Yeni sezon hazırlıklarını tesislerinde sürdüren Sarıyer'de Genel Sekreter Bayramali Koçoğlu, Sportif Direktör Ergün Keleş ve Teknik Direktör Taşkın Güngör, çalışmaları ilk kez Sarıyer Posta Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu'na değerlendirdi.
Ligin başlamasına kısa bir süre kala kamp için 13 Ağustos'ta Afyon'a gidecek olan lacivert beyazlı ekip, 27 Ağustos'ta Sarıyer'e gelerek lig maçına hazırlanacak. Sezon öncesi yoğun temponun olduğu Beyaz Martı'da transferden takımın son durumuna, altyapıdan tesislere kadar merak edilen birçok soru yanıtını buldu.
TEKNİK DİREKTÖR TAŞKIN GÜNGÖR
"Her şeyde mütevazi olabilirim ancak teknik adamlıkta olamam. Ben her takımı çalıştırabilecek tecrübeye, donanıma ve bilgiye sahibim. 30 yılı aşkın futbol camiasının içerisindeyim. Hiçbir zaman reklam yaparak kendimi ön plana çıkaran biri olmadım. Teknik direktörlük kariyerime bakarak hangi takımı ne şartlarda aldım, nasıl bir futbol oynattığıma ilişkin değerlendirme yapılmalı. Gittiğim birçok takımın oyuncularını ben seçmedim. Genelde sonradan o takımın başına geçtim. Kahramanmaraşspor serüveninde skor anlamında kaybettiğimiz doğrudur. Fakat 6'sında oyunun galibi bizdik. Takımın gelişimi benim için en önemli şeydi. Eğer bu maçlarda oyun olarak ezilerek yenilseydik çok daha fazla üzülürdüm. Teknik direktör skoru belirlemez. Bizler takıma ancak felsefe katarız. Sonucu takımın kalitesi belirler. 9 maçta 1 puan alan Tokatspor ile 40 puan aldım. Nazilli Belediyespor ile 24 maçtır yenilgi yüzü görmemiştim. Değerlendirme yaparken sadece başarısızlıkları dikkate almamak lazım. Türkiye'de maalesef sonuca göre değerlendirme yapılıyor. İnegölspor ile şampiyon olduğumuz sezon için takımı ben şampiyon yaptım diyemem. Çünkü teknik adam şampiyon yapmaz, takımın şampiyon olmasına katkı sağlar.
"YILLARDIR SARIYER'E SEMPATİ DUYUYORUM"
1980 ve 1990'yı yıllarda 4 kulübe büyük bir sempatim vardı. Sarıyer, Ankaragücü, İnegöl ve Boluspor... Yıllardır bu kulüpte çalışmayı istiyordum. Ankaragücü ve İnegölspor'da çalıştım. Geçtiğimiz yıllarda yeterli şartlar oluşmadı ki birliktelik sağlayamadık. Fakat bu sezon sempati duyduğum Sarıyer'de çalışma fırsatı yakaladım. Geriye sadece Boluspor kaldı. İlerleyen yıllarda inşallah orada da görev alırım.
"SARIYER'İN FELSEFESİNİ DEĞİŞTİRMEYE GELDİK"
Yaklaşık 10 gündür takım ile birlikteyim. Bu süreç içerisinde geçtiğimiz yıldan birçok oyuncumuzun sözleşmesi sona erdi. Açıkçası bu da bizi biraz zorladı. Çünkü ilk etapta antrenman yapacak oyuncumuz az sayıdaydı. Dolayısıyla yarışmacı kadro diye tabir edilen oyuncu kadrosu için yalnızca Bertul Kocabaş'ı sayabilirim. Bu yüzden antrenmanlarımızı genellikle altyapıdaki futbolcularımız ile yaptık. Henüz istediğimiz noktada değiliz ancak çalışmalarımız sürüyor. Birçok yetenekli genç oyuncumuz var. İlk etapta bu gençler bizi yarışmacı takım haline getiremeyebilir fakat her yıl da sil baştan kadro kurmamak gerekiyor. Bir yandan yarışmacı kadro kuracaksınız diğer yandan da altyapıdan oyuncu yetiştireceksiniz. Avrupa'ya baktığınızda kulüpler belli bir planlama ve uzun süreli projeler ile yola çıkıyor. Günübirlik başarı veya başarısızlıkla sil baştan planlama yapmıyor. Biz de bu düşüncüyle yola çıktık. Sarıyer gibi köklü bir camianın son yıllardaki başarısızlığına neden olan felsefesini değiştirmeye geldik.
"BİRLİK VE BERABERLİĞİ SAĞLAMALIYIZ"
İç ve dış transferlerimiz devam ediyor. Biraz gecikme olduğunu söyleyebilirim. Bu da Türkiye şartları ve kulübün durumundan kaynaklı. Gerek mali şartlar gerekse geçmişte yapılan hatalar böyle bir tablonun ortaya çıkmasına neden oldu. Tabi bu tablo olası bir başarısızlığın mazereti olamaz. Dolayısıyla taraftarlarımızın ve camiamızın gönlü rahat olsun. Sarıyer'in büyüklüğünü tüm kulvarda göstereceğiz. Dolayısıyla herkesten Sarıyer'in büyüklüğüne yakışan bir tavır almaya davet ediyorum. Yönetiminden futbolcusuna, teknik heyetinden taraftarına kadar birlik ve beraberliği sağlamalıyız. Sahaya çıkacak olan bizler de alacağımız başarılı sonuçlarla taraftarlarımızı tribüne çekeceğiz.
"KENDİ OYUN TARZIMIZDAN TAVİZ VERMEYECEĞİZ"
Teknik direktörlük kariyerim boyunca rakibe göre değil, kendi oyuncularıma ve oyun felsefeme göre belli taktik doğrultusunda sahaya çıkarım. Kendi oyun tarzımızdan taviz vermeyeceğiz. Yalnızca rakibin oyun stiline göre sahaya çıkacak kadroda kontra atak veya alan vermeme adına oyuncu tercihinde bulunabilirim. Fakat genel olarak topa sahip olan, pres gücü yüksek, pozitif oyun isteyen bir takım olacağız. Mağlup olmaktan korkan biri değilim. Yeter ki oyunu kaybetmeyelim, mücadelemizden vazgeçmeyelim, sahada doğru işleri yapalım. Geçen sezon Kahramanmaraşspor ile Sarıyer'e karşı 3-2 mağlup olmuştuk ama oyunun galibi bizdik. Bizden sonra oynadıkları 2 maçta rakipler 10 gol attı. Anlatmak istediğim tam olarak bu. Skorlar bazen sizi aldatabilir.90 dakika boyunca mahkum oyna ama galip gel. Ben bu 3 puandan memnun olmam. Buradan da gerekli dersleri çıkartıp önümüzdeki maçlarda aynı hataları tekrar etmemeye gayret gösteririm.
GÜNGÖR'DEN ALTYAPI VURGUSU
Gittiğim tüm kulüplerde yaptığım anlaşmada 3 madde benim için çok önemli. İşime karışılmaması, yalan söylenmemesi ve mutlaka altyapıdan A takıma oyuncu çıkartılması. Bizim Sarıyer'de en büyük amaçlarımızdan biri altyapıdan en az 5-6 oyuncuyu A takıma yükselterek, Türk futboluna kazandırmak. Burada önemli olan bu sistemin kalıcı olması. Biz gitsek de Sarıyer altyapıdan oyuncu çıkarmaya devam etmesi gerekiyor. Bu yüzden felsefe devri şart. Sarıyer'den Türk futboluna oyuncu yetişmemesi mantıklı değil. Bu arada altını çizerek ifade ediyorum. Altyapıda eş dost, tanıdık vasıtasıyla bir oyuncu varsa A takıma yükselme şansı olamaz. Bunu açık ve net bir şekilde söylüyorum.
"HAYAL SATAN BİRİ DEĞİLİM"
Ben popülist söylemlerde bulunan veya hayal satan biri değilim. Teknik direktörlük kariyerim boyunca böyle bir yaklaşımın içerisinde bulunmadım. Doğruyu da, yanlışı da hiç çekinmeden söylerim. Hata yaptığımızda eleştirileri de kabul eder, gerekli dersleri çıkartırız. Fakat iftira, yalan, olmayan şeyleri varmış gibi anlatılmasını kabul etmeyiz. Bizim tek bir amacımız var. Sarıyer'in geçmişine yakışan, taraftarlarımızı ve camiamızı mutlu edecek bir sezon geçirmek. Ayrıca her yıl yapıldığı gibi sil baştan planlama olmaması için diğer sezonlarda da iş yapabilecek, şampiyonluk yarışı verebilecek bir kadro iskeleti kuracağız. Bunun için Sarıyerlilerden sabır ve destek istiyorum. Hedeflenen başarılara ulaşacak gücümüz var. Burada en büyük dezavantaj fiziki şartların oldukça yetersiz olması. Sarıyer gibi bir markanın gerek tesis gerekse saha anlamında daha iyi yerlerde olması gerekiyor.
SPORTİF DİREKTÖR ERGÜN KELEŞ
Sarıyer'e gelmeden önce 5 sene PTT 1. Lig'de sportif direktörlük yaptım. Alt liglerden 2-3 teklif aldım ama reddettim. Fakat Sarıyer'den böyle bir teklif gelince kabul etti. Hiç kuşku yok ki bu kararımda Sarıyer'in büyük bir camia olması çok büyük etken oldu.
Transfer için kendi oyuncu portföyümüz bulunurken, diğer yandan oyuncunun menajerleriyle görüşmelerimiz oluyor. Bir oyuncuyu 3 menajer önerirken, ben direkt o futbolcuyu arıyorum. Kendisi de menajerini söylüyor ve ben de her ikisini davet ediyorum. Transfer sürecini yürütürken şeffaflığa büyük özen gösteriyorum. Ayrıca bu yıl Sarıyer olarak menajerlik ücreti vermiyoruz. Bu sistemi kaldırdık.
"SARIYER'E PARA KAZANDIRACAK OYUNCULAR ALMAK İSTİYORUZ"
Bir ligi büyük sakatlıkları olmadığı sürece yaklaşık 17 oyuncu ile tamamlayabilirsiniz. Teknik Direktörümüz Taşkın Gündör'ün raporu doğrultusunda yaptığımız transferlerin dışında Sarıyer'in geleceğini inşa etmek amacıyla yetenekli futbolcuları da kadromuza dahil etmek istiyoruz. Biz yalnızca şampiyonluk için transfer yapmak istemiyoruz. Aynı zamanda ilerleyen yıllarda kulübü para kazandıracak oyuncuları da almak istiyoruz. Ümraniyespor'da görev yaparken Süper Lig'e 9 tane futbolcu sattım. Aynı başarıyı Sarıyer'de de yakalamak için bizlere fırsat ve zaman vermeniz gerekiyor. Bunun yanı sıra en büyük amacımız şampiyon olarak bir üst lige çıkmak. Oradan da Süper Lig'e yükselmeyi hedefliyoruz.
"EN İYİ OYUNCULARI KADROMUZA KATMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Yaptığımız transferlere gelecek olursak şu ana kadar 7 oyuncuyu kadromuza kattık. 4 futbolcu daha alıp kampa gideceğiz ve eksiklikleri tespit edip gerekli takviyeleri yapacağız. Kadroya katılan 3 oyuncumuz PTT 1. Lig'den, diğerleri ise bu ligde daha önce forma giymiş tecrübeli oyuncular. Sarıyer bazı şartlar nedeniyle transferde geç kaldı. Birçok takım kadrosuna gerekli takviyeleri yaptı. Biz de piyasada kalan en iyi oyuncuları kadromuza katmaya çalışıyoruz.
GENEL SEKRETER BAYRAMALİ KOÇOĞLU
Sportif Direktörümüz Ergün Keleş'in ve Teknik Direktörümüz Taşkın Güngör'ün Sarıyer'e büyük katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum. Kulüpleri başarıya götüren yönetim ve camialardır. Teknik heyet ve oyuncular da yönetimden aldıkları güç ile sahada başarılı olur. Birlik ve beraberlik ruhunu da camiadan alır. Dolayısıyla yaklaşık 450 bin nüfusluk Sarıyer'in dayanışma içerisinde olması gerektiğini düşünüyorum. Başarı için Başkanımız Saffet Akkoyun liderliğinde yönetim kurulumuz sıkı bir şekilde çalışıyor. Kendisi yaklaşık 9 yıldır maddi ve manevi olarak Sarıyer için büyük fedakarlıklar yaptı. Ayrıca Yemeksepeti CEO'su Nevzat Aydın'a teşekkür ediyorum. Olağanüstü gayretlerle kulübümüzün yanında yer alıyor. Aynı şekilde Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç'e bir parantez açmak istiyorum. Yıllardır kulübümüze verdiği desteği bu yıl daha da arttıracak. Transfer sürecinde zorluk yaşadığımızda kendisinden destek istedik. Kendisi de bizleri kırmadı ve gerekli kolaylığı sağladı. Ayrıca Zekeriyaköy Tesisleri'ni ve kamp binaımızda bakım-onarım yaptıracak. Bunların dışında transfer sürecinde büyük bir özveri gösteren yönetici arkadaşlarım Zafer Öztürk, Arif Odabaşı, Cemal Kabil ile emeği geçenlere ve Başkanımız Saffet Akkoyun'a teşekkür ediyorum.
"TESİSLEŞMEYE BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ"
Yönetim olarak sportif başarının yanı sıra tesisleşmeye de büyük önem veriyoruz. Hocamız da altyapı vurgusu yaptı ancak oyuncu yetişmesi için altyapı tesislerinin olması gerekiyor. Ne yazık ki Sarıyer'in tesisleri 1980'li yıllardan kalma. Takımın şampiyon olması gelir geçer. 1 puanla şampiyonluk gelir veya gider. Fakat tesisleşmeyi yapabilirseniz o şampiyonlukları uzun vadeye yayabilir ve başarıyı kalıcı hale getirebilirsiniz. Açıkçası Sakarya, Afyon, Adana, Diyarbakır'a gittiğimde ve tesisleri gördüğümde kıskanıyorum. Bu tesislerin ilçemize de kazandırılması noktasında Sarıyer olarak Türkiye'yi yönetenlere, İBB'ye ve Sarıyer Belediyesi'ne başvuracağız."