Gazetemizin muhabiri Yavuz Topal, ligde şampiyonluğun en güçlü adaylarından biri olan Sarıyer Spor Kulübü’nün son durumu hakkında bir yazı kaleme aldı.

İşte o yazı:

Sezon başında kaleme aldığım yazılarımda şampiyonluk için kaliteli transferlerin, birlikteliğin ve taraftar desteğinin olması gerektiğini belirtmiştim. Bu etkenlerin büyük bir kısmı sağlandı. Artık ligin ilk yarısının son haftalarına girdik. Devre arasına yalnızca 3 maç kaldı. Fakat hala eksik olan bir şeyler var. Bunları camianın moralini bozmak için değil, aksine yapılan doğru işler üzerinden eksiklikleri giderip hedefe ulaşılması içi dile getiriyorum.

Öncelikle Teknik Direktör Serdar Bozkurt’a olan desteğin devam etmesi gerektiğini ifade edeyim. Bilhassa taraftar nezdinde. Çünkü Serdar hoca genç, dinamik, çalışkan ve realist biri. Elindeki kadroyu şişirmeden ne oynaması gerektiğini iyi biliyor. Oyuncu tercihlerini ve taktik disiplinini buna göre dizayn ediyor. Ayrıca hoca-takım-camia kimyası da tuttu. Kimyayı bozmayalım.

Fakat sezonun ilk haftasından itibaren hocamıza katılmadığım en can alıcı nokta Abdullah Topkara’nın yeterince süre alamadığı hususudur. Abdullah, sol kanatta sürekli oyunun içerisinde olan, topla birlikte ceza sahasına girebilen bir oyuncu. Dar rotasyonlu kadrosu olan Sarıyer, Abdullah’ı bu oyuncu grubunun içerisine almalı. Devre arasında yapılması muhtemel birkaç oyuncu da bu rotasyonu genişletmeyebilir. Çünkü alınacak futbolcular ilk 11 oyuncusu olacağını düşünüyorum. Yedek kulübesinde görev bekleyeceklerin de en az oynayanlar kadar kaliteli olması gerekiyor.

Uyarı: Eğer transfer yapılacaksa ilk on birde oynayacak futbolcular alınmalı. Yedek kulübesine transfer yapmayalım. Aman...

Diğer bir husus transfer konusu. Gruplar çekildikten sonra yazdığım yazıda bu kadronun başarılı olabileceğini, fakat uzun lig maratonunda da zorluklar yaşayabileceğini ifade etmiştim. Bu kapsamda devre arasında en az 3 kaliteli oyuncu alınmalı. Muhakkak mali konular buna engel olabilir. Ancak herkes elini taşın altına koyacak. Bu yüzden mutlaka transfer yapılmalı.

Her ne kadar gol yeme konusunda sıkıntı bir savunmaya sahip olsa da, Sarıyer’in öncelikli olarak genç ve dinamik bir orta saha, hareketli forvet ve her iki kanatta da oynayabilen hızlı oyuncu alması elzem. Çünkü Yaser her ne kadar takımın gol yükünü sırtlasa da diğer hücum oyuncularından yeteri kadar skor katkısı gelmiyor.

Sarıyer Spor Kulübü yönetiminin çok başarılı olduğunu düşünmemin yanında; bunca emeğin, mücadelenin, alın terinin boşa gitmemesi için bu aykırı sese kulak vermelerini rica ediyorum.

Unutmayalım! “Dost acı söyler..”

Yavuz Topal