Ak Parti’nin kurucu İlçe Başkanı ve Belediye Meclis Üyesi Nurettin Çelik Sarıyer’in imar ve yapılaşmasına ilişkin çarpıcı tespitlerde bulundu. Gecekondulaşman yoğun olduğu ilçede sorunların çözümü için Ak Parti grubu olarak Belediye’de ellerinden gelen desteği verdiklerini belirten Çelik, Sarıyer’in imar sorunlarının çözümünün ne kadar zor olduğunu ise bu sözlerle anlattı.
Ak Parti’nin kurucu ilçe başkanı olarak 2002’den 2008 yılına kadar 4 seçim gören ve tamamından da başarıyla çıkan Ak Parti Sarıyer Belediye Meclis Üyesi ve Grup Başkanı Nurettin Çelik, Sarıyer Posta Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu’na konuştu. Sarıyer’deki imar sorunlarıyla ilgili çarpıcı bir tespitte bulunan Çelik, Belediye ve siyasete ilişkin açıklamalarda bulundu.

SARIYER KENDİ BAŞINA BİR İLÇE DEĞİL

Gecekondulaşmanın yoğun olduğu Sarıyer’de imarla ilgili sorunların büyük olduğunu vurgulayan Nurettin Çelik, “Sarıyer’in ciddi anlamda sorunları var. Deyim yerindeyse 7 kocalı Hürmüz gibi. Sarıyer kendi başına bir ilçe değil. Yani Kağıthane, Bağcılar, Güngören gibi bir yer değil! Çünkü sınırları içerisinde birçok kanun var. Düşünün Anıtlar Kurulu müdahil buraya. Kültür Bakanlığı ve Büyükşehir Belediyesi müdahil, daha ne sarayım aklınıza gelen her kurum var.”dedi. Bu yüzden Sarıyer’in zor ve sıkıntılı bir yer olduğunu belirten Çelik, şöyle devam etti: “Zamanında çarpık yapılaşma yani gecekondunun önünün açılması bu hale gelmesine neden olmuş. Devlet vatandaşından önce gelip de vatandaşına zemin hazırlamamış. Vatandaş gelmiş kendi meselesini kendi çözmeye çalışınca da içinde bulunduğumuz sorunlar ortaya çıkmış. Tabi bunlar çözülmeyecek sorunlar değil. Bunlar iyi niyetle çözülebilecek konular. Arzu edilirse çözülebilecek problemler. Kolay değil ama çözülebilecek problemler.”

ILIMLI MUHALEFET EDİYORUZ

Türkiye’de iktidarda olmalarına rağmen Sarıyer’de muhalefette olan Ak Parti’nin, ‘Ilımlı muhalefet’ görevi üstlendiğini vurgulayan Çelik, “Vatandaş mahalli idareler yönetimini CHP’ye verdi. Şükrü Bey’e verdi. Bize de muhalefet görevi verdi. Muhalefetteki bir parti olarak biz de bu dönem şunu yaşatmaya çalışıyoruz.  ‘Ilımlı Muhalefet’ diyoruz.”dedi.

BELEDİYE’DEN ALLAH RAZI OLSUN

Bu konuda özellikle de parti içerisinden yanlış yorumlara ve eleştirilere maruz kaldıklarına da dikkat çeken Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:”Bazıları yanlış yorumlasada. Biz vatandaş lehine gelmiş hiçbir şeye ‘olmaz’ demiyoruz. Ak Parti grubu olarak yapmak isteyipte yapamadığımız hiçbir olay yoktur. Çok net söylüyorum. Biz Sarıyer’de Ak Parti grubu olarak iktidar partisi gibi çalışıyoruz. Örneğin, okullarla alakalı konu vardı. İlk geldiğimizde okulların bakım ve onarım ihtiyaçları vardı. Önergeler verdik. Önerge verirken de politik rant çıksın diye hiçbir şeye girmedik. Derdimiz neydi? Okulların bakım onarımı işleri vardı bunları gündeme getirdik. Belediye’de Allah razı olsun. Muhalefetteki Sarıyer meclis üyesi olarak iktidardaki belediyeye teşekkür etmesi kolay değil. Biz bunu yapıyoruz. Neden çünkü okullardan çocuklarımız istifade ediyor. Parti içinden de maalesef birileri muhalefet etmesine rağmen ‘Ilımlı muhalefet’te ısrarlıyız. Vatandaşın lehine ne varsa yanındayız. Aleyhine olana da sonuna kadar karşı olacağız.”

KALİTELİ BİR MECLİSİMİZ VAR

Muhalefet olarak Belediye Meclisi’nde her zaman Sarıyer’in sorunlarıyla ilgili istediklerini anlattıklarını belirten Çelik, “Meclis olarak gerçekten kaliteli bir meclisimiz var. İktidarıyla muhalefetiyle. CHP’li arkadaşları da katarak söylüyorum. Zaman zaman sesimiz yüksek çıksa da, muhalefetteki arkadaşlar olarak bizlerde konuşuyoruz, iktidardaki arkadaşlarda konuşuyor.”dedi.

KADIN SIĞINMA EVİ BİR İHTİYAÇ

Okullar konusunda olduğu gibi zaman zaman Meclis’te ‘Kadın Sığınma Evi’ni de gündeme taşıdıklarını dile getiren Çelik, bugüne kadar Kadın Sığınma Evi ile ilgili okullar konusunda olduğu gibi bir gelişme olmasa da bunun bir ihtiyaç olduğunu vurguladı. Çelik, “Mesela Kadın Sığınma Evi, bir ihtiyaç. Keşke bu sığınma evine ihtiyaç olmasa. Ama maalesef yaşamın şartı bu! Buna ihtiyaç var. Şu anda Sarıyer’de sıkıntı gören kardeşlerimizin gideceği bir kapı bulması lazım! Bunun siyasetle alakası yok. 2014’ten buyana her zaman söylüyoruz. Söylemeye de devam edeceğiz. Bunu görmezden gelemeyiz.”dedi.

ŞİMDİ PİŞMAN OLDULAR BİR ÇIKIŞ YOLU ARIYORLAR!

Son aylarda Belediye Meclis gündemini işgal eden ve Sarıyerli vatandaşlarında yakından takip ettiği İmar Islah Planları’na da değinen Çelik, vatandaşlara tapu umudu doğuran konularda her zaman destekçi olacaklarını söyledi. Cumhuriyet Halk Partililer’in daha önce 2981 sayılı yasayla ilgili bu kez bir çıkış yolu aradığını söyleyen Çelik "Cumhuriyet Halk Partisi şu anda burada daha önceden bozduğu vatandaşın lehine olan bir düzenin pişmanlığını yaşıyor. 1986 yılında Murat Karayalçın’ın içinde olduğu bir ekibin yapmış olduğu eylemden şimdi pişman oldular, bir çıkış yolu aranıyor. Burada bir Anayasa Mahkemesi kararı var. Mahkeme kararında 2981’in Boğaz Kanunu ile alakalı kısmın iptaline ilişkin konu var. Bunu Anayasa mahkemesine götüren kim SHP’ydi. İçerisinde, Murat Karayalçın da var. Eski İl Başkanlarıydı.”dedi.

VATANDAŞ LEHİNE YÜZDE BİR İHTİMAL DAHİ OLSA EVET DERİZ

Söz konusu yasayla ilgili açıklamalarını sürdüren Çelik, şunları dedi: “Anayasa Mahkemesi’nin kararında bir olay var. Deniyor ki kararda Boğaziçi İmar Kanunu’nun etkili olduğu alanlarda İmar Kanunu uygulanmaz. Bu arkadaşlar nasıl yola çıktı. Ön görümü etkiler bu karar dediler. Farklı bakış açısı getirdiler. Bunada üniversiteden bir öğretim üyesinin beyanını da koyarak güçlendirmeye çalıştılar. Bizde buna destek verdik. Niye verdik. Bir buradan acaba vatandaşın lehine bir şey çıkar mı? Vatandaşın lehine olan eğer yüzde 1 ihtimal dahi olsa biz orada evet deriz. Partimde der. Meclis’te Sarıyer Belediyesi Teknik Başkan Yardımcısı var. Konuşmamda ona döndüm ve şunu söyledim. Sevgi Hanım imzalamaz diye düşünüyordum. Teklife şaşırmadım. Ama Sevgi Hanım’ın imzası olması şaşırttı beni. Çünkü bir şey söylüyorsunuz. Olmaz olmaz diyorsunuz. Sonra bir anda oluyor. Meclis kayıtlarında var. Sevgi Hanım’da söylüyor olmayacağını. Büyükşehir bu işin olmayacağını söylüyor. Büyükşehir’e göre de Boğaziçi İmar Kanunu tümünde geçerlidir deniyor. Anayasa Mahkemesi’nin yorumu bu! Şimdi biz nasıl yorumluyoruz: Sadece ön görünümde”

İKİ YOL VAR

Sarıyer Belediye Meclisi’nde kabule dilen ve CHP ile birlikte partisinin de ‘Evet’ oyu verdiği İmar Islah Planları ile ilgili açıklamalarını sürdüren Çelik, “Şimdi bu planlar Büyükşehir’e gidecek. Büyükşehir inceleyecek. Ne diyeceğini tabi şu anda bilmiyorum. Eski görüşlerin hepsi bu işin olmayacağı yönünde! Ön görünüm, geri görünüm ve etkilenme bölgesi var. Büyükşehir’in kararı, Anayasa Mahkemesi bunları ayırmamış diyor. Anayasa mahkemesi bu üçünü de bilerek, ayırmamış. Karar vermiş. Biz bu görüşün değişmesi noktasında çaba göstereceğiz. Ama bu döner mi, çevrilebilir mi orada duruyorum ben. Yüzde yüz bir şey diyemem. Bir öğretim görevlisinin yorumun var diyeceğiz. Buna destek verin diyeceğiz. Bunu zaman göstereceğiz. İki yol var. Ya tamam diyecek karar alıp gelip işlem yapılacak. Ya da hayır diyecekler. Karar yanlış diyecekler. Dosyayı iade edecekler.”

BELEDİYE BİZİ DİNLEMEDİ

Vatandaşlara tapu verilmesiyle ilgili olarak kendilerinin de bir teklifi olduğunu ancak bunun dikkate alınmadığını hatırlatan Çelik, “ Belediye bu konuda bizi dinlemedi. 2015’te bu olay geldiğinde gündeme, ben bir önerge verdim. Anayasa Mahkemesi kararının sadece ön görünümde olduğunu düşünüyorsanız ki bu düşüncedesiniz. Gelin bir şey yapalım. 2981 iki olay getiriyor. Bir mülkiyeti vatandaşa ait olan, hisse tapulu, özel parsilasyonlarla yapılıp satılmış özel binalara, bir de mülkiyeti kamuya ait izinsiz yapılmış binaların tapu verilmesini sağlıyor. Dedim ki gelin bununla uğraşana kadar, vakitte var. Çok basit. 4-5 mahalleden örnek verdim. Birisi de sayın başkanın oturduğu yerden. Rumeli Hisarı’ndan. Ada, parsel, pafta numarası verdim. Birkaç yerden örnek verdim. Tarabya’dan verdim. Ferahevler’den örnek verdim. Gelin bu kanunun uygulaması nasıl görelim. Hisse tapulu yerlerden önce tespitler yapalım, uygulayalım tapuya gönderelim. Bakalım tapu bunu ne yapacak, görelim bu kanunu. Bir test edelim. Ama belediye buna yanaşmadı, yanlış yaptı! Belediye burada üzüm yemek istemedi, sadece bağcıyla uğraştı. Olay bu günlere geldi. 2015-16 gitti, 2017’de daha nerelere gideceğiz. Halbuki o zaman bizi dinleyipte, olayı yargı boyutuna getirseydi bugün mesele belki bir noktaya gelmiş olacaktı.”açıklamalarını yaptı.

BİZ BUNUN ARKASINDA OLACAĞIZ

Bütün her şeye rağmen Büyükşehir’e giden kararların kabule dilmesi için gayret göstereceklerini vurgulayan Nurettin Çelik, “Şimdi çözüm şu. Biz bastıracağız, üzerinde duracağız. Büyükşehir kabul ederse edecek. Etmezse, en azından yargı yolu açılacak. Büyükşehir reddederse, Sarıyer Belediyesi dava açacak. Hocanın getirdiği görüşü, birkaç yargı kararı var bunları koyacak. Yargıya götürecek. İnşallah yargı çözerde vatandaşın önü açılır. Tekrar söylüyorum. Biz bunun arkasında bulunacağız, derdimizi anlatacağız. “dedi.

RİSK ALANLARI’NA İLİŞKİN ÇÖZÜM

Sarıyer’in önemli gündem maddelerinden biri olan ‘Risk’ alanı ilan edilen mahallelerle ilgili de Ak Parti grubu olarak görüşlerini belirten Çelik, önemli açıklamalar yaptı. Çelik, “Burada meseleye bakışınız önemli. Biz ne istiyoruz Ak Parti olarak. Vatandaşın bir defa bu içinde bulunduğu belirsizlikten kurtulmasını Sarıyer’de oturduğu yerde sorunun çözülmesini istiyoruz. Vatandaşın burada kalması ve mülkiyet sorunun da çözülmesini istiyoruz.  Sarıyer Fatih Mahallesi’ndeki sorun nedir? Risk alanı ilan edilerek, çarpık yapılaşmanın çözülerek vatandaşa orda oturacağı, ikamet edeceği binalar yaparak, şu anda depreme karşı olumlu bir sistem geliştirmek. Bizim hedefimiz bu. Derbent olayı bunun çok bariz örneğidir. Belediye bu karara karşı dava açtı, mahkeme riskli alan işlemleri eksik yapıldığı gerekçesi ile belediyenin lehine kararı bozdu. Bunun üzerine ikinci bir ‘riskli alan’ kararı alındı. Biz şunda ısrarlıyız. Vatandaşın, dairesine karşı daire almak şartıyla çözümün vatandaşla birlikte olacağı bir çözümden yanayız. Bu çözüm bunu getiriyor. “dedi.

BU ÇÖZÜMDEN YANA DEĞİLİZ

Olumsuz bir örnek vererek, kendi kararlarına açıklık getiren Çelik, “Bir örnek vereyim. İstinye’nin üstünde tepe üstü var.  Burada problemler vardı. 6 dönümlük bir araziydi. Orada tapu verdik ne oldu. Orada lüks binalar yapıldı. Oturan 20 küsur aile vardı. Bir kişi var şimdi. Geri kalan hep gitti. Bu çözümden yana değiliz. Burada olduğu yerde kalmak şartıyla dairesine karşı daire almak şartıyla Sarıyer’de kalmasından yanayız. Bu işi müteahhitlere götürmeden, birilerini nemalanmadan, peşkeş çekilmeden devletin bu işi kendi yaparak Sarıyerli vatandaşların yararlanması lazım.”diye konuştu.

AYAZĞA PLANLARI’NDA EMEĞİMİZ ÇOK

Daha önce Ayazağa planlarının Büyükşehir’den geçtiğini hatırlatan Çelik, bu konuyla ilgili olarak da Ak Parti olarak gayret gösterdiklerini söyledi. Çelik, şunları konuştu: “Ayazağa planları için biz ciddi anlamda gayret gösterdik, grubumuzda tartıştık, mecliste tartıştık, zorlayarak, Büyükşehir’den geçmesini sağladık. Biz yaptık demiyoruz. Ciddi emeğimiz var. İlçe Başkanımız Salih Bey’in, Selçuk Bey’in çok desteği oldu. Kadir Bey’e konuyu anlatmamızda bize ciddi destek verdiler. Ben çözdüm demiyoruz. Ancak Büyükşehir’de Ak Parti’nin destek vermediği hiçbir konu geçmez. Bu konuda Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlarda komisyonlarda destek verdi ama hep birlikte yaptık. Sarıyer’de sayısal üstünlük Cumhuriyet Halk Partisi’ndeyse, Büyükşehir’de Ak Parti olmadan o karar geçmez.”

SARBEL’İN PEŞİNİ BIRAKMAYACAKLAR

Belediye Meclisi’nde de de sık sık gündeme getirdikleri Erkan Karaarslan ve SARBEL konularına bir kez daha değinen Çelik, “Teröre mali destekten dolayı Belediye’ye karşı bir inceleme var. Şükrü Bey yok diyor ama dosya numarası da var. Cumhuriyet Savcılığı soruşturma yapıyor. Araştırdık, doğru çıktıktan sonra biz olayın üstüne gitmeye çalışıyoruz. Bunun Erkan Karaarslan’la olan kısmı var biz bununla ilgileniyoruz. FETÖ örgütü ayrı bir konu. Vardır yoktur o başka bir konu. Devletin bir konusudur. Bu benim konum değil. Bizi ilgilendiren konu bu şahsın belediye kaynaklarını birilerinin lehine kullanılmasıdır. Belediye kaynaklarının haksız bir şekilde kullanılmasıdır. Beni ilgilendiren konu işte bu! Biz bu noktadan bakıyoruz.”dedi.

İKİ DAKİKADA BELEDİYE’NİN SARBEL’İ OLDU!

Erkan Karaarslan’ın Sarıyer Belediyesine verdiği danışmanlık hizmeti karşılığı ödenen astronomik ücretle ilgilendiklerini vurgulayan Çelik şöyle davam etti: “Bu şahıs kamudan ayrılmış, kamu maliyesini, mevzuatını, yerel yönetimler mevzuatını iyi bilen şahıs. Bir defa bunu ortaya koyalım. Açığın nerde olduğunu ve açığı nasıl dolduracağını da bu şahıs biliyor. 1999’da belediye başkan yardımcısıydım. Biz o zaman Sarıyer Belediyesine şirket kurmak için müsaade istedik. O zaman karşı çıkıldı. İki dakikada belediyenin SARBEL’i oldu. Nasıl oldu. Belediye Meclisi bir üyenin kardeşine kurdurdular sonra onu Belediye’ye devrettiler. Ete kemiğe büründürdüler Sarıyer Belediyesinin şirketi oldu. Bu şahıs bu işi biliyor.”

BÖYLE İHALE OLMAZ

Nurettin Çelik, Erkan Karaarslan’a verilen danışmanlık ücretinin çok yüksek olduğuna vurgu yaparken şunları anlattı: “Yusuf Tülin ile de çalıştı deniliyor. Ben kaç defa Meclis’te Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Tok bey’e açık açık söyledim. Varsa belgen gel otur koy. Böyle bir danışmanlık ücreti olmaz. Ayda iki kez gelecek ve her gelişinde 35 bin TL para alacak. 600 küsur bin lira yılda para alacak. Bir gün geldiniz buraya akşam giderken 35 bin TL’yi cebine koyup gideceksin. Bu kadar belediye kaynakları çarçur edilmez. Bizim karşı çıktığımız budur. Yoksa elbette belediye danışmanlık hizmeti alacak. Sarıyer Belediye Başkanı teknik olarak inşaat mühendisi, o tekniği bilir. Bunun hukuku var, mali işleri var, sağlığı var birçok birimi var. Hepsinden belediye başkanı anlayabilir mi? Anlamaz! Bu hayatın gerçeği kendisine bu konuda danışmanlar bulacak. Yanlış anlaşılmasın Şükrü Bey’in eksik olduğunu, anlamaz manasında söylemek için demiyorum. Elbette Sarıyer Belediye Başkanı danışmanlık hizmeti alacak. Buna karşı bir şey demiyoruz. Ama bu kadar da olmaz. Adrese teslim de ihale olmaz. Kamuda çalışmış olacak, şu kadar kitabı olacak. Tutmuş Erkan Kaaraslanın tarifini yapıyor. Böyle ihale olmaz. Bizim karşı çıktığımız budur.”

VAZGEÇİLMESEYDİ BU PARA NEREYE GİDECEKTİ

Erkan Karaarslan’ın danışmanlık hizmeti için yapılan ihaleden bahseden Çelik, başka bir ihaleyi örnek vererek, “Mesela bir ilaçlama ihalesi var. Aynı ihaleyi bir önceki dönem Fen İşleri yapmış 180 milyara. Sonra o ihaleyi bu sene için yapıyorlar 4,5 trilyona. Daha sonra bunu fark etmişler. Aradaki farkı görünce ihaleyi iptal etmişler. Güzel yapmışlar. Peki bu ihaleden vazgeçilmeseydi bu para nereye gidecekti.”diye sordu?

VATANDAŞIN GÖNLÜNE GİREN ADAYLA KAZANIRIZ

Ak Parti’nin Sarıyer’de belediye seçimlerini kazanacağına inandığını söyleyen Çelik, “Sarıyer’de seçim kazanılmaz diye bir görüşüm yok. 2019’daki seçimlerde vatandaşın kabullendiği, teşkilatın kabullendiği bir adayla el ele verebilirsek biz burada seçimi Allah’ın izniyle kazanırız. Aday önemli. Teşkilat önemli. Vatandaş önemli. 25 bin fark diyorlar ya, biz son seçimde onu kapattık biliyorsunuz.”dedi.

HEMŞERİ SİYASETİNE İNANMIYORUM

Hemşericilik siyasetinin seçimlere etkisinin olmayacağını söyleyen Çelik, “Hemşeri siyasetine inanmıyorum. 8 yıl görev yaptım. Hiçbir Allah’ın kulu hemşericilik yaptı diyemez. Çalıştığım arkadaşlara bakın. Her memleketten yönetim kurulu arkadaşım vardı benim. Kimi Erzurumlu, kimi Kastamonulu, kimi Giresunlu! Sivaslı var mı Sivaslı’da vardır. Biz Sarıyer’de seçimi alabilmemiz için vatandaşın kabullendiği, gönlüne girebilen ve teşkilatı ile hemhal olmuş adayla kazanırız. Tek başına teşkilatla olmaz, tek başına adayda çözemez. İlla Sivaslı olması gerekmez. Öyle bir yaklaşımım yok.”ifadelerini kullandı.

LEHDE OLANIN YANINDA ALEYHDE OLANIN KARŞISINDA

Çelik, konuşmasını şöyle tamamladı: “Sarıyer’in lehine gelen her şeyi biz belediyeye aktaracağız. Dertlerimizi söylemeye devam edeceğiz, yanlışları söylemeye devam edeceğiz, olumlu yapılması gereken şeyleri bıkmadan usanmadan söyleyeceğiz. İlk defa Sarıyer tarihinde, Meclis üyeleri olarak dava açıp kazanan bizim grubumuz. Ayazağa’daki Şişli’ye bırakılan mallarla, mülklerle ilgili alakalı, Sarıyer halkının mülkleriyle alakalı onların daha iyi korunması için biz çaba sarfettik ve dava açtık ve kazandık. İlk defa Sarıyer tarihinde biz bunu yaptık. Niye yaptık. Sarıyer mal varlığının Sarıyer’de kalması. Şişli’nin Ayazağa’da ne hakkı var. Ayazağa Sarıyer’e geçti, mal varlığı da Sarıyer’e geçmeli dedik. Biz Sarıyer menfaatinin hep yanında olacağız. Aleyhine olan karşısında olacağız.”

http://www.sariyerposta.com