Toplumda daha fazla demokrasi ve daha fazla katılımcılık amacıyla ortaya çıkan Memleket Biziz Platformu Sarıyer Grubu, basın mensupları ve gönüllülerin katılımıyla tanışma toplantısı düzenledi.

Şifasuyu Yaşamevi’nde gerçekleşen buluşmada basın açıklaması yapıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

‘Memleket Biziz’ olarak kimiz? Sarıyer’de ne yapmak istiyoruz?

Bugün ülkemizde ve ülkenin yönetiminde çok büyük sorunlar var. Bizler, memleketimizde yaşanan tüm acı olaylara karşı duyarlı olan, farklı görüşlerden bireyler olarak bir araya geldik. Bu sorunlara halk gücüyle, dayanışmayla çözümler bulabileceğimizi inanıyoruz.

Amacımız yaşanan benzersiz sıkıntıları, çürümeyi ve yıkımı mümkün olduğu kadar insanlara anlatabilmek, bunlar üzerinden birlikte neler yapabileceğimizi konuşmak, düşüncelerimizi birleştirip, çözümler bularak ortak harekete geçebilmek.

Bugün karşımızda: Adaletin ve hukukun yitirildiği, Anayasa Mahkemesi’ne kadar aşağıdan tepeye kurumların işlevsizleştirildiği, kuklalaştırıldığı, ifade özgürlüğü olmayan bir toplum; OHAL ve KHK’larla yönetilmenin artık ‘normal’leştiği bir ülke, atanamayan, KHK ile işten atıldığı için işsizliğe mahkum edilen, intihar eden doktorlar, öğretmenler, memurlar, çocuklarını taciz, tecavüz, eğitimsizlik, kölelik ve geleceksizlik bekleyen bir ülke, kadınları günden güne değersizleştirilmeye çalışılan, baskı, şiddet ve karanlığa mahkum edilmek istenen bir ülke, kültürel değerleri ve tarihi rant uğruna yok edilen; betona ve asfalta boğulan, insanlara ulaşım sunmaktansa işkence yapan yollarıyla yaşanmaz hale gelen kentler, zehirli hava, su, toprak ve denetimsiz gıdalarla hasta yapılan toplum, hastanesizleştirilen şehirler, bir avuç şirketin zenginleşmesi uğruna bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde yağmalanan, yok edilen bir doğa, ayrılmaz bir bütün olan insan, çevre ve hayvan haklarının yok sayıldığı bir toplum, haber alma imkanı kalmamış, sadece işini yapan habercilerin artık ‘normal’ olarak hapse atıldığı bir toplum, gençleri sindirilmiş, umutsuz, öğrencileri hapiste, üniversiteleri susturulmuş, iktidara aykırı düşünenlere üniversitede eğitim görme hakkının bile verilmediği bir toplum, sanatsal etkinliklerin ve kitapların yasaklandığı, sanat mekanlarının kapatıldığı, baskı altına alındığı, mekanların yıkıldığı, devletin ‘kendine uygun olanlar’ dışında tüm sanata ve sanatçılara düşman olduğu bir ülke, geçinemeyen, hakları gasp edilmiş, ezilen, iş güvencesiz, köleleştirilmiş işçilerin maden ve şantiyelerde katledildiği bir toplum; yüzlerce işçinin kanı üzerinde yükselen köprüler ve havalimanlarıyla övünen yöneticiler, gelir dağılımında yaşanan muazzam eşitsizliğin sürekli arttığı; aldığı üç kuruş maaşı günden güne eriyen emeklilerin, engellilerin, hasta yakınlarının, imkanı olmayan herkesin sistemli olarak köleleştirildiği, sadakaya muhtaç bırakıldığı bir toplum, halkın çıkarlarına aykırı bir şekilde, şeffaf olmayan biçimlerde yapılan özelleştirmelerle toplumsal birikimlerin şirketlere hediye edildigi bir ülke, savaş politikalarına karşı çıkanların, barış isteyenlerin hapse atıldığı bir ülke ve tüm bunların ortasında; kendine, geleceğe dair inancını günden güne kaybeden; sevgi ve kardeşliğe dair umudunu yitiren bir toplum var.

Yukarıda yazılan ve yazılmamış konularda önerileri olan, duyarlılık gösteren Sarıyerlileri bizimle birlikte mücadeleye davet ediyoruz. Hiç bir yere gitmiyoruz, bu memleket bizim!