Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul 2. Bölge Milletvekili Gökan Zeybek, katıldığı televizyon programında önemli açıklamalarda bulundu.

Sarıyer’in sevilen siyasetçilerinden Gökan Zeybek, katıldığı programda art arda yaşanan duvar çökmelerine ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı.

“İstanbul’da ki binaların yarısı kaçak”

İstanbul’un farklı ilçelerinde yaşanan duvar çökme olaylarına değinen Zeybek, şöyle konuştu: “Yanlış uygulamalar nedeniyle metropollerde, sıradan doğa olayları bile birer felakete dönüşmektedir. 24 Temmuz’da, Sütlüce’de inşaat istinat duvarının yıkılması ve bitişiğindeki parselde kaçak olduğu anlaşılan binanın çökmesi; 28 Temmuz’da, Sancaktepe’ de okul bahçesinin istinat duvarının çökmesi; 30 Temmuz’da, Ümraniye’de bir inşaat istinat duvarının çökmesi. Yakın tarihli bu 3 olayı ve Türkiye'deki yaklaşık 20 milyon yapının 13 milyonunun, İstanbul'daki 2 milyon yapının da en az yarısının kaçak ve ruhsatsız olduğunu düşünürsek, sürdürülmekte olan imar politikalarını, kamu denetimini, mimarlık ve mühendislik hizmetinin önemini daha iyi kavrayabiliriz.”

“İlgili belediyeler sorumluluk bilincinden uzak”

Çökme olaylarında belediyelerin rolünü değerlendiren Zeybek, “Sütlüce’deki bina ile Ümraniye'deki perde duvarının yıkılma nedenleri birbiriyle neredeyse aynı. Bu yıkılmanın sorumlusu, 2753 ada 28 parselde derin kazı gerektiren inşaat faaliyetine mevcut duvarı yeteri kadar güçlendirmeden izin veren proje müellifi, müteahhit, yapı denetim firması ve belediyedir. Bu nedenle, bu olaylarda dahli bulunanların sorumluluğu üstlenerek yanlışların tekrarlanmasını önleyecek bir işleyişi hayata geçirmesi elzemdir. Aksi hâlde bu ve buna benzer olaylar yaşanmaya devam edecektir. Ancak gelin görün ki; bu 3 üzücü olayın hemen ardından ilgili belediyeler sorumluluk bilincinden uzak, telaş içinde ‘kusursuz’ oldukları algısını kamuoyuna benimsetmeye çalışmışlardır” dedi.

“Yanlış uygulamalar felakete sebep oluyor”

Yanlış uygulamaların çarpık kentleşme, denetimsiz yapılaşma, altyapı sorunları ve değişen iklim şartları ile birleştiğinde doğa olaylarını felakete dönüştürdüğünü belirten Zeybek, şöyle devam etti: “Bu felaketler ancak teknik hizmetlerin bilimsel çalışmalar rehberliğinde uygulanması ve kamu yararını esas alan imar politikalarının hayata geçirilmesi ile önlenebilir. ‘İmar barışı’ da dahil olmak üzere, kanun ve yönetmelik değişikliklerinin, yaşanılabilir yaşam alanlarının oluşmasına yönelik değil, rant politikaları odaklı olduğunu çok net görebiliyoruz.”

“Felaketlerin sorumlusu rant merkezli yerel imar politikalarıdır”

Yaşanan facia ve kayıpların baş sorumlusu olarak rant merkezli yerel imar politikalarını gösteren Zeybek, “Yıkılan istinat duvarları incelendiğinde teknik yetersizlik açıkça görülmekte, inşaatların mesleki hizmet ve denetimden ne denli uzak olduğu kanıtları ile karşımıza çıkmaktadır. Sütlüce’de çöken bina ile ilgili analizlerimize göre;  zemin raporunda zemin cinsinin doğru tespit edilmeyip kilde oluşan yağmur sonrası şişmenin doğru projelendirilmediği, yağmur sonrası oluşacak su itkisi için yeterli drenaj sisteminin oluşturulmadığı, kullanılan strut’ların projesine uygun olarak yerleştirilmediği,  ankraj boylarının projeye uygun uzunlukta yapılmadığı, bu şekilde sağlam kayaya ankre edilmediği,  ankrajlı sıralarının az sayıda varsa da yerinde uygulanmadığı, fazla hafriyat yapıldığı, perde-duvar imalatının düşük kalitede yapıldığı görülmektedir.”