni bir iddia ortaya atıldı. İddianamede, suç tarihinde toplam değeri 480 milyon lira olan Sarıyer Emirgan’daki iki villanın, usulsüz yöntemlerle İmamoğlu İnşaat Ticaret ve Sanayi AŞ'ye devredildiği öne sürüldü.
SUÇ GELİRLERİ VE NUHOĞLU BAĞLANTISI
İddianame, devir sürecinin örgütün mali yapılanması içinde gerçekleştiğini iddia ediyor. Şüpheli Ali Nuhoğlu'nun, örgütün hiyerarşik yapısı içinde hareket eden bir üye olduğu ve kamu ihalelerinden elde edilen gelirlerin aklanması faaliyetlerinde aktif rol aldığı öne sürüldü. Nuhoğlu’nun, konkordato ilan etmesine rağmen örgüt içerisinde yer aldıktan sonra usulsüz ihalelerden elde ettiği gelirlerle ciddi ölçüde zenginleştiği iddia ediliyor.
KİPTAŞ AVANSI VİLLALARA MI AKTARILDI?
Villaların devir sürecine dair mali işlemler, MASAK raporlarına dayandırılarak iddianamede detaylandırıldı. İddiaya göre, Nuhoğlu'nun kontrolündeki Güllüce Tarımcılık AŞ, 2 villayı başlangıçta 31 milyon liraya satın aldı.
MASAK incelemesi sonucunda, bu fonların kaynağının, Kiptaş AŞ tarafından İstcon AŞ'ye yapılan yaklaşık 200 milyon liralık avans ödemesiyle doğrudan örtüştüğü belirtildi. İddianameye göre, kamu ihalesinden alınan avans, zincirleme transferlerle Nuhoğlu'nun kontrolündeki Güllüce Tarımcılık'a aktarıldı ve villaların alımı yoluyla suç geliri sisteme sokuldu.
480 MİLYON LİRA YERİNE 48 MİLYON LİRA
İddianamede en çarpıcı detay, villaların devir bedeli oldu. Mülkiye Teftiş Kurulu raporu, 2 villanın suç tarihindeki gerçek değerini 480 milyon lira olarak tespit etti. Ancak Güllüce Tarımcılık şirketinin İmamoğlu İnşaat’a devredilme sürecinde, villalarla birlikte şirketin toplam devir bedelinin 48 milyon lira olarak gösterildiği iddia edildi.
İddianame, bu durumun işlemin muvazaalı (danışıklı) olduğunu gösterdiğini ve taşınmazların gerçekte İmamoğlu suç örgütü yararına bedelsiz devredildiği iddiasını güçlendirdiğini öne sürdü. İddianamede, şüpheliler Ekrem İmamoğlu, Hasan İmamoğlu ve Tuncay Yılmaz’ın bu işlemlerden nihai menfaat sağlayan konumunda bulundukları iddia edildi.





