<em><strong>Sarıyer’in siyasi simalarından Dr. Cengiz Alp TBMM’den geçen yeni Anayasa referandumuyla ilgili değerlendirmede bulundu. Alp, referandumdan ‘Hayır’ çıkacağına inandığını söyledi.</strong></em><br /> <blockquote><span style="color: #ff0000;"><strong>Sarıyer siyasetinin yakından tanıdığı simalardan Dr. Cengiz Alp, TBMM’de kabul edilen yeni Anayasa’nın referanduma gitmesini değerlendirdi. Sarıyer Posta Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu’na açıklamalarda bulunan Dr. Alp, referandum sonucunun ‘Hayır’ olacağını savundu.</strong></span></blockquote><br /> <strong> </strong><strong>SAYGI DUYMAK LAZIM ANCAK…</strong><br /> <br /> Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden yeni Anayasa için referandum çıkmasını değerlendiren Dr. Cengiz Alp, “Parlemanto’dan Anayasa’nın geçmiş olmasını iki yönden değerlendirebiliriz. Sonuçta milletvekillerinin kararı saygı duymak lazım. Ama eleştireceğimiz yön şu olabilir. Siyasi partiler yasası ve lider sultası altında olan Türkiye’deki tüm partiler için söylüyorum. Milletvekili seçimleri liderlerin iki dudağından çıkan isimle belirlendiği için Türkiye’nin geleceği için rahat bir karar verdiklerini sanmıyorum. Önümüzdeki dönemde siyasi partiler yasasının değiştirilerek buna son verilmesi gerekiyor. Bu bir tarafı. İkinci tarafı ise, bu Anayasa şimdi referanduma gidecek. Muhalefet hiçbir mazeret üretmeden, topluma anlatmalıdır.”diye konuştu.<br /> <br /> <strong>HAYIR PLATFORMU OLUŞTURULURSA HAYIR ÇIKAR</strong><br /> <br /> Referandumdan ‘Hayır’ çıkacağına inandığını söyleyen Alp, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Olağanüstü hal yasaları içinde referanduma gidilmesi doğru değil. Çünkü toplum kendilerini ifade etmek için rahat hissetmeyebilirler. Keşke, Olağanüstü Hal Yasası bu dönemde geçerli olmasaydı. Ancak hangi şartta olursa olsun, biz referandumdan ‘Hayır’ çıkması için çalışacağız. Referandum için ‘Hayır platformu’ oluşturulmalıdır. Bunun bugünkü Cumhurbaşkanı ile da alakası yok. Bundan sonrada oluşabilecek, tek parti yaklaşımı, tek insan yaklaşımına, Türkiye’nin yüz, yüzeli yıllık demokratik düzenine ve parlamenter sistemine aykırı. Biz çoğulculuktan yanaysak ve toplumumuzun kutuplaşmadan uzaklaşmasını istiyorsak, koalisyon kültürüne, bir arada yaşama kültürüne daha fazla ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Tüm geçmiş ülkelerin tarihinde bu var niye bizde olmasın. Çoğulculuğu savunan birisi olarak söylüyorum. Referandum için ‘Hayır platformu’ kurulması gerekiyor. Her kes kendi çalışmasını yapabilir ama böyle bir platformla çıkılırsa ben bu referandumun sonucunun ‘Hayır’ olacağını düşünüyorum.”<br /> <br /> <strong>DÜNYA TARİHİ DİKTATÖRYEL YÖNETİMLERİ GÖSTERİYOR</strong><br /> <br /> Dr. Alp, tek parti yönetimlerinin sonunda dikdatöryel yapılara dönüştüğünü savunarak, “Tabii bugünden bir ön yargıyla konuşmamak lazım. Ancak dünya tecrübeleri gösteriyor ki tek adam yönetimlerinin sonucunda dikdatöryel bir yönetim ortaya çıkıyor. Çoğulcu bir yapı çıkmıyor. Meclis’te tek ses oluyor. Ve toplumun bir kesimi kendini sistemin dışında görüyor. Herkes kendini ifade etmeli, demokrasinin gereği olarak kendini gösterebilmeli.” ifadelerini kullandı.<br /> <br /> <strong> </strong><strong>YA EVET ÇIKARSA!</strong><br /> <br /> Referandum sonucunda ‘evet’ çıkması halinde Başkanlık sisteminin ekonomiyi de olumsuz etkileyeceğini söyleyen Alp, “Türkiye hep dışarıdan yatırım yapılabilir bir ülke olarak bugüne kadar geldi. Yatırımların yapılabilmesi için de istikrarın olması gerekiyor. Yani ihalelerin yapılabilir olması, şeffaf olması lazım. Hukuk kurallarının işlemesi gerekiyor. Bir sorun çıktığında yatırımcı yargıya gidince sonuç alabilir olması lazım. Bu sistemler eğer kurulabilseydi. Denetleme mekanizması, yargı bağımsızlığı, erklerin ayrılığı ilkesi, çok fazla sıkıntı çıkmayabilirdi. Ama uygulamada bunu yaşayıp göreceğiz. Ekonominin ileri gitmesi, demokratik kültürün, demokrasinin kurumlarıyla çalışmasına çok bağlı. Ekonomik geçmişi olan ülkelerin hepsinde demokrasinin çok gelişmiş olduğunu, standartların yüksek olduğunu görüyoruz. Türkiye’de şu anda olağanüstü hal yasası var. Tabii olağanüstü dönemden geçiyoruz, terör olayları gündemi kaplamış durumda Orta doğu bir ateş çemberi! Endişe içindeyiz. Her gün bir yerde bombalar patlıyor! Toplum bir arada oturamıyor, yemek yiyemiyor, içemiyor. Bütün bunları düşündüğünde ‘Evet’ çıkması halinde sıkıntılı bir dönemin bizi beklediğini söyleyebilirim.”diye sözlerini tamamladı.<br /> <br /> http://www.sariyerposta.com/