ÖZEL HABER Genel Yayın Yönetmenimiz Levent Pehlivanoğlu’nu makamında ağırlayan AK Parti Sarıyer İlçe Başkanı Salih Bayraktar, imar barışı ve yerel seçimlerde aday olup olmayacağı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Mart 2019’da yapılacak olan yerel seçimler öncesi AK Parti’nin nabzını tutan Sarıyer Posta Gazetesi, İlçe Başkanı Salih Bayraktar ile gündem yaratacak bir röportaj gerçekleştirdi. İşte haberimizin detayları: “Projelerimize engel olmaya çalışıyorlar” Son yapılan genel seçimlerde AK Parti’nin aldığı oy oranını hatırlatan Bayraktar, “Genel seçimlerden 52,6 gibi bir oy oranıyla vatandaş AK Parti’ye devam dedi. Önümüzde ki 5 yıllık dönemde AK Parti iktidarı olsun diye teveccüh gösterdi. Biz Sarıyer’i, İBB ve hükümet genelinde de güçlü bir yönetimle şaha kaldırmak istiyoruz. Sarıyer, çok şeyi hak ediyor, güzel işler yapılmasını bekliyordu. Maalesef ilçemizde popülizmin ve yolsuzluğun dışında bir şey yapılmadı. Ortada hiçbir eser yokken 500 Milyon TL’den daha fazla borcu olan bir belediye konumunda. Eser yok borç çok. Biz Sarıyer’de yönetimde olmamamıza rağmen birçok projeyi hayata geçirdik. Sarıyer’de devrim niteliğinde ki çalışmaları AK Parti hayata geçirdi. Üstelik bunu da ilçe bazında muhalefetteyken yaptık. Bir de yerel belediyenin partimizde olduğunu düşünün neler yapmazdık. Hatta bazı projeleri biz yapmayalım diye engellemeye çalışanlar var. Sağlık ocağı yapacağız engelleniyor. Kapalı spor salonunu ilçemize kazandıracağız yine engelleniyor. Biz bunları yaşıyoruz” dedi. “Yalan siyasetinin ömrü uzun olmaz” “Bizim Sarıyer ile ilgili çok ciddi hayallerimiz var” diyen Bayraktar, “Bunların bir kısmını zaten hayata geçirdik. Ama çok daha önemlileri var. Burada çok yoğun bir süreç yaşadığımızı da belirtmem gerekiyor. İlçe başkanı olduktan sonra 5 tane seçim geçirdim. Neredeyse seçimlerden kafamızı kaldıramadık. Ve bunu elimizde yerel belediyenin olduğu kadar imkanlarımızın olmamasına rağmen başardık. Sarıyer’de yerel belediyenin kat be kat üstünde işler yaptık. Ve hiçbir zaman popülist siyaset yapmadık. Bunun akabinde mülkiyet problemini ve getirdiğimiz çözümü hiçbir zaman vatandaşın önüne seçim malzemesi olarak sunmadık. Ama birileri her seçimde bunu propaganda aracı olarak kullandı. Bu toplumun duygularını ve hassasiyetlerini sömürdü, adeta aklıyla alay etti. Seçimde vatandaşın bunları göreceğine inanıyorum. Ve gereken hesabı da sandıkta kesecek diye düşünüyorum. Tabi bu vatandaşın takdiri. Biz 50 yıllık bir sorunu yoğun çalışma sonucunda çözüme ulaştırdık. Yasayı çıkardığımızda her seçimde ‘Sizi buradan kovacaklar, atacaklar. Evlerinizi yıkacaklar, kendi müteahhitlerine peşkeş çekecekler’ diyenler aynı zamanda kanunun zenginlere çıktığını söylüyorlardı. Burada çok önemli bir nokta var. Siyasette zigzag yapmayacaksın. Siyaset bu kadar ucuz olan bir yer değil, olmamalı. Maalesef siyaseti bu kadar ucuz hale getirenler bunun hesabını sandıkta verecekler. Sokak ağzıyla, iftiralarla, yalanlarla insanları kandırarak yapılan siyaset uzun ömürlü olamaz” diye konuştu. “Hizmet aşkıyla çalışacaksın” İmar affı ile ilgili çıkarılan yasanın sadece Sarıyer’e değil, tüm Türkiye’ye büyük kazanç getirdiğinin altını çizen Bayraktar, “Çıkardığımız bu yasa ile yalnızca Sarıyer değil, aynı zamanda Türkiye’nin dört bir yanında yaşayan vatandaşlarımızda rahat bir nefes aldı. Kanun ilk çıktığında bundan bir şey olmayacağını ve sadece elektrik-su bağlatılabileceğini söyleyenler olmuştu. Sonrasında ise enteresan bir şekilde buna sahip çıkmaya kalktılar. İnanın ne yaptıklarını kendileri de bilmiyor. Bu insanların bir sorunu var ve biz bunu çözmek için uğraştık. Sadece bu makamları ele geçirmek için uğraşmayın. Doğru ve dürüst olun, vatandaşa yalan söylemeyin. İlk başta size inanabilirler ancak gerçeği öğrendiğinde size olumlu bakmayacaklar. Şuan da tam olarak bu durumu yaşıyorlar. Vatandaş herkesin gerçek yüzünü gördü. Hizmet aşkıyla çalışacaksın. Kendi makam, mevki, hırs veya kişisel çıkarlar için çalışmayacaksın. Doğru ve dürüst siyaset yapanlar eninde sonunda kazanacak. Biz bu anlayış, inançla yolumuza devam ediyoruz. Takdir tabi ki de milletindir. Vatandaşın vereceği her türlü karara da saygı duyarız” ifadelerini kullandı. AK Parti’nin adayı kim olacak? Mahalli seçimler yaklaştıkça Sarıyer’de ki gündem maddelerinden biri de ‘AK Parti’nin adayı kim olacak?’ sorusu. Adaylık süreci ile ilgili spekülasyonlarla ilgilenmediğini vurgulayan Bayraktar, “Yaklaşan yerel seçimlerde adaylık spekülasyonları ile çok fazla ilgilenmiyorum. Ayrıca beni başkan adayı olarak görmek isteyen arkadaşlara da teşekkür ediyorum. Bizi bu göreve layık gören vatandaşlarımıza da ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Ama biz hiçbir zaman makam ve mevki peşinde koşmadık. Bizim için makamlar değil, esas olan hizmet anlayışıdır. Tek gayemiz halkın ve hakkın rızasını kazanmak. Biz bunun için bu görevlerdeyiz. Yarın ne görev verilirse verilsin biz orada hizmet ederiz. Burada isimler önemli değil. Neticede AK Parti anlayışını temsil edecek biri aday olarak gösterilecek. Burada parti büyüklerimizin takdiri çok önemli. Bize düşen görev onun etrafında toplanmak. Bizim parti geleneğimizde zaten çekişmeler, kavgalar ve kişi ayrımı meselesi yok. Kongrelerimizde yaşanan bayram havasının aynı şekilde bu adaylık sürecinde de yaşanacağından hiçbir şüphem yok” şeklinde görüş bildirdi. Ön seçim olacak mı? Aday belirleme süreci ile ilgili de konuşan Bayraktar, şunları söyledi: “Adaylık sürecinde ön seçimin olup olmayacağı ile ilgili bir şey söylemem doğru değil. Çünkü bizim üst kurullarımız, il başkanlığımız ve genel merkezimiz var. Onların görüşleri doğrultusunda burada ki durum şekillenecek.” “Yetimin hakkını kimseye yedirmeyeceğiz” Seçim çalışmaları ile ilgili bilgiler veren Bayraktar, şöyle konuştu: “Biz yarın seçim olacakmış gibi çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu durum sadece seçim ile alakalı değil. Günün her saatinde bu milletin emrinde çalışıyoruz. Kısacası biz seçim için veya kazanmak için çalışma yapmıyoruz. Şuan yaptığımız tam olarak bu. Eğer Allah’ın izni ile Sarıyer Belediyesi’ni AK Parti kazanırsa yapılan her türlü yolsuzluğun, haksızlığın ve adaletsizliğin hesabını soracağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. En ufak bir taviz vermemiz söz konusu olamaz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını kimseye yedirmeyeceğiz.”