Cumhuriyet Halk Partisi Sarıyer İlçe Başkan Adayı Ersin Özer’in aday tanıtım toplantısı Büyükdere Mahallesi’ndeki RİVA Restaurant’ta gerçekleştirildi. Toplantıya yüzlerce delege ve partilinin yanı sıra STK temsilcileri de katıldı.

29 Aralık Pazar günü yapılacak olan CHP Sarıyer İlçe Başkanlığı seçimi öncesi adaylar çalışmaları aralıksız sürdürüyor. Geçtiğimiz günlerde Demokratik Değişim Grubu adı altında adaylığını açıklayan Ersin Özer, partililer ile bir araya geldi. Özer’i anlamlı günde eşi Hidayet Özer’de yalnız bırakmadı.

ÖZER’DEN YALINKILIÇ’A ZİYARET

Aday tanıtım toplantısı öncesi Cumhuriyet Halk Partisi Sarıyer İlçe Başkanı ve yeni dönem başkan adayı Sevim Yalınkılıç’ı makamında ziyaret eden Ersin Özer, Yalınkılıç’a başarılar dilerken, çiçek takdim etti. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Yalınkılıç da Özer’e seçimde başarılar dilerken, her iki aday da seçim sonucu ne olursa olsun Cumhuriyet Halk Partisi’nin kazanmasını temenni ettiler.

“ÖRGÜT DEĞİŞİM İSTİYOR”

İstiklal Marşı ile başlayan aday tanıtım toplantısında konuşan Ersin Özer, ismi adaylık için geçen partilileri sahneye davet etti. Özer, "Sarıyer’de gerçekten demokratik değişim isteyen çok önemli bir örgüt yapısı var. İnsanlar bir şeylerin değişmesini istiyordu 6 tane aday adayı arkadaşımızla birlikte mahallelerde temsil gücü olan parti büyüklerimizle geniş katılımlı toplantılar yaptık. Bunun sonucunda Derya Beyoğlu, Çetin Aktaş, Süreyya Cinik, İsmail Keleş ve Nüvit Demircan değişime ihtiyacın olduğunu belirterek, adaylıktan feragat ettiler. En son İsmail Keleş arkadaşımla birlikte iki kişi bu işi başarabileceğimiz ile ilgili tavır sergilendikten sonra kendisiyle özel görüştük. Ardından benim aday olmam ile ilgili karar verdik. Geçmiş dönemlerde farklı nedenlerden dolayı bu birliktelik sağlanamamıştı. Fakat bugün bu arkadaşlar ‘ben’ meselesinden uzaklaşıp ‘biz’ meselesi için mücadele ediyorlar. Kendilerine teşekkür ediyorum" diye konuştu.

“HEP BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ”

Özer, "Delege seçimleri bitene kadar kimse adaylığını açıklamadı. Sokakta çalışan her arkadaşımızın çok kıymetli uğraşlarından, emeklerinden sonra en doğru delegenin seçildiğine şüphem yok. Hepiniz bizim şerefimizsiniz. Delegasyon seçimlerinin ardından mahallelerde partililer ile bir araya geldik. Biz hep birlikte başaracağız dedik. Bize kızanlar oldu. Yapmazsınız, önünüzü keserler, masayı devirirler dendi. Ama biz yılmadık ve başaracağız dedik. Sonuç itibariyle yapılan çalışmalar ve delege seçimlerinin sona ermesiyle birlikte arkadaşlarımız özveri göstererek aday olmadı" dedi.

“KAPALI OLAN İLÇE BAŞKANLIĞI’NIN KAPILARINI AÇTIK”

"87, 88 ve 89’lu yıllarda babalarımız, ağabeylerimiz o zamanlar hiçbir imkan yokken yani belediye bizde değilken, fırça ile duvarlara broşür yapıştırırlardı" diyen Özer, "Biz de çocukluk heyecanı ile tutkal kovalarını çekerdik. O günden itibaren içimizde bazı duygular oluşmaya başladı. Babam 40 yıl CHP’ye emek verdi ve hiçbir yerde de görev almadı. Daima bu bayrağın taşıyıcısı olup bize de bunu aşılayan isimdir. Tabi ki yaşımızı doldurduktan sonra önemli bir karar aldık. O gün Mehmet Kazancıoğlu’nun başkanlığında 42 arkadaşımla birlikte İlçe Başkanlığı’na gidip toplu kayıt yaptırdık. O dönemde muhalefette olmanın vermiş olduğu durumla çok fazla ilgi yoktu. Fakat kapıları kapalı olan İlçe Başkanlığı’nın kapılarını açtık ve bu arkadaşlarla birlikte çok önemli bir iş başardık. Bin kişilik gençlik kolu organizasyonu gerçekleştirdik. O yaşta bunu başardık" ifadelerini kullandı.

“AMACIMIZ İNSANLARI MÜCADELEYE İNANDIRMAK”

Özer sözlerini şöyle sürdürdü: "Sadece siyasal alanda başarı elde etmek için siyaset yapmanın dışında eşinize, ailenize, komşularınıza, mahallenize ve ilçenize ve ülkenize faydalı olmak için sadece siyaset yapmanıza gerek yok. Ben Sarıyer’in çocuğuyum. Bu yüzden Sarıyer’in sorunlarını çok iyi biliyorum.  İlçemizin en büyük probleminin imar ve tapu olduğunu gördük. 2003 yılında PTT Mahallesi’nde yıkım kararı alınmış olan bir sokağın yıkımdan kurtarılmasında baş rol oynadım. Bu süreç mahkeme de kaybedilip temyiz edilmesine rağmen başarılırmış bir konu. Bunu neden anlatıyorum? Biz mücadele ettikten sonra kazanamayacağımız hiçbir şey olamaz. Tabi bu sadece bizim mahallemizin sorunu değildi. Tüm Sarıyer’i yakından ilgilendiriyordu. Bu arada PTT Evleri Sosyal Yardımlaşma Derneği’ni kurduk. Amacımız bu sorunu ortaya koyup insanları da mücadeleye inandırmak ve bir kazanım elde etmek. U dernekte 3 yıl yöneticilik yaptıktan sonra 5 yıldır başkanlığını yürütüyorum. Bu problemin çözümü konusunda Sarıyer’de 100 bin imza topladık. Bakın bu sayı ile cumhurbaşkanı adayı olabiliyorsunuz. Bunu başarabilmek kolay bir iş değil."

MÜCADELE ETTİĞİNİZİ ANLATMAK ZORUNDASINIZ

"Parti örgütü değer görmek istiyor" diyen Özer, şunları söyledi: "Tabi bu sözde kalmamalı. Gittiğimiz her yerde ‘kaç defa söylememe rağmen bir kere bile geri dönüş olmadı’ şikayetleri ile karşılaşıyoruz. Bu olumsuz görüntüden derhal vazgeçeceğiz. Örgütümüzün söylediklerine kıymet vereceğiz. Bir şeyi başaramamış olabilirsiniz fakat mücadele ettiğinizi anlatmak zorundasınız. Mücadele etmekten vazgeçmemelisiniz. Kazanacağımıza inanarak söylüyorum. Göreve geldiğimizde gençleri partiye kazandırdıktan sonra partimizin bayrağını 50 yıl taşıyabilecek arkadaşlar içi insan kaynakları komisyonu kuracağız. Gençleri işe ihtiyacı var. Tabi ki her talebin karşılanması mümkün değil. Oluşturacağımız insan kaynakları komisyonu ile partimizi, belediyemizi ve belediyemizin vereceği kamu hizmetini öne çıkarak arkadaşlarımızı biz sunacağız."

“ÖRGÜT DİKKATE ALINMAK İSTİYOR”

Örgütün değişim istediğini kaydeden Özer, "Örgütümüzün belli talepleri var. Pek bu talepler nedir? Örgüt gözünün içine bakılmasını, elinin sıkılmasını, sıcaklık, dikkate alınmak, sözünün dinlenilmesini istiyor. Sokakta çalışan arkadaşlarımıza inandığımız zaman kazanamayacağımız hiçbir mücadele yoktur. Buna olan inancınızı kaybetmeyin. Birçok arkadaşım biliyor ki bu dönem benim meclis üyeliği adaylığım oldu. Bu adaylık sürecinde de 26. sıradan belediye meclis üyeliğine yedek olarak seçildim. Sarıyer Belediyesi, Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediyesi olması dolayısıyla mevcut adaylık sıralamama rağmen seçilmişlerden bile daha fazla çalıştım. İyi veya kötü niyetle bazı arkadaşlar adaylık sıramdan dahi istifa etmem için telkinlerde bulundu. Arkadaşlar yanlış yapıyorsunuz. Vazgeçmek yok. Mesele ‘Ben varsam parti var, ben yoksam yok’ diyorsanız yanlış yerdesiniz. Tabi bu söylemde kalmamalıydı ve icraat yapmalıydım. Çünkü insanların bize olan güveni vardı. Belediye Başkanımız ile sokakta, pazarlarda dolaştım. Farklı seçmenlere ulaşarak onları kazandık. İlçe dışından gelen milletvekili ve belediye başkanlarını AK Partili ve MHP’li evlere götürdüm. Bunlar bilinen fakat zor işler. Kendi mahallem olan PTT Evleri’nde yaptığımız çalışmalar neticesinde yüzde 70’i AK Parti ve MHP seçmeni olan bu mahalleden 30 yıl sonra birinci parti olarak çıktık” ifadelerini kullandı.

“PARTİMİZİN GENÇLEŞMEYE İHTİYACI VAR”

Partimizin gençleşmeye ihtiyacı var. Kadınlarımızın bu bayrağı dalgalandırmada ki önemini her zaman vurguluyoruz. Hiçbir zaman unutmayalım. Kadın insandır, erkek ise insanoğludur. Kadına vereceğimiz değeri her zaman öncelikli hale getirmeliyiz. Gençleri partimize katmak ve bu mücadeleye dahil etmek için çalışacağız. Genç nesil neden burada olmasın?

“ÖN SEÇİMDEN YANA OLACAĞIZ”

Konuşmasında ön seçim vurgusu yapan Özer, "Alınan karar ne olursa olsun ön seçimden yana olacağız. Sokakta çalışan arkadaşlarımızın ne kadar kıymetli olduğunu ve aldıkları kararın değerini onlara hissettirmek zorundayız. Teamül yoklamasından çıkan sonuçları il başkanlığına ve genel merkeze sunacağız. Kabul görmemesi durumunda da mücadelemizi sürdüreceğiz. Vazgeçmek yok. Her ne karar çıkarsa çıksın biz bir aileyiz. Çatımız tek. İçimizde kavgaya yer yok. Ben meselesinden çıkıp biz meselesine dönüştüğümüzde çok önemli başarılar elde edeceğiz" şeklinde konuştu.

CUMHURİYET HALK PARTİSİ DEMOKRASİDİR”

Özer sözlerini şöyle sonlandırdı: "Türkiye’nin mevcut durumu belli. 17 yılda ülkemizin geldiği yer ortada. Yerinde yönetimden uzaklaşmış, merkezi yönetime yakınlaşmış hatta eti ve kemiği de benim olsun diyen bir iktidarla karşı karşıyayız. 50 yıllık bir kurum olan Boğaziçi İmar Müdürlüğü, İBB’yi Cumhuriyet Halk Partisi kazandıktan sonra kurumu lağvetmeye ve İstanbul’u kendisinde olmasını isteyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Kadınlar, çocuklar istismar ediliyor. Vergi yükü her geçen gün artıyor. Konuşulacak o kadar konu var ki... Konuşmamı Cumhuriyet Halk Partisi Kurtuluş Savaşı’nda gönüllere ferman, Cumhuriyet Halk Partisi Misak-ı Milli, Cumhuriyet Halk Partisi Sivas Kongresi, Cumhuriyet Halk Partisi Cumhuriyet, Cumhuriyet Halk Partisi demokrasi ve insan hakları, Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İktisat Kongresi, Cumhuriyet Halk Partisi çok partili hayat, Cumhuriyet Halk Partisi Afyon’da haşhaş, Cumhuriyet Halk Partisi tütün tarlasıdır sözleri ile tamamlamak istiyorum."