Tüm dünyayı kasıp kavuran ve ülkeleri ekonomik krize sürükleyen corona virüs salgınının derinden etkilediği mesleklerin başında taksici esnafı geliyor. İstanbul Taksi Durakları Genel Sekreteri ve Sarıyer Belediye Meclisi CHP Üyesi İrfan Sandıkçı, sokağa çıkma kısıtlaması ve iş yerlerinin kapanmasından dolayı iş yapamaz hale gelen taksicilerin sorunlarını Sarıyer Posta Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu'na anlattı.
Sarıyer'in en büyük 4 taksi durağı olan İstinye Park, Skyland İstanbul, Maslak 1453 ve Volkswagen Arena'daki durakların işletmeciliğini yapan İrfan Sandıkçı, taksici esnafının mağduriyetini ve taleplerini gazetemizle paylaştı.
"TAKSİCİ ESNAFI MADDİ DESTEK ALAMADI"
Pandemi döneminde taksicilerin mağdur olduğunu söyleyen Sandıkçı, "İstanbul'da 18 bin 500 taksi var. Pandemi döneminde önlemler kapsamında kapanma olduğu zaman taksiciler büyük mağduriyet yaşadı. Çünkü belli bir sayının üzerine çıktığı zaman yevmiye alınıyor. Çalışmadığı zaman herhangi bir sabit geliri yok. Pandemiden önce 9-10 bin TL'ye plakasını kiralayan araç sahipleri, salgından sonra bu fiyatı 5-6 bin TL'ye çekti. Fakat bu rakamı da esnaf ödeyemedi. Hafta sonu sokağa çıkmak yasak, gece 21.00'dan sonra her yer kapalı. Şartlar böyle olunca taksiciler de iş yapamaz hale geldi. Salgın döneminde evine ekmek götüremeyen arkadaşlarımız oldu. İBB, Sarıyer Belediyesi gıda yardımında bulundu. İstanbul'da plaka sahibi olup da taksicilik yapanların oranı yüzde 5 civarında. Geriye kalanlar kiralık sistem üzerinden çalışıyor. Pandemi de yaklaşık 600 esnaf kredi için başvurdu. Fakat mesleki tanım olmadığı için hiçbiri maddi destek alamadı. Son günlerde kısıtlamaların esnetilmesiyle birlikte piyasa hareketlenmeye başladı. İnşallah tamamen normalle dönünde tüm bu zorlukları atlatacağız" ifadelerini kullandı.
"İSTANBUL'DA EN FAZLA TAKSİNİN ÇALIŞTIĞI BÖLGE SARIYER-LEVENT ARASI"
"İstanbul'da en fazla taksinin çalıştığı bölge Sarıyer-Levent arası" diyen Sandıkçı, "Çünkü AVM, özel hastane ve önemli otellerin birçoğu bu güzergah içerisinde bulunuyor. Sarıyer'de bin 500'ün üzerinde taksi hizmet veriyor. Bir taksiyi de ortalama 3 şoför kullandığını varsayarsak bu da 3 bin kişinin evine ekmek götürdüğünü gösteriyor. İşletmeciliğini yaptığım 4 durakta ise yaklaşık 200 taksi ve 600 çalışan var" şeklinde konuştu.
SANDIKÇI, TAKSİ PROJESİNİ DEĞERLENDİRDİ
Gündemi uzun süre meşgul eden taksi projesi ile ilgili de konuşan Sandıkçı, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun taksi projesini iyi analiz edebilmek için taksicilerin sorunlarını bilmek gerekiyor. Yaklaşık 16 yıldır bu sektörün içerisindeyim. AK Parti İBB'yi kaybettikten sonra Turizm Bakanlığı bir yetkilendirme yaptı. Binlerce araç D belgesi ile yolcu taşımaya başladı. Büyük yolcu firmaları herhangi birAVM veya otelden yolcu alıyor. Bir bakıma korsan taksicilik yapıyorlar. Ekrem İmamoğlu da geldikten sonra bir çalışma yaptı. Hem taksi ihtiyacı hem de yüzde 95 oranında vatandaşların memnuniyetsizliği var. Fakat burada taksici de haklı. Aracı çalıştırdığı anda 800 TL eksi ile başlıyor. Çünkü aracık kirası, kendi sigortası, yakıt ve diğer giderleri karşıladıktan sonra kalan para ile geçimini sağlıyor. Oto Center'dan 100 bin liralık aracı 150 bin TL'ye alıyorsun. Bunların yanı sıra her yıl 10 bin TL hava parası veriyorsun. İlk başta UBER'i eleştirdim ancak piyasaya belli bir kalite getirdiği ortada. Bu kapsamda devlet ÖTV almadan araçlarımızı yenileme fırsatı verdi. Sigortasız şoför çalıştırmanın önüne geçildi. İBB'nin de taksi projesi rekabet getirecek.Yaklaşık 6 bin taksi plakayı kiraya verecek. D2 belgesi ile taksicilik yapanlar kayıt altına alınacak, korsan taksiciliğin önün geçilecek. İstanbul'da kayıt dışı taksilerden elde edilen gelir yaklaşık 150 milyon TL" dedi.
"TEMASSIZ ÖDEME SİSTEMİNE GEÇTİK"
Taksi şoförlerinin corona virüsten olumsuz etkilendiğini belirten Sandıkçı, "Bu salgın taksici esnafını yalnızca maddi olarak zarara uğratmadı. Aynı zamanda corona virüsten dolayı hayatını kaybeden meslektaşlarımız da oldu. Farklı meslek gruplarında çalışanlar belli başlı önlemler alabilir fakat taksiciler günde 50-60 kişiyle yolculuk yapıyor. Ne kadar önlem alırsan al bazen yeterli olmuyor. Yetkililer de bulaşmanın önüne geçmek amacıyla araçları daha sık dezenfekte etmeye başladı. İlaçlama yapılan araçların ruhsatlarına işleniyor. Eğer ruhsatta ilaçlamanın yapıldığına dair ibare yoksa idari para cezası veriliyor. Bu kural taksici esnafı için son derece olumlu.Temasın azaltılması amacıyla da nakit ücret yerine pos cihazı ile temassız ödeme sistemine geçtik" diye konuştu.
"SALGIN YATIRIMLARI SEKTEYE UĞRATTI"
Yeni dönemde Sarıyer'e yapılan hizmetleri anlatan Sandıkçı, "Sarıyer Belediye Başkanımız Şükrü Genç, Meclis'i oluştururken her iş sektöründen bir arkadaşımızı aldı. Meclis üyeleri arasında taksici, fırıncı, mali müşavir, müteahhit, iş adamı, avukat var. Ayrıca vatandaş ile iç içe olan, dertlerini bilen, mahallelerin sorunlarının farkında olan kişilerden Meclis'i oluşturdu. Göreve geldikten sonra parti kimliğini değil, insani kimliğini ön plana çıkarıyor. Farklı görüşteki yurttaşımıza da aynı samimiyetle yaklaşıyor. Bir abi, baba gibi vatandaşın yüreğine dokunuyor. Her seçimde aldığı oylarla ve 3 dönem üst üste başkan seçilmesiyle de bunun karşılığını aldı. Ekrem İmamoğlu'nun İBB'yi kazanması Sarıyer için çok büyük avantaj. Yapılacak çok iş var ancak şuan ilçemizde 50 yıldır giderilemeyen sorunları çözüme kavuşturuyor. Çok uzun yıllardır başlanamayan alt yapı çalışmaları Sarıyer'den başladı, Büyükdere Mahallesi'ne kadar ilerledi. Zekeriyaköy'deki yol tamamlandı. Atıl durumda bulunan Hacıosman'daki orman yeniden İstanbulluların hizmetine açıldı. Kısa dönemde Sarıyer'e yapılan dokunuşları görebiliyorsunuz. Açıkçası pandemi sona erdikten sonra İstanbul ve Sarıyer için çok büyük projeler hayata geçecek. Salgın doğal olarak bu hizmetleri sekteye uğrattı. Bu sadece Türkiye için değil, dünya genelinde de geçerli" dedi.
"NORMALLEŞME SÜRECİNDE REHAVETE KAPILMAMAK GEREKİYOR"
Konuşmasının sonunda Sarıyerlilere mesaj veren Sandıkçı, şunları söyledi: "Sarıyerlilerin bu zor süreçte corona virüsten korunmalarını istiyorum. Maske, mesafe ve hijyen kuralını yaşamımızın bir parçası haline getirmeliyiz. Dışarı çıktığımızda maske kullanımı çok önemli. Özellikle normalleşme sürecinde rehavete kapılmamak gerekiyor. Olası bir kapanma da esnaf batma noktasına gelir. Bir daha kendini toparlayamaz."
