Duru Tiyatro, yeni sezona sıradışı bir Shakespeare kolajıyla hazırlanıyor. Irmak Bahçeci’nin Shakespeare’in cümlelerini kullanarak yazdığı, yepyeni bir hikâye anlatan oyunu “Irgat”ı Emrah Eren yönetiyor, ırgatı Emre Kınay canlandırıyor. Milliyet Sanat’ın Ağustos 2021 sayısında Ece Saruhan’a konuşan Emre Kınay “Bir pandemilik canı varmış tiyatronun” derken, herkesi kültür sanata sahip çıkmaya davet ediyor. Emrah Eren ise yarı açık bir tiyatro salonuna dönüştürmeyi düşündükleri inşaattan yola çıkarak hayata geçirdikleri “Irgat” oyununun yolculuğunu anlatıyor. Duru Tiyatro yeni sezonda seyirciyi sıra dışı bir Shakespeare kolajıyla, “Irgat”la selamlayacak. Irmak Bahçeci’nin Shakespeare’in tüm oyunlarını tarayıp önce Türkçe’ye ardından da ‘ırgatça’ya çevirerek yazdığı oyunu Emrah Eren yönetiyor. Türkiye’de geçen müzikli oyunda, büyükşehre gidip kendini koskoca bir inşaatın, betonlaşmanın ve vahşi kapitalizmin içinde bulan “ırgat”ı Emre Kınay canlandırıyor. İkili, Milliyet Sanat’ın Ağustos 2021 sayısı için Ece Saruhan’la gerçekleştirdikleri söyleşide yeni oyunun yolculuğunu anlatırken Türkiye’de tiyatroların durumuna da değinmeden geçmiyor. Yoğun çalışmayla geçen hazırlık sürecinin yaklaşık 3 ay sürdüğünü belirten Emre Kınay ve Emrah Eren, sonuçta ortaya tamamen Shakespeare’in cümlelerinden oluşan, ama kendisinin hiç yazmadığı bir karakterin Türkiye’de geçen hikâyesini ırgatça anlatan yepyeni bir oyun çıktığını anlatıyor. İkili, “Irgat”la köylere gidip halk gösterimleri de yapmak istediklerini dile getiriyor. Emre Kınay ayrıca, içinde bulunduğu Kadıköy Anadolu Lisesi’yle birlikte Duru Kadıköy’ün yıkılmasının kimsenin umrunda olmadığını, bu nedenle kırgın ve buruk olduğunu vurguluyor. “Bir pandemilik canı varmış tiyatronun” diyen oyuncu, Watergarden’daki Duru Ataşehir’de oyunlarını seyirciyle buluşturmayı sürdüreceklerini ifade ediyor ve ekliyor: “Umarım pandemi bu ülkenin en azından yurttaşlarına kültürel anlamda bir şey anlatmıştır. Ve umarım pandemi belasından kurtulduğumuzda o hassasiyetle yanımızda olurlar. Sahip çıkmaları gereken biz değiliz, çok şükür biz onurumuzla işimizi yapan insanlarız. Sahip çıkmaları gereken müziğin, operanın, balenin, sinemanın, tiyatronun çağdaş yaşamın ve kent kültürünün olmazsa olmazları, temel şartları olduğu gerçeği!” SARIYER POSTA