ÖZEL HABER

Sarıyer Belediye Meclisi 1. Başkanvekili ve Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Coşkun, belediyenin olası Marmara depremi öncesi aldığı önlemlere ve yaptığı çalışmalara ilişkin Sarıyer Posta Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu’na önemli açıklamalarda bulundu.

Sarıyer, uzmanlar tarafından fay hattı üzerinde bulunan İstanbul’da en güvenli ilçeler arasında gösterilmesine rağmen çok sayıda binanın eski olması meydana gelecek depremde büyük hasar alabilir. Sarıyer Belediyesi de olası deprem öncesi önlemlerini alıyor.

“HER GEÇEN GÜN KENDİLERİNİ GELİŞTİRİYORLAR”

Sarıyer Belediyesi olarak altyapıyı ciddi bir seviyeye çıkardıklarını belirten Coşkun, “Çayırbaşı Stadı'nın yanında Afet Koordinasyon Merkezi'ni oluşturduk. Bu mahallemizin tercih edilmesinde o bölgede karakol, fidanlık, hastane ve ulaşımın kolay olması gibi nedenler etkili oldu. Merkez, İçişleri Bakanlığı'na bağlı, İstanbul Valiliği ve Sarıyer Kaymakamlığı koordinasyonunda faaliyet gösterecek. O merkezin hemen yanında da Sarıyer Belediyesi Arama Kurtarma ve Sivil Savunma ekibi ile deprem konteynırı olacak. 24 saat esasına göre çalışacak. Yaşanabilecek herhangi bir doğal afet veya felakette yaşanabilecek olumsuzlukları en aza indirebilmek, vatandaşlarımızın yaşamlarını kolaylaştırmak için bu birime sahibiz. Bu birimde sahada 21 kişi görev alırken, bunların yanı sıra mühendis, tekniker ve büro personeli de bulunuyor. Ayrıca İçişleri Bakanlığı'nın 2021 yılını Deprem Yılı olarak ilan etmesiyle birlikte kamu kurumlarına, muhtarlıklara, STK ve belediye personellerine bir dizi eğitimler veriliyor. 335 bin nüfusu olan ilçemizde bu sayı yaz aylarında 500 bine ulaşıyor. Dolayısıyla başta deprem olmak üzere tüm afetlerin dışında diğer arama ve kurtarma çalışmaları da yürütülüyor. Özellikle hafta sonu piknik yapmak için ormanlara gelen ve kaybolan çocukların bulunması için arkadaşlarımız her geçen gün kendilerini geliştirmeye devam ediyor” diye konuştu.

HEM YAŞAM EVİ HEM TOPLANMA ALANI

Belediyenin toplanma alanlarına ilişkin çalışmalarını anlatan Coşkun, “Toplanma alanının önemi çok büyük ancak bu da yeterli değil. Asıl önemli olan bir yaşam alanı oluşturmak. Semt evlerini yapmamızın bir nedeni de budur. Olası bir depremde bu semt evlerinin her biri hem toplanma alanı hem de yaşam merkezi olarak hizmet verecek. Hepsi buna göre dizayn edildi. İçlerinde mutfak, kapalı alan, tuvalet, su ve elektriği var. Bunlarla ilgili gerekli altyapıyı oluşturduk. Sarıyer'de toplam semt evi, yaşam evi ve sosyal yaşam merkezi sayısı 19. Bu sayıyı artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Aynı zamanda Sarıyer'de açılacak olanlarla birlikte toplam 182 parkımızın belli yerlerinde de kreşlerimiz var. Onlarda aynı görevi görebilir” ifadelerini kullandı.

“KAMU KURUMLARI ORTAK HAREKET ETMEK ZORUNDA”

Kamu kurum ve kuruluşları ile koordineli çalıştıklarını söyleyen Coşkun, “Çayırbaşı Stadı'nın altında bulunan ve daha önce Sarıyer Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından kullanılan yeri Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Sosyal Hizmet Müdürlüğü olarak tahsis ettik. Geçtiğimiz yıllarda yaklaşık 14 bin Sarıyerli bu müdürlükten hizmet alabilmek için Kağıthane'ye gitmek zorunda kalıyordu. Belediye Başkanımız Şükrü Genç'in talimatı ile o binanın tahsisini gerçekleştirdik. Yakın zamanda hizmete geçmesini beklediğimiz merkezden yaklaşık 30 bin Sarıyerli hizmet alacak. Kamu kurumlarıyla ilgili devlet aklının işletilmesiyle ilgili olarak Sarıyer Belediyesi üzerine düşeni yapıyor, yapmaya da devam edecek. Karakol binalarından sosyal hizmetlere, jandarmadan hastaneye kadar birçok kamu kurumuna gerekli desteği verdik. Çünkü kamu kurumları ortak hareket etmek zorunda. Aksi halde herhangi bir doğal afette istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir. Önleyici ve koruyucu tüm ilkeler tarafından kabul edilen bir hizmettir. Herhangi bir felaket yaşanmadan gerekli tedbirleri almak gerekiyor” şeklinde konuştu.

“KENTSEL DÖNÜŞÜM İÇİN İMAR SORUNU ÇÖZÜLMELİ”

Kentsel dönüşüme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Coşkun, “Sarıyer'deki yaşlı binaların ön görünümde olduğunu herkes biliyor. Dolayısıyla orada yapılaşma yapamıyorsunuz. Kağıthane, Bağcılar gibi ilçelerin böyle bir sorunu yok. Bunların dışında kalan gecekondu mahalleler ise mülkiyet sorununa takılıyor. Bu problem bir an önce çözülmesi gerekiyor. Mülkiyeti olmayan bir yerde dönüşüm yapamıyorsunuz. Riskli ilan edilen 3 mahallemiz var. Onların da statüsü farklı. Vatandaşın 5 metrekarelik bir tapusu dahi yok. Genelde ada bazlı büyük çaplı birleşmelerin olduğunu görüyoruz. Tepe mahallelerde dönüşüm yapmaya kalksanız bina yüksekliği sınırlı. Bu tarz engellerin ortadan kalkması belediyenin veya belediye meclisinin elinde olan bir şey değil. İBB'ye giden ve geri dönen İmar Islah Planları nedeniyle çok zaman kaybedildi. Burada suçlu aramak yerine bu sorunun bir an önce çözüme kavuşturulması için mücadele etmeliyiz. 2003 yılında yapılan imar planları nedeniyle çok sayıda vatandaşımız mağdur oldu. Çünkü 130 bin yurttaşı kapsayan bir plan yapılmıştı. Biz öyle bir plan yapmalıyız ki kimse mağdur olmamalı. O yüzden herkesin görüşü alınmalı. Ayazağa için yaptığımız plan bunun en iyi örneği” dedi.

“İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NIN ENVANTERİNDEKİ 42 KÖPEK ARASINDA YER ALACAK”

Coşkun, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Şilan ile ilgili bana bilgi verildiği anda hiç tereddüt etmeden ona verdim. Köpeğin alınıp yetiştirilmesi, gerekli eğitimlerin verilmesi ve çalışmalara başlanması talimatını verdim. Başkanımız Şükrü Genç de konuya çok olumlu yaklaştı. Türkiye çapında uluslararası arama ve kurtarma çalışmalarında kayıp olan kişiyi canlı olarak bulabilmesi için aldığı eğitimlerin ardından 2020 yılında gireceği sınavı geçmesi lazım. Bu sınav için başvuru yapan 24 tane köpekten 8 tanesi elendi.Şilan tüm eğitimleri ve sınavları geçtikten sonra İçişleri Bakanlığı’nın envanterindeki 42 köpek arasında yer alacak.”

“ŞİLAN ÇOK BÜYÜK AŞAMA KAYDETTİ”

Sarıyer Belediyesi Sivil Savunma Birimi K9 Canlı Arama Eğitmeni Halit Canbaş ise şunları söyledi: “Sarıyer Belediye Başkanımız Şükrü Genç ve Sarıyer Belediye Başkan Yardımcımız Hüseyin Coşkun'un destekleriyle bu projeyi hayata geçirdik. Köpeğimiz Şilan 8 aylık Belçika Malioin cinsidir. Ana temamız enkazda canlı arama yapabilmesi. Bunu özellikle tercih etmemizin nedeni ülkemizin deprem kuşağı üzerinde yer almasıdır. Türkiye genelinde bu sertifikayı alan 42 tane köpek varken, bunlardan biri de ilçemizde. Yaklaşık 5 aydır İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü Köpek Eğitim Merkezi'nde eğitim görüyor. Bu eğitim 2 yaşına kadar sürecek. 2022 yılında ise bir sınava tabi tutulacak. Diğer köpeklere göre daha geç başlamasına rağmen çok büyük aşama kaydetti. Temel itaat eğitimini tamamlarken, artık ileri itaat eğitimi alıyor.”

SARIYER POSTA GAZETESİ