Geçtiğimiz günlerde yapılan olağan kongrede delegelerin oylarıyla Milliyetçi Hareket Partisi Sarıyer İlçe Başkanı seçilen Hakan Başpınar, Sarıyer Posta Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu'na özel açıklamalarda bulundu. Sarıyer'in uzun yıllardır çözülemeyen imar ve mülkiyet sorunu ile ilgili konuşan Başpınar, "Bu sorunu çözmek siyasilerin boynunun borcudur" dedi.

23 Ağustos'ta resmen MHP Sarıyer İlçe Başkanı görevine başlayan Hakan Başpınar ile makamında Sarıyer'in sorunlarını masaya yatırdık. İlçemizin yıllardır kanayan yarası olan imar ve mülkiyet problemi ile ilgili önemli açıklamalar yapan Başpınar, "Devletimizin ve milletimizin yararına olan her şeyi destekleriz" vurgusu yaptı.

HAKAN BAŞPINAR İLE YAPTIĞIMIZ RÖPORTAJDAN ÖNE ÇIKAN SATIR BAŞLARI:

"ÜZERİMİZE DÜŞEN SORUMLULUKLARIN FARKINDAYIZ"

Hakan Başpınar, "Her ülkücünün hayal ettiği bir makamdayız. 23 yıldır siyasette aktif rol aldım. Rabbim bizlere bunu nasip etti. Bizim için teşkilatın her kademesinde görev almak onur ve şereftir. İlçe başkanlığı daha farklı bir makam. Üzerimize düşen sorumlulukların farkındayız. Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin önümüze koyduğu bir hedef var. Bu yol haritasına göre arkadaşlarımızı özenle seçerek yönetim kurulunu oluşturduk. 'Lider ülke Türkiye 2023' vizyonuna uygun, Cumhur İttifakı ile birlikte çocuklarımıza daha güzel, tam bağımsız, hiçbir dış gücün hegemonyasına girmeyecek bir ülke için ve güneşin doğduğu topraklardan battığı topraklara kadar İ'la'yi Kelimetullah davasının mücadelesini verecek bir nesil yetiştirmek üzere bir yola çıktık. Rabbim ne eylerse güzel eyler diyerek hedeflerimize ve ilkelerimize bağlı olarak mücadelemizi vereceğiz" diye konuştu.

"İNSANLARI KANDIRMANIN ANLAMI YOK"

Başpınar, "AK Parti Cumhur İttifakı'nın bir ortağı. Dolayısıyla Sarıyer'de de ortaklarımız bulunuyor. Mülkiyet ve imar sorunu sahaya inmeden çözülemez. Açıkçası sahaya inme düşüncelerinin doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. Konuyla ilgili AK Parti Sarıyer İlçe Başkanı Hüseyin Cevahiroğlu ile istişarelerde bulunuyoruz. Biz de bu konuda kendi teşkilatlarımızla birlikte sahada olacağız. İnsanları kandırmanın anlamı yok. Bunun adı siyaset değil. Sarıyer Belediyesi 3 dönemdir Cumhuriyet Halk Partisi'nde. Belediye Başkanı, meclis üyeleri ve başkan yardımcıları bu konuda ciddi tecrübe sahibi. Her gelen önünde bu sorunu buluyor. Herkes sorunun bir ucundan tutuyor ve problem daha çok dağılıyor. Bu sorunu uzmanlar tartışmalı ve yol haritası belirlemeli. Milliyetçi Hareket Partisi'nin bununla ilgili uzman komisyonları var. Biz bu konuya çok büyük oranda hakimiz. Tüm verileri toplayıp sahadaki gerçek muhataplara ulaştıktan sonra sorunun çözülebileceğine inanıyorum" diye konuştu.

"MÜLKİYET SORUNU SİYASET MALZEMESİ YAPILIYOR"

Sarıyer'in uzun yıllardır çözüme kavuşmasını beklediği mülkiyet ve imar sorunu ile ilgili konuşan Başpınar, "Sarıyer'deki imar ve mülkiyet sorununa yabancı değilim. Aksine bu mağdurlardan birisi de benim. Milliyetçi Hareket Partisi Sarıyer İlçe Başkanlığı'nın Sarıyer Belediye Meclisi'ndeki tek meclis üyemiz ile bu probleme kaşı gereken cevabı verdiğimizi düşünüyorum. 18 yaşındaki genç bir arkadaşımız sorunun Sarıyerlilerin birlik ve beraberliği halinde çözülebileceğini Sarıyer Belediye Meclisi'nde yaptığı konuşmada dile getirdi. Akabinde bu konu gündeme alındı. MHP'nin bilge lideri Devlet Bahçeli'nin 'Önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben' sözünü kendimize şiar edinip siyasetimizi de bunun üzerine kurguluyoruz. Bu yüzden bizde önce devletim ve milletim diyoruz. Devletin ve milletin lehine olan her projeyi sonuna kadar destekleyeceğiz. Yıllardır bu konu siyasi malzeme yapılıyor. AK Parti kurulmadan öncede aynı sorunlar vardı. Hatta CHP meclis dışında kaldığı zaman da devam ediyordu. Anadolu'nun bağrından kopup daha iyi bir gelecek için göç eden Türk Milleti'nin kıymetli fertlerinin yerleştikleri gecekondu mahallelerinin sorunu. Bu insanlar dün gelmedi. Bu problemin en az 50 yıllık bir geçmişi var. O dönemde bu mahallelerin ne imar durumunu ne de tapu meselesini bilmiyorlardı. Bu durum yıllar geçtikçe içinden çıkılmaz bir hal aldı. Açıkçası siyasilerin bir kısmı da kendi menfaatleri doğrultusunda bu konuyu kullandılar. Bu problemin çözülmesi günümüz siyasetçilerinin boynunun borcudur. Sarıyer'in sorununu samimi olan Sarıyerliler çözer. Bu da konuyu siyasetten çıkarıp farklı mecralarda uzman kişiler ile sağlanabilir" şeklinde konuştu.

"TÜRK MİLLETİ'NİN YANINDAYIZ"

İmar ve mülkiyet sorununun çözümünde Milliyetçi Hareket Partisi'nin rolü ile ilgili konuşan Başpınar,"Sarıyer Belediye Meclisi Milliyetçi Hareket Partisi Meclis Üyesi Mehmet Delihasan'ın mülkiyet ve imar sorunu ile ilgili ciddi çalışmaları var. Fakat bu problem çok köklü olduğu için gelip bir anda konuya vakıf olmak mümkün değil. Sıkıntılardan biri de buradan çıkıyor. Her mahallenin faklı sorunları var. Mahalleler maalesef bir arada olamıyorlar. 4-5 mahallenin temsilcileri bir araya geliyor, diğer taraftan tek mahallenin temsilcileri var. Sorunu bilmeden çözüm geliştirmek mümkün değil. Her mahallenin sorunu farklı olduğu için kendi içlerinde çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. Mülkiyet sorunu adı altında tek başlıkta toplansa da içerisinde farklı konular bulunuyor. Vakıf, üniversite, Kızılay, devlet, 3. şahıs arazileri olduğu için her mahalle için aynı yol izlenemiyor. Sarıyer Mahalleler Birliği ile bir görüşme yaptım. Onların sorunları büyük ölçüde İBB ile. Fakat FSM'deki sıkıntı İTÜ ile.Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türk Milleti'nin yanındayız. Tüm sorunlar ile mücadele edecek enerjimiz ve gücümüz var.

"BEN DE MÜLKİYET SORUNU MAĞDURUYUM"

Yapı Kayıt Belgesi ile ilgili konuşan Başpınar, "Öncelikle Yapı Kayıt Belgesinin amacına bakmak lazım. Bu belgeyi incelediğimizde Fatih Sultan Mehmet Mahallesi'nin sorunu ile ilgili ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Bu mahallede belli bir tarihte konut sayımı yapıldı. O tarihte Çevre Şehircilik Bakanlığı'nın harita üzerinde kendi beyanınca  3 bin 400 konut tespit edildi. Fakat Mahalle halkının itirazı sonucunda danıştayın yerinde tespit kararı ile 9017 bağımsız konut şeklinde karar verildi. Mahalle sakinleri de haklı olarak 'Biz de 9017 konut var' diyor. Ancak daha önce açılan davalar devam ettiği için o dönemdeki verilere bakılıyor. Bilirkişinin mahallede yaptığı son incelemede 9017 binden fazla konutun olduğu tescil edildi. Devletin yaptığı hamle mevcut olan yapıları kayıt altına almak. Olası bir davada FSM Mahallesi sakinleri ellerindeki belgeyi çıkarıp devletin kendilerine verdikleri kayıt belgesini gösterecekler. Kayıt dışı olan binaların kayıt altına alınması bizim için çok önemli. Bunun için herkesin bu belgeyi alması gerektiği ifade edildi. Açıkçası imkanı olanların başvuru yapması gerektiğini söylemiştim. Ben de mülkiyet sorunu mağduruyum. FSM'de yaşıyorum ve Yapı Kayıt Belgesi aldım. Çünkü elimizde başka resmi bir evrak yok" ifadelerini kullandı.

"TÜRK MİLLETİ BUNU HAK ETMİYOR"

"Tapu, Sarıyer'in yıllardır kanayan bir yarasıdır" diyen Başpınar, şunları söyledi: "Milletimiz o kadar onurlu ve gurulu ki duygularıyla oynanması bizim ağrımıza gidiyor. Size ait olan bir mülkü veya eşyayı başka birine satabilir miyim? Böyle bir şey mümkün değilse kimin malını kime vereceksiniz? Kızılay, hazine, İBB, İTÜ, Boğaziçi Üniversitesi, 3. şahıs, askeriye ile birçok özel ve tüzel kişiye ait araziler var. Biz bu sorunun yerelde veya İBB bazında çözülemeyeceğini her platformda ifade ettik. Bunu söylerken bazı siyasiler geçmişte olduğu gibi günümüzde de vatandaşlarımızın mağduriyetini kullanıyor. Fakat Türk Milleti bunu hak etmiyor. Bu sorun Meclis'te partilerin uzlaşıp gerekli altyapıyı hazırladıktan sonra Cumhurbaşkanı tarafından onaylanması ile çözülür. Devlete ait arazilerin hangi bakanlıklara ait ise ortak bir havuzda toplanıp uygun bedellerle hak sahiplerine satılması gerekiyor."

"SARIYER'İN KIYMETİNİ BİLELİM"

Konuşmasının sonunda Sarıyerlilere mesaj veren Başpınar, şunları söyledi: "Sarıyer, İstanbul'un en güzide ilçelerinden bir tanesi. Suç oranının en düşük olduğu semtlerin başında geliyor. Dünyanın gözbebeği olan İstanbul Boğazı'nın nadide bir parçası. İnsanlar kaybettikten sonra elindekilerin değerini anlıyor. Biz Sarıyer'in değerini kaybetmeden bilelim. Ne kadar büyük bir güzelliğe, doğaya, denize sahip olduğumuzun farkına varalım. Bunları koruyup yaşatalım."

SARIYER POSTA GAZETESİ