Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul 2. Bölge Milletvekili Gökan Zeybek, Hatay Milletvekili İsmet Tokdemir ve Denizli Milletvekili Teoman Sancar ile birlikte yerel seçim çalışmaları kapsamında Bayburt’a gitti.

CHP Bayburt İl Başkanı İbrahim Kaldırımoğlu’nu makamında ziyaret eden milletvekillerinden Gökan Zeybek, parti binasında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

“Elimizi taşın altına koyarız”

2019 yılı Mart ayında yapılacak olan yerel seçimler için çalışma yaptıklarını ve bu kapsamda memleketinde olmaktan mutlu olduğunu söyleyen Zeybek, “Ülke ekonomik krize gittikçe devletimizin yabancı ülkelerle olan ilişkisini belirleyen temel kriter paraya dönüşüyor. Bütün bunlarla ilgili olarak şunu söylemek isteriz. Sevgili Bayburtlular, imanınızı ve inancınızı güçlü tutunuz. Geleceğe ilişkin tüm beklentimizi en üst seviyede tutmak zorundayız. Bu anlayışın ülkeye getirdiği ekonomik, mali ve idari sorunların hepsinin çözümü konusunda geçmişten bugüne kadar vermiş olduğumuz ve arkasında inatla durduğumuz demokratik parlamenter sistemi, yani kuvvetler ayrılığı sistemini ülkede yeniden ikame etmek ve güçlü kılmak için ben ve milletvekili arkadaşlarımla birlikte bugün Bayburt’tayız. 142 milletvekilimiz ve 60 parti meclis üyemiz bugün Türkiye’nin 81 ilinde çalışmalarını sürdürüyor” dedi.

Erken emeklilik tartışması

Ülkede tartışılan erken emeklilik konusuna değinen Zeybek, “Türkiye kamuoyunun çok yakından takip ettiği yaklaşık 2,5 milyon kişinin, doğrudan da 6,5 milyon kişinin dolaylı olarak, erken emeklilik yani yaşa takılma dolayısıyla emekli olamayan yurttaşlarımızla ilgili CHP grubu olarak TBMM’de başlattığımız mücadeleyi sürdürmeye devam ediyoruz. TBMM’de görüşülen yasa teklifinin gündeme alınmasını önerdik, ancak Adalet ve Kalkınma Partisi’nin özellikle de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın inatla ve ısrarla karşı çıkması ile komisyonda ve mecliste bu önergemiz oy çokluğuyla gündeme alınmadı. Kendisi 46 yaşında emekli olmuş Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vatandaşın 65 yaşında emekli olmasını istemesi gibi antidemokratik ve insan haklarına aykırı uygulama olamaz. Türkiye’de ortalama insan ömrü 75’tir. Çalışan insanların ortalama ömrü 67’dir. İnsanların 65 yaşında emekli olması demek, zaten ölmeden önce emekli olması demektir. Ya da emekli olmadan yaşamının sona ermesi demektir. O nedenle bununla ilgili mücadelemizi devam ettireceğimizi Bayburt’tan tüm hemşehrilerimize mesaj veriyoruz” diye konuştu.

“Büyük yanlıştan döndünüz”

“Türkiye’nin itibari son zamanlarda ciddi bir şekilde alaşağı edildi” diyen Zeybek, “Yani Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı vermiş, 1939 yılında Hatay’ı topraklarına dahil etmiş, 1974 yılında Barış Harekatı’nı gerçekleştirmiş olan partinin üyeleri olarak şunu diyoruz ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin son zamanlarda düşürülmüş olduğu durum tek kelimeyle rezalettir. Ülkenin ekonomik gidişatını belirlemek için yerli ve milli diyeceksiniz ve bir Amerikan danışmanlık şirketi ile anlaşacaksınız, Türkiye’nin bütün bankalarını her türlü bilgi ve belgesini yabancı bir şirkete vermek üzere bir politika belirleyeceksiniz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin TBMM’de ve kamuoyunda bu olayı konuşmasından sonra bu politikadan vazgeçeceksiniz. Tıpkı TSK kozmik odasına Fethullahçı teröristlerini bir emirle sokup bütün kozmik bilgileri deşifre ettiğiniz gibi şimdi bu firmayla da tüm bankalara ilişkin tüm bakanlıkların, tüm kamu kurumlarının bilgilerini deşifre edecektiniz, bu yanlıştan döndünüz” ifadelerini kullandı.

Rahip Brunson davası

Geçtiğimiz günlerde serbest bırakılan Rahip Brunson konusunda eleştirilerde bulunan Zeybek şunları söyledi: “Ama daha önemlisi ‘Bu fakir yaşadığı sürece bu terörist Türkiye’de serbest kalamaz’ dediğiniz Rahip Brunson’u Amerikan Başkanı’nın talimatıyla oldu bittiye getirip savcıyı değiştirerek, gizli tanıkların ifadelerini değiştirerek, mahkemeyi değiştirip tıpış tıpış gönderdiniz. Ne ülkenin itibarı kaldı, ne Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde hukuk devleti olma özelliğimizin saygınlığı kaldı.”

Kaşıkçı’nın öldürülmesi

Öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı olayı hakkında çarpıcı ifadeler kullanan Zeybek şöyle konuştu: “Bu da yetmezmiş gibi canını Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne emanet etmiş olan Suudi Arabistan asıllı bir Amerikan vatandaşı gazeteci göz göre göre Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu’nda katlediliyor. Lime lime doğranarak cesedi ortadan kaldırılıyor. Bütün dünya bunu bangır bangır bağırırken, senin ülkende bu cinayeti yapan Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosu protokol misafiri gibi ülkesine çekip gidiyor. Ve sen bir ülke olarak cinayete ortaklık etmiş olan, birinci derecede suçlu konsolosa gerekli adli, idari ve hukuki işlemi yapamıyorsun.”