Okçulukta Türkiye’nin ilk kez olimpiyat şampiyonluğunu kazanarak tarihe geçen Sarıyerli Mete Gazoz, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in YouTube kanalına konuk oldu.

Başkan Şükrü Genç’e samimi açıklamalar yapan Mete Gazoz, “Bu sporu üst düzeyde yapıyorum. Rakibinin ne yaptığının önemi yok senin ne yaptığın önemli. Tek başınıza olimpiyatı bırakın dünya şampiyonu olmanız imkânsız. Doğru planlama ve doğru bir ekiple her şeyi başarmak mümkün. Olimpiyat ve Dünya rekoru ben de değil. Seneye de onu hedefliyorum” dedi.

"Mete başardığında Atatürk yeniden doğuyor"

Başkan Genç, “Mete gibi gençler, aydınlık bir geleceğe olan inancımızı kuvvetlendiriyor. Her biriyle gurur duyuyoruz. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının üzerinden 83 yıl geçti. Mete ve Mete gibi her genç başardığında Atatürk yeniden doğuyor” diyerek Atatürk’ü saygı ve özlemle andığını ifade etti.

"Her gün 8-10 saat çalışıyorum"

Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, YouTube kanalında Olimpiyat Şampiyonu Mete Gazoz ile bir araya geldi. Türkiye’ye tarihinde okçuluk dalında ilk kez altın madalya getiren Sarıyerli sporcu Mete Gazoz, başarısının sırlarını anlattı. Okçuluğa 3 yaşında başladığını anlatan Gazoz, “Atatürk’ün hatırasını en güzel şekilde, bayrağımızı er zaman en üst sırada dalgalandırarak sahip çıkacağız. Bunun bilincinde olarak çok çalışıyorum. Her gün 8-10 saat çalışıyorum. Okçuluk güç gerektiren spordan ziyade tekniğin daha ön planda olduğu bir spor branşı. Başlangıçta herhangi bir malzeme yatırımı yapılmasına gerek yok.. 8 yaşında ilk defa Türkiye Şampiyonası’na katıldım. 13 yaşında ilk defa Milli Takıma girip takım olarak dünya ikincisi olduk.  İlk derecem o oldu. Avrupa Kupası’nda birinciliğim var. Gençler Avrupa rekoru, Gençler Dünya rekoru, Avrupa büyükler rekoru, Akdeniz oyunları rekoru, Avrupa oyunları rekorum var. Kendimden emin bir şekilde birinci olacağım diye gidiyorum. Olimpiyat ve Dünya rekoru ben de değil. Seneye de onu hedefliyorum. İki kere üst üste dünya kupası kazandım. Olimpiyatları kazandım” diye konuştu.

"Bu sporu üst düzeyde yapıyorum"

Fiziksel olarak ok atmanın yeterli olmadığından bahseden Gazoz, “Aynı zamanda koşu ve fitness da yapıyoruz. Kendimizi fiziksel olarak güçlendirdiğimiz kadar zihinsel olarak da güçlendiriyoruz. Bu fiziksel olarak da çok daha önemli. Atış antrenmanlarının içinde performans hazırlık antrenmanları da yapıyoruz. Psikoloji kitapları okuyorum. Takımımızda spor psikoloğumuz var. Bu sporu üst düzeyde yapıyorum. Tek başınıza olimpiyatı bırakın dünya şampiyonu olmanız imkânsız. Tüm gün antrenman yapmanız, oturup akşamları planlaması ve sonrasında neler yapacağını düşünmesi mümkün değil çünkü zaman yetmez. Doğru planlama ve doğru bir ekiple her şeyi başarmak mümkün" şeklinde konuştu.

"Enerjisini atsın gözüyle bakılmamalı"

Gazoz, “En büyük kurallardan bir tanesi şu; Ok yayda takılıyken canlı bir hedefe doğrultmamak gerekiyor. Başlama yaşı ise bu kuralı idrak edebilecek yaştır. Genelde okçuluğa gelen çocuklar kendi isteğiyle geliyor. İşte böyle olması lazım. Aileler de çocukların arkasında durmalı ve desteklemeli. Okçuluk dışında konuşmak gerekirse veliler spora çocuğum gitsin, enerjisini atsın gözüyle bakmamalılar. Çocuğa gelecekte nasıl bir fayda sağlar ona bakmamalılar" dedi.

"Rol model olmaya çalışıyorum"

Okçuluğun dışında hobileri anlatan Gazoz, şunları söyledi: “Okçuluk dışında bilgisayar oyunlarını çok seviyorum. Beni rahatlatıyor. Müzik dinlemeyi çok seviyorum, genelde 80’ler ve 90’lar dinlerim. Kendimize zaman ayırmamamız lazım. Şiir okumayı severim. Rol model olmaya çalışıyorum. Rakibinin ne yaptığının önemi yok senin ne yaptığın önemli.”

SARIYER POSTA