İnsanlık tarihinin en büyük salgınları arasında gösterilen Covid-19 yalnızca ülkemizde değil, tüm dünyada binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Böyle zor bir ortamda futbol oynanması nasıl mümkün olabilir? Türkiye Futbol Federasyonu aldığı ‘devam’ kararı ile ülke futbolunu geliştirmek ve spor sevgisini aşılamak için değil de kendi şirketlerini yönetir gibi ticari kaygı ile idare ettiklerini bir kez daha gözler önüne serdi. Klişe bir söz vardır; “Futbolu, futbolun içerisinde gelenler yönetsin.” Türkiye’deki futbol camiasını böyle kritik bir süreçte yönetmek için futbolcu olmaya gerek yok. Biraz vicdan, azıcık empati, ucundan da mantık yeterli. Ben TFF yöneticilerinin bu 3 olguya sahip olmadıklarını düşünmüyorum. O halde neden böyle bir karar verildi?

Yayıncı kuruluş Türkiye liglerinin yayın haklarını çok yüksek bir bedelle satın aldı. Peki neye ve kime göre yüksek bedel? Tabi ki ülkemizdeki futbol kalitesine, teknik direktörlerin oynatmama üzerine kurulu planlarına, kendi hakları yendiği zaman ‘Böyle yönetsinler her zaman kazanırız’ deyip kendi aleyhlerinde olan kararlarda bağıranlara ve zafer yolunda her şey mubahtır ahlayışına sahip olanlara. Bu yüzden yayıncı kuruluş yaptığı yatırımın karşılığını tam anlamıyla alamadı. Bunda hiç kuşkusuz ülkemizdeki doların yükselişte olması da büyük etken. Bu devam kararını yalnızca yayıncı kuruluşa bağlamak da doğru olmaz. Yan etkenler olarak takımlara büyük paralar vererek sponsor olan firmaları ve gelirlerini kaybetmek istemeyen kulüpleri de saymak gerekiyor. Kısacası federasyonun aldığı karar da en büyük etkenin futbol dışı unsurların maddiyat kaygısı olduğunu düşünüyorum. Peki, TFF’nin ‘Bu süreçte maddiyat mı düşüneceğiz? İnsan sağlığı her şeyin önünde gelir’ deme cesareti yok mu? Görünen o ki inşat başta olmak üzere farklı iş alanlarında faaliyet gösteren yöneticilerin de firmaların yaşadığı ticari kaygısına karşı empati kurmuşlar. E tabi futbolcusundan malzemecisine, teknik ekibinden güvenlik personelinin can güvenliğine karşı empati kuracak değiller ya!

Dünyada ve ülkemizdeki bazı takımlarda corona virüs vakalarına rastlandı. Bunun son örneğini Büyükşehir Belediye Erzurumspor ve Beşiktaş’ta gördük. Kim bilir daha hangi camialarda bu tarz üzücü haber alacağız. Süper Lig ve 1. Ligi TFF’nin belirlediği kurallara uymak konusunda bir nebze de olsa kenara bıraktım. Peki, 2., 3. ve amatör liglerdeki takımlar ne yapacak? Soyunma odası bulunmayan amatör takımlar var. Futbolcular formalarını eşyalarının içerisine giyerek stada geliyorlar. TFF yöneticileri siz nasıl bir karar verdiğinizin farkında mısınız? Allah korusun olası bir can kaybında bunun hesabını kime, nasıl vereceksiniz? Bu vicdan azabıyla nasıl yaşayacaksınız? Konu sadece futbolcu veya teknik direktör değil ki! Onların da aileleri ve sosyal hayatında temas ettiği binlerce insan var. Ya bir salgın zinciri oluşursa? Liglerin devam kararını bir ara Sağlık Bakanlığı’na ve devlete atmaya çalıştınız ancak amacınıza ulaşamadınız. Çünkü yetkililer ‘Bu işin sorumluluğu biz de değil’ dedi. Her şeyi devletten beklemeyin.

SARIYER POSTA GAZETESİ