Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu, Sarıyer’in lig performansını, yeni transferlerin takıma verdiği katkı, taraftarın maçlara olan ilgisi ve kadro planlaması ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Fikstür çekildikten sonra yaptığım analiz neticesinde Sarıyer’in grubunun son derece zor olduğunu ve uzun yıllar şampiyonluk yarışı içerisinde olan takımların aynı ligde yer aldığını ifade etmiştim. Bunun akabinde Sarıyer’in transferlerini ve camiadaki havayı da kaleme almıştım. Aylar önce yazdıklarım şimdi bir bir çıkıyor. Yapılan transferler her ne kadar istenilen düzeye henüz ulaşamasa da takıma olumlu katkı verdiği kesin.

Geçtiğimiz sezonlara oranla savunma ve orta saha maç içerisinde daha derli toplu duruyor. Bu da oyuncuların birbirlerine yardım etmesini kolaylaştırıyor.

Lider takım olmanın ayrıcalığı başka bir şey ama vasat değil göze hoş gelen iyi futbol oynamak lazım. Takım zaman zaman olumlu izlenimler bıraksa da devre arasında mutlaka takviye yapılmalı. Yaratıcı bir orta saha yani maestro alınmalı. Bu oyuncunun orta saha mevkiinde oynaması yetmez, aynı zamanda arkadaşlarına pozisyon hazırlayabilmesi ve ceza sahasına topsuz koşular yapabilmesi gerekiyor. Günümüz futbolunda topu ’10 numaraya ver takımı oynatsın’ düşüncesi geçerliliğini yitirdi. Üstün teknik kapasitesi ile birlikte mücadele eden, asist özelliği olan ve skoru değiştirecek oyuncular tercih ediliyor.

Sarıyer, ligde ve kupada oynadığı toplam 8 maçın sadece 2 tanesinde kalesini gole kapatabildi. Bu 2 müsabakanın bir tanesi 0-0 bitti. Yani Sarıyer’de rakibine gol atamadı. Savunma S.O.S veriyor Serdar hocam aman dikkat! Özellikle savunmaya takviye şart.

Alim Harlak beğendiğim ve takımına skor anlamında ciddi katkı veren bir oyuncu. Sarıyer saha içerisinde tek kanat ile oynadığı için ataklarını genellikle Alim’in bulunduğu bölgeden gerçekleştiriyor. Bu yüzden her iki kanatta da oynayabilen hızlı ve skor yapabilecek bir oyuncu alınmalı. Ankara Demirspor maçında olduğu gibi Alim her maçın son dakikasında jeneriklik gol atamaz. Diyeceksiniz ki “O alınsın bu alınsın diyorsun da o kadar kaliteli oyuncular hangi parayla alınacak.” Eğer gerçekten şampiyonluğu istiyorsak herkes elini taşın altına koyacak. Bunun başka yolu yok. Ayrıca transfer komitesi gerekli çalışmaları yapar ve doğru oyuncuları izlerse uygun fiyata çok kaliteli oyuncular bulabilir. Para yok, mali durum ortada bahanesinin arkasına saklanmayalım.

Eğer orta sahaya ve kanat bölgesine kaliteli iki oyuncu alınırsa Sarıyer forvet bölgesinde sıkıntı çekmez. Çünkü forvet oyuncusunun gol atmasındaki en büyük etken çevresinde oynayanların ne kadar pozisyon hazırladığıyla ilgili. Gerek Yaser Yıldız gerek Ali Kuçik, ve son anda kadroya dahil edilen İskender Alın, pozisyonları değerlendirebilecek ve son vuruşları etkili oyuncular. Ama form durumları tartışılır.

Daha önce kaleme aldığım yazılardan birinde taraftarın gücüne vurgu yapmıştım. Bir takımın şampiyon olmasındaki en büyük etken taraftardır. Fakat üzülerek ifade ediyorum ki lacivert beyazlı renklere gönül vermiş taraftar topluğunun dışında müsabakalara gelen çok fazla kimse olmuyor.

Takım lider, mağlubiyeti yok ama tribünler dolu değil. Kale arkaları neredeyse tamamen boş. Bu tablodan herkes sorumlu ve tabi gazeteciler olarak bizde. Bunun içerisinde muhtarlar, dernek başkanları, sivil toplum kuruluşları, siyasiler de var. Herkes elini Sarıyer için taşın altına koyacak. Bununla ilgili güzel bir atasözü var ‘Dostlar alışverişte görsün’ diye. Öyle ben maça geldim diyerek boy göstermeyecek. Her türlü rekabeti stadın dışında bırakarak Sarıyer’i desteklemeye gelecek. Eğer tribünde de istenilen seviyeye ulaşırsak ‘O Sene Bu Sene’ olacak.