Marmaray’da 20 Eylül 2016 tarihinde su sızmaları nedeniyle gerçekleşen bir arızayı gidermeye çalışırken elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Fatih Uysal’ın yaşamını yitirmesi ile Marmaray’daki teknik aksaklık ve eksiklikler tekrar kamuoyunun gündeminde yer aldı.

Daha önceki dönemlerde gündemde olan, ancak bir süredir hiçbir duyum almadığımız Marmaray’daki teknik aksaklık ve eksiklikler yeniden gündemde. Elektrik akımına kapılan Uysal’ın hayatını kaybetmesiyle birlikte CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin, bu sorunu, yazılı bir soru önergesi işe Meclis gündemine taşıdı. Konuyla ilgili Engin, “AKP 2013 yılında tüm uyarılara rağmen henüz bitmeyen, gerekli denetimleri tamamlanmayan Marmaray’ı, siyasi bir şov aracı görerek hizmete açtığında bu iş cinayetine de kapıyı aralamış oldu. “ dedi.

“Marmaray’ın güvenilirliğine karşı tedirginiz”

AKP Hükümeti’nin Marmaray’ın açılışını 2014 Mart yerel seçimlerinden önce yapabilmek için yüklenici firmaya yoğun baskı yaptığını belirten Engin, “Açılış 29 Ekim 2013 tarihinde alelacele büyük bir siyasi şovla gerçekleştirilmişti. 28 Ekim 2013 tarihinde Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) yetkilileri basın açıklaması yapmış, dönemin Cumhurbaşkanı’na, Başbakanı’na ve Ulaştırma Bakanı’na uyarıda bulunarak, Marmaray’ın tam olarak bitirilmeden hizmete sokulduğunu belirterek yüksek güvenlik riskine dikkat çekmişlerdi. Yapılan uyarılarda tüplerin esnek bağlantı ile birleştirildiği, bu bağlantılarda yırtılma söz konusu olduğunda tünele su dolacağı belirtilmiş, böyle bir riskin oluşması halinde ise problemi çözecek senaryo ve projenin henüz geliştirilmemiş olduğu ikazı yapılmıştı. Tüm bu uyarılara rağmen gerekli tedbirler alınmadan Marmaray hizmete açıldı. Yapılan uyarıların dikkate alınmadığı, sık sık gerçekleşen arızalar, su sızıntıları ve son olarak Fatih Uysal’ın yaşamını yitirmesi ile de bir kez daha ortaya çıkmış ve vatandaşlarımızın güvenliğe yönelik endişelerini artırmıştır.” diyerek İstanbulluların Marmaray’ın güvenilirliğine dair yaşadığı tedirginliği dile getirdi.

“Marmaray çalışanlarının can güvenliği hiçe sayılmaktadır”

Elektrik akımına kapılarak yaşamını kaybeden Fatih Uysal’ın çalışması sırasında iş güvenliğine dair alınan tedbirleri soran Engin, “Bu iş cinayeti nasıl gerçekleşmiştir? Fatih Uysal’ın hayatını kaybetmesinin sorumluları kimlerdir? Bir an evvel sorumlular hakkında gerekli idari ve hukuki işlemler başlatılmalıdır. Bu iş cinayeti ile ortaya çıkan ihmaller zincirinin araştırılabilmesi ve başka felaketlere kapı aralanmadan tedbirlerin alınabilmesi için uzman ve tarafsız kişilerden oluşan bir inceleme heyeti oluşturulması gerekir. Daha önce kamuoyuna yansıyan bir iddiaya göre tünel inşaatı sırasında düşey bir sapma oluşmuştu. Bunun üzerine firmadan bu tüneli sökerek yenilenmesi istendi. Firma bu maliyeti karşılamak yerine sapmayı dolgu ile gidermiş, denetimden sorumlu firmanın proje müdürünün de bu nedenle istifa ettiği iddiaları çıkmıştı. Eğer bu iddialar doğruysa vatandaşlarımızın ve Marmaray çalışanlarının can güvenliği hiçe sayılmaktadır.” dedi. Tünelde gerçekleşen su sızmalarının deprem gibi hiçbir olağanüstü koşul olmadan ortaya çıktığını belirten Engin, “Deprem ya da benzeri bir doğal afete karşı Marmaray’da alınan tedbirler revize edilmiş midir? Tedbirler en son ne zaman revize edilmiştir? “Her gün binlerce vatandaşımız tarafından kullanılan Marmaray’da çok daha büyük çaplı bir felaket yaşanmadan, geçiş yapan vatandaşlarımızın hayatını ve işçilerimizin güvenliğini korumaya yönelik olarak acil tedbirler alınmalı. Kamuoyunun ve İstanbulluların yaşadığı tedirginlik ve endişe halinin giderilmesi için yetkililerin sorumlu davranması gerekiyor.” şeklinde konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin’in önergesi şu şekilde:

23/09/2016
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Aşağıda yer alan soruların Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet ARSLAN tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Didem ENGİN
CHP İstanbul Milletvekili


Marmaray’da taşeron işçi olarak çalışan 27 yaşındaki Fatih Uysal 20 Eylül 2016 tarihinde tüneldeki su sızıntısını durdurmaya çalışırken elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmiştir. Fatih Uysal’ın hayatını kaybetmesi hem Marmaray’da çalışanların iş güvenliği sorununu hem de tüneldeki su sızıntıları nedeniyle Marmaray’da ulaşımın güvenilirliği ve projedeki teknik ve mühendislik sorunlarını tekrar gündeme getirmiştir.

Bilindiği üzere, AKP Hükümeti Marmaray’ın açılışını 2014 Mart yerel seçimlerinden önce yapabilmek için yüklenici firmaya yoğun baskı yapmıştı ve açılış 29 Ekim 2013 tarihinde alelacele büyük bir şovla gerçekleştirilmişti. 28 Ekim 2013 tarihinde Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) yetkilileri basın açıklaması yapmış, dönemin Cumhurbaşkanı’na, Başbakanı’na ve Ulaştırma Bakanı’na uyarıda bulunarak, Marmaray’ın tam olarak bitirilmeden hizmete sokulduğunu belirterek yüksek güvenlik riskine dikkat çekmişlerdi. Yapılan uyarılarda tüplerin esnek bağlantı ile birleştirildiği, bu bağlantılarda yırtılma söz konusu olduğunda tünele su dolacağı belirtilmiş, böyle bir riskin oluşması halinde ise problemi çözecek senaryo ve projenin henüz geliştirilmemiş olduğu ikazı yapılmıştı. Ancak tüm uyarılara rağmen vatandaşlarımızın hayatı ve güvenliği hiçe sayılarak gerekli tedbirler alınmadan Marmaray hizmete açılmıştı. Yapılan uyarıların dikkate alınmadığı, sık sık gerçekleşen arızalar, su sızıntıları ve son olarak bir işçinin yaşamını yitirmesi ile bir kez daha ortaya çıkmış ve vatandaşlarımızın Marmaray’ın güvenilirliğine yönelik endişelerini artırmıştır.

Bu çerçevede;

  1. Fatih Uysal’ın çalışması sırasında iş güvenliğine dair tüm tedbirler alınmış mıdır? Alındı ise bu iş cinayeti nasıl gerçekleşmiştir?
    2. Fatih Uysal’ın hayatını kaybetmesinin sorumluları kimlerdir? Bu sorumlular hakkında bir işlem başlatılmış mıdır?
    3. Bu iş cinayeti ile ortaya çıkan ihmaller zincirinin araştırılabilmesi ve başka felaketlere kapı aralanmadan tedbirlerin alınabilmesi için uzman ve tarafsız kişilerden oluşan bir inceleme heyeti oluşturulması düşünülmekte midir?
    4. İlgili sendikalar, meslek odaları ve uzmanlar tarafından defalarca dile getirilen Marmaray’daki teknik sorunlar ve tüneldeki tüplerin birleştirilme şekli nedeniyle su sızma riski ile ilgili uyarılar neden bu zamana dek dikkate alınmamıştır?
    5. Daha önce kamuoyuna yansıyan bir iddiaya göre tünel inşaatı sırasında düşey bir sapma oluştuğu, bunun üzerine firmadan bu tüneli sökerek yenilemesinin istendiği, firmanın bu maliyeti karşılamak yerine sapmayı dolgu ile giderdiği, denetimden sorumlu firmanın proje müdürünün bu nedenle istifa ettiği iddiası doğru mudur?
    6. Yüklenici Japon firma ile yapılan sözleşmede ortaya çıkabilecek teknik hataların oluşturacağı risklerde firmanın yükümlülükleri ve sorumlulukları nelerdir? Su sızmaları karşısında Japon yüklenici firma bilgilendirilmiş midir? Bilgilendirildi ise verilen cevap nedir?
    7. Tüneller üzerindeki yeraltı sularının ıslahı ve kanalizesinin henüz başarıyla gerçekleştirilemediği ve tünelden 3 yıldır su sızdığı iddiaları doğru mudur? Bu sızmalarla ilgili alınan tedbirler ve gerçekleştirilen çalışmalar nelerdir? Bu çalışmalar neden başarısızlıkla sonuçlanmaktadır?
    8. Marmaray’da su sızmasının başlangıç tarihi nedir? Su sızmalarına hangi tarihlerde müdahale edilmiştir?
    9. Tüneldeki su sızmasına ilişkin 20 Eylül 2016 tarihinden önce gerçekleştirilmiş resmi bir uyarı, denetim yazısı vs var mıdır?
    10. Marmaray gibi her gün binlerce vatandaşımızın ulaşımda kullandığı, onlarca işçi ve çalışanın faal olarak içinde bulunduğu bir yeraltı raylı sisteminde tüplerden su sızması sizce “teknik arıza” denilerek geçiştirilebilecek basit bir olay mıdır?
    11. Büyük bir felakete dönüşme riski taşıyan su sızıntıları bugüne dek neden ciddiye alınmamıştır? Su sızmalarının kesin olarak önüne geçmek için neden bir önlem alınmamaktadır?
    12. Marmaray projesinin 2014 yerel seçimleri öncesinde bitirilmesi için yüklenici firmaya yapılan baskılar sonucunda, yüklenici firma işi hızlandırmak için ek ödeme talep etmiştir. İşi hızlandırması için yüklenici firmaya ne kadar ek ödeme yapılmıştır? Marmaray’ın devlete olan toplam maliyeti ne kadar olmuştur? Projenin toplam maliyeti ile ihale edilen bedel arasındaki fark ne kadardır?13.Tünelde su sızmaları deprem gibi hiçbir olağanüstü koşul olmadan ortaya çıkmıştır. Bölgenin taşıdığı deprem riski ve yakın geçmişte büyük acılara sebep olan Marmara depremi düşünüldüğünde, deprem ya da benzeri bir doğal afete karşı Marmaray’da alınan tedbirler revize edilmiş midir? Tedbirler en son ne zaman revize edilmiştir?
    14. Her gün binlerce vatandaşımız tarafından kullanılan Marmaray’da çok daha büyük çaplı bir felaket yaşanmadan, geçiş yapan vatandaşlarımızın hayatını ve işçilerimizin güvenliğini korumaya yönelik olarak ne gibi tedbirler alınması düşünülmektedir?