İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı tarafından Mart ayında Taner Tayfur'un yerine Sarıyer İlçe Başkanı olarak atanan Mustafa Yazıcı, 21 Haziran Pazar günü yapılacak olan olağan kongre öncesi Sarıyer Posta Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu'na özel açıklamalarda bulundu.

İYİ Parti Sarıyer İlçe Başkanı ve İlçe Başkan Adayı Mustafa Yazıcı, geçtiğimiz aylarda yapılması planlanan ancak Covid-19 salgını nedeniyle 21 Haziran'a ertelenen kongre öncesi son röportajını Genel Yayın Yönetmenimiz Levent Pehlivanoğlu'na verdi.

PEHLİVANOĞLU'NUN SORULARINI YANITLAYAN YAZICI'NIN SES GETİRECEK RÖPORTAJINDAN ÖNE ÇIKAN SATIR BAŞLARI ŞU ŞEKİLDE:

"İSTANBUL'DA İLK KONGRE TARİHİNİ BİZ ALDIK"

Kongre süreci ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Yazıcı, "9 Mart'ta yapılan delege seçiminde ezici bir çoğunluk ile bizim önerdiğimiz liste kazandı. Yapılacak olan ilçe başkanı seçimi ile ilgili müracaatımızı yaptıktan sonra dünyayı etkisi altına alan corona virüs süreci ortaya çıktı. Bu süreçte parti üyelerimiz ile temaslarımızı sürekli sıcak tuttuk. Süreç ilerledikçe ve salgın kontrol altına alındıkça Sarıyer İlçe Seçim Kurulu ile kongre tarihi için iletişime geçtik. Bunun yanı sıra kurulun pandemi şartlarını göz önünde bulundurarak bu tarz organizasyon için kabul edebileceği tek bir salon var. O da Ayazağa Rauf Denktaş Kültür Merkezi. İstanbul'da da ilk tarihi biz aldık. Seçime hazırlık yapabilmemiz için kongre tarihini belli bir süre öncesinden netleştirmemiz gerekiyordu" diye konuştu.

"TÜM ÖNLEMLERİMİZİ ALDIK"

21 Haziran Pazar günü yapılacak olan kongre öncesinde corona virüs salgınına karşı alınan tedbirleri açıklayan Yazıcı, "Delege dışında salona hiçbir konuk kabul edilmeyecek. Kontrollü olmak ve 20 kişiye geçmemek kaydıyla misafir ile protokol alınacak. Açık ve sulu yiyecek-içecek ikramı olmayacak. Bunların yanı sıra sandık başlarında yığılmayı önlemek amacıyla tüm detayları hesapladık ve ona göre önlemlerimizi aldık. Salon da dezenfekte ediliyor" dedi.

"REKABETTEN PARTİMİZ KAZANÇLI ÇIKAR"

Göreve geldiği günden bu yana yapılan çalışmaları anlatan Yazıcı, "İYİ Parti Sarıyer Teşkilatı'nın kuruluşunda 25 kişilik çekirdek bir kadro vardı. Taner Tayfur'un görevden alınmasından önceki yönetimden itibaren var olan o kadroyu dağıtmadık ve beraber olduk. Talep o grubun önerisi ile geldi. İYİ Parti İstanbul il yönetimi de o talebi değerlendirdi ve beni ilçe başkanı olarak atadı. Ben de grubun önerisi doğrultusunda görevi kabul ettim. Şahsen Taner Bey ile bir problem yaşamam. Zaten karakterim buna müsaade etmez. Aramızdaki tatlı rekabetten partimiz kazançlı çıkar. Sonuç olarak rekabet başarıyı getirir. Göreve başlar başlamaz partimiz için yeni ilçe binası arayışına başladık. Bunun yanı sıra yeni bir altyapı, yeni mahalle teşkilatı yapılanması ve yaklaşık yüzde 50 oranında da yeni üye çalışması gerçekleştirdik" şeklinde konuştu.

"YAPTIĞIM HİZMET İLE KONUŞULMAK İSTERİM"

Sarıyer'de ikamet etmemesi ile ilgili tartışmalara açıklık getiren Yazıcı, "Açıkçası Sarıyer'de ikamet etmek ilçeye pek bir katkı sağlamaz. Önemli olan Sarıyer için faydalı bir şeyler üretebilmek. Eğer bunu yapıyorsanız işte o zaman bir değer üretiyorsunuz. Ben 1989 yılının sonuna kadar İstinye'de yaşıyordum. Aynı zamanda Maslak'ta çalışıyordum. Ardından profesyonel iş hayatımda birçok bölgede yaşadım. Aynı zamanda ben 1998 yılından beri Karadeniz Vakfı'nın yönetim kurulundayım. O günden bu yana Sarıyer'e hizmet ediyorum. 'Sarıyerli olmamak' konusu şuan ki rakibim Taner Tayfur'un öncülüğünde ortaya çıktı. Fakat muhtarlara gidip delegelerimizi arattırıp bu konu ile ilgili bel altı diye tabir edebileceğimiz söylemlerde bulunulması daha hoş olmayan şeyler. Ben yaptığım hizmet ile konuşulmak isterim. Sarıyer'in iyi olmasını temenni ediyorum" diye konuştu.

"YÖNETİM KADROMUZUN BÜYÜMESİ LAZIM"

"Öncelikle bizim iyi bir aile olmamız gerekiyor" diyen Yazıcı, "Partimizin iyi olması bizi iyi insan yapmayabilir ama iyi insanlar partimizi daha iyi yapabilir. Partimiz, ülkemize güzel hizmetler yapmak için kuruldu. Bakıldığında Türkiye'de 100'e yakın siyasi parti var. Önemli olan ülkenin gündeminde kalabilmek ve sorunlarını taşıyıp çözümler üretebilmek. Türkiye'nin siyasi gerçeğine baktığımızda genel olarak merkez ya da merkez sağ ağırlıklı. Bu açıdan dikkate aldığımızda İYİ Parti tam olarak merkezde yer alan bir parti. Göreve geldikten sonraki yönetim kurulu arkadaşlarımız ile yaptığımız ilk toplantıda başarılı olmamız gerektiğini ifade ettim. Bunun için yönetim kadromuzun da büyümesi lazım. Büyümekte ki kastım hitap ettiğimiz vatandaşlarımızı temsil edebilecek kişileri sistemin içerisine çekmek. Bu kapsamda toplantıda bu kadronun en az yüzde 50'si değişecek demiştim ve yapacağımız kongre öncesinde de aynı şeyleri paylaştım" ifadelerini kullandı.

"TAKDİRİ MİLLETİMİZE BIRAKIYORUM"

Geçtiğimiz yerel seçim ile ilgili konuşan Yazıcı, "Yerel seçimlerde genel merkezin talimatı ile Sarıyer'de aday çıkarmadık. İttifak yaptığımız CHP'nin adayı Şükrü Genç'i destekledik. İYİ Parti Sarıyer İlçe Teşkilatı ve teşkilat mensupları başka bir ilçede partimizin adayını sahaya inerek destekledi. Sarıyer'e ise bu kadar ağırlık verilmedi. Tabi ki partimize gönül verenler ittifak adayına sandıkta destek verdi. Bunun takdirini milletimize bırakıyorum. Bu seçim başarısının ne kadarı İYİ Parti'ye ait olup olmadığına ilişkin bir ölçünün olmadığına göre o dönem ile ilgili bir değerlendirme yapmak istemiyorum. Fakat şunu söylemeliyim ki Sarıyer'de denge şöyle gelişiyor; Bir Recep Tayyip Erdoğan yandaşlığı ve Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı var. Dolayısıyla toplumda iki blok bulunuyor. Burada daha çok karşıtlık ön planda duruyor" şeklinde konuştu.

"BİZ BUNDAN SONRA 'İYİ' BİR SARIYER İSTİYORUZ"

İYİ Parti'nin önümüzdeki yerel seçimde aday çıkarabileceğini söyleyen Yazıcı, "Biz bundan sonra İYİ bir Sarıyer istiyoruz. Bunun milletimiz de talep ediyor. Altyapıyı oluşturup bunu da başaracağız. Önümüzdeki süreçte ilk yerel seçimler için planlamalarımız arasında yer alan birkaç belediye başkan aday adayı ile görüşmelerimiz var. Çalışmalarımız sürüyor. Erkenden başlamazsak bu seçimi kazanamayız. Tek bir aday değil, halkın beklentilerini karşılayabilecek en uygun kişiyi öne çıkaracağız" diye konuştu.

"BEN İYİ PARTİ'NİN NEFERİYİM"

Yazıcı, sözlerimi şöyle sürdürdü: "İYİ Parti Sarıyer İlçe Teşkilatı kadrolarında pozitif ayrımcılık yapacağım. Bu kapsamda yönetimdeki kadın kotasını yüzde 40'a yükseltmeyi hedefliyorum. Bunun yanı sıra eğitimsel faaliyetlere ağırlık vereceğiz. Türkiye'yi yönetecek kadroları bugünden eğitmeye başlayacağız. Biz de 'kadın eli değdi' diye bir söz var. Bulundukları yerlere sistem, disiplin, hoşgörü ve şefkat getiriyorlar. Siyasetçinin sermayesi seçmendir. Erkek siyasetçiler olarak her eve rahatlıkla gidemeyebiliriz. Burada kadın siyasetçiler devreye girebilir. Onların kurduğu iletişim daha farklı olabiliyor. Hedeflerimden biri de ilerleyen dönemde ilçe başkanlığı görevini bir kadın üyemize bırakmak. Ben İYİ Parti'nin neferiyim. Parti büyüklerimiz hangi görevlerde bulunmam gerektiğini değerlendirirler ve neleri yapabileceğimi göz önünde bulundurarak, layık gördükleri yerlerde görevlendirirler. Benim bir hedefim olamaz. Bir dönemlik ilçe başkanlığını şu yüzden vurguluyorum. İYİ Parti'nin içerisinde en az benim kadar binlerce vatansever ve partisine hizmet etmek isteyenler var. Onların önünü açmak istiyorum."

"HERKESE KAPIM AÇIK"

"Pazar günü yapılacak olan kongreye Taner Bey ile de gidebiliriz" diyen Yazıcı, şunları söyledi: "Salonda sosyal mesafeye uygun şekilde birlikte otururuz. Hatta kendisine açık oy vereceğimi ifade ettim. Bunu bir zeytin dalı olarak yorumlayabilirsiniz. İYİ Parti'nin tüzüğü vardır. Bu tüzüğe uyan herkes İYİ Partilidir. Herkese kapım açık. Benim mücadelem daha iyi bir Sarıyer için olacak. Eğer corona virüs olmasaydı bu kongreyi daha eğlenceli bir ortamda gerçekleştirecektik. Kazanan Sarıyer, partimiz ve demokrasi olsun."

Corona virüs salgını ile ilgili düşüncelerini aktaran Yazıcı, sözlerini söyle sonlandırdı: "Millet olarak kuralları ya tam olarak uyguluyoruz ya da biraz serbest bırakıldığında tehlikeyi göz ardı ediyoruz. Maalesef son günlerde vaka sayısında artış oldu. Özellikle şehirler arası seyahat yasağının kalkmasının ardından vatandaşlarımız memleketlerini gittiler. Bu da hasta sayısının Anadolu'da artmasına neden oldu. Vatandaşlarımızın belirlenen kurallara uyması gerekiyor. En azından bu tehlike geçene kadar yaşam şeklimizi değiştirelim. Maske takarak sadece kendimizi değil, çevremizdeki insanları da korumuş oluyoruz. İnsan sadece kendisi için yaşamamalı. Toplum birbiri için yaşamalı."

SARIYER POSTA GAZETESİ