Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Coşkun, ilçedeki balıkçı restoranlarının hijyen koşullarının değerlendirilmesi, su ürünlerinde gıda güvenliği ve kalite konusunda bilgilendirilmesi amacıyla hayata geçirilen 'Beyaz Martı Hijyen Projesi' ile ilgili Sarıyer Posta Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu'na açıklamalarda bulundu.

İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri İşletme Teknolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof Dr. Nuray Erkan Özden, Dr. Öğretim Üyesi Ş. Yasemin Tosun, Dr. Araştırma Görevlisi Hande Doruyol Bayar ve Sarıyer Belediyesi Su Ürünleri Mühendisi Dr. İrem Köse Reis, işletmeleri ziyaret ederek, işletmelerdeki mutfak, depo, servis alanlarında hijyen standartları ve çalışanların uyması gereken kuralları yerinde gözlemliyor. İlerleyen süreçte Sarıyer turizmine katkı vermesi beklenen projenin Türkiye genelinde rol model olması bekleniyor.

DİĞER SEKTÖRLER DE DAHİL EDİLECEK

Proje ile ilgili detayları Sarıyer Posta Gazetesi ile paylaşan Coşkun, balık restaurantları dışında balık satış noktaları, tekne üzerinde servis-satış yapan birimler ve farklı sektörlerdeki işletmelerin de projeye dahil edileceğini açıkladı. Özellikle su ürünleri bakımından oldukça zengin olan ve yaklaşık 50 kilometrelik bir sahil şeridi bulunan Sarıyer'de sağlıklı, hijyenik ve yüksek kaliteli servis imkanı için çalışmalar devam edecek.

"AKADEMİK VE BİLİMSEL ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜLÜYOR"

Coşkun, "Beyaz Martı Hijyen Projesi, Sarıyer'deki balıkçı esnafının, balık restaurantlarının ve deniz turizmi ile ilgilenen teknelerine ve su ile ilgili sektörlere yönelik uygulanıyor. Bu kapsamda istihdam, turizm, iş hacimlerinin artırılması amaçlanırken, aynı zamanda da Covid-19 salgını ile paralel bir şekilde yürütülen hijyen projesinin adıdır. İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi ile yaptığımız protokol neticesinde akademik ve bilimsel çalışmalar yürütülüyor. Peki, bu projede neden üniversiteyi yetkili kıldık? Çünkü değişen kurallara ve bilginin sürekli yenilenmesine ihtiyaç duyulduğu ortamda üniversitenin 1 yıllık süreyle bu denetimleri sürdürülebilir şekilde yapması Türkiye'de bir ilk. Bu konuda da iddialıyız" diye konuştu.

"İŞLETMELER DENETİMLERE TABİ TUTULACAK"

Proje kapsamında verilen belgenin 1 yıl geçerliliği olduğunu söyleyen Coşkun, "Bu projeye pandemi öncesi başlamıştık. İlk eğitimler de ülkemizde vaka görülmeye başladığımı döneme denk gelmişti. Pandemi sürecinde bu eğitimlere ara verilmişti. Bu bir sürdürülebilir projedir. Değerlendirmeler neticesinde verilen ödül 1 yıl süreliğine geçerli sayılıyor. Bu belgeyi alan işletme yıl içerisinde belirli periyodik zaman aralıklarında denetimlere tabi tutulacak. Hijyen kurallarını uygulamakta aksaklık gösteren işyerlerinin bu ödül ve bayrakları eksiklerini giderene kadar geri alınacak" ifadelerini kullandı.

"BİRÇOK KONUDA EĞİTİM VERİLİYOR"

Uzmanlar tarafından verilen eğitimlere değinen Coşkun, "Haziran ayındaki normalleşme süreci ile birlikte hocalarımız bize müracaat eden işletmelerde hijyen, salgına karşı önlemler, balığın tutulmasından ürün servisine kadar nelere dikkat edilmesi gerektiğine kadar birçok konuda eğitim verdi" dedi.

"YAŞAMIN HER ALANINDA UYGULAMALIYIZ"

"Buradaki hijyen toplumun tüm kesimini ve iş kollarını ilgilendiriyor" diyen Coşkun, "Covid-19 salgını ile birlikte önemi bir kez daha arttı. Bu virüs ile birlikte hayatımıza giren maske-mesafe hijyen üçgeninin yaşamın her alanında uygulamalıyız. Balık en riskli grupta. Dolayısıyla restaurantta başka bir gıdadan zehirlendiğinizde ilk suçlanan şey yediğiniz balık oluyor. Aslında bu düşünce doğru değil. Burada gıda etkileşiminden tutun ürünlerde kullanılan malzemelere kadar etkisi olabilir. Bu eğitim ile birlikte esnafımıza bu bilgilerin aktarılması sağlanıyor. Projemiz bu işin ilk adımı. Verilen belgelerin geçerlilik süresinin 1 yılla sınırlandırılmasının ana nedeni de budur" şeklinde konuştu.

"1 EYLÜL'DEN İTİBAREN ÖDÜLLERİNİ ALACAKLAR"

Diğer iş kollarını kapsayan projelerin de olacağını belirten Coşkun, "Bunun yanı sıra sadece restaurant sektöründe de diğer iş kolları ile ilgili çalışmalarımız da olacak. Bizim amacımız Sarıyer'deki tüm işletmelerin Beyaz Martı Hijyen Ödülü'ne sahip olması. Projenin ilk eğitimi Mart ayında verildi. Bu eğitime katılan 40 işletmeden 20 tanesi 1 Eylül'den itibaren plaketlerini ve Beyaz Martı Hijyen Bayraklarını alacaklar. Diğer gruplar ise periyodik olarak eğitim ve akabinde yapılacak denetimler sonrası bu ödülü alabilecekler" diye konuştu.

ÖDÜLÜ ALAN İŞLETMELERE MÜJDE!

Coşkun, sözlerini şöyle tamamladı: "Eğitim ve denetimlerden geçip bu ödülü alan işletmeler, belediyemizin sayfalarında, basında, çeşitli dergilerde ve bağlı olduğu meslek gruplarının sayfalarında yer alacak. Bir bakıma reklamları olacak. Sarıyer'e gelecek olan bir kişi balık yemek istediği zaman karşısına bu işletmeler çıkacak. Aldığı hijyen ödülünü görenler de bu işyerleri için pozitif düşünecek."

SARIYER POSTA GAZETESİ