Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu’na yerel seçimlerden ön seçim tartışmasına, Erkan Karaaslan davasından, Sarıyer Belediyesi’ne yönelik haberlere, balıkçıların sorunlarına ve Sarıyer Spor Kulübü’ne kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu.

Göreve geldiği ilk günden bugüne dünya kenti Sarıyer’i inşa etmek için ilçeye değer katan birbirinden başarılı çalışma ve 40’a yakın markaya imza attıklarını söyleyen Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu’nun sorularını yanıtlarken, “Hedefimiz Sarıyer ve Sarıyer halkı. Kadınlarımız, çocuklarımız ve onların geleceği. Sarıyerlinin olmazsa olmazı olan mülkiyet meselesini halkın yararına çözmek ve  bu insanları tapularına kavuşturmak. Kavgaya, karalama ve iftira haberlere ayıracak zamanımız yok. En büyük projemiz ‘Halkın barış, huzur, dayanışma, birlik ve beraberlik içinde yaşaması’ dedik. Kavgacı olamadık, iftira ve karalama siyaseti yapmadık. Yapmayacağız. Herkesi her kesimi sevgiyle kucaklıyor Sarıyer’i birlikte yönetiyoruz” dedi.

“Sarıyer’i yaşamamız lazım”

Önceliğinin 31 Mart yerel seçimleri değil, hizmet olduğunu söyleyen Başkan Genç, “Benim şu an ki gündemimde 31 Mart yerel seçimleri yer almıyor. Sarıyer’in bütün sorunları bizim gündemimizde. Bunun yanında mutlaka planlamalarımızı yapıyoruz. Önümüzdeki yerel seçimlere dönük herhangi bir çalışma içerisinde bulunmadık. Yaptığımız çalışmalar ve verdiğimiz hizmetler ile yaklaşık 10 yıldır seçim çalışması yapmış sayılıyoruz. Sadece seçim geldiği zaman insanları dinlemek veya sorunlarını çözmek yerine sürekli yaşam ile iç içe olmayı tercih ediyoruz. Kısacası Sarıyer’i yaşamamız lazım. Bu arada seçimi tabi ki çok önemsiyoruz. Yaklaşık 10 yılın emeği, çabası ve alın teri var. Bunları da göz ardı edemeyiz. Belediye Başkanı seçildiğim gün çocuk yaşta olanlar şu an birer genç oldular. Onların eğitimleriyle, sağlıklarıyla, gelişimleriyle ilgilenmem lazım. Yaşadığı sosyal çevrenin baskı unsuru olması yerine, çocuğun vizyonunu genişletecek bir ortam hazırlamam gerekiyor. Bunları seçim döneminde yapamayacağıma göre bu koltukta oturduğum her gün bunlarla ilgilenmem gerekir. Ayrıca bizi sadece Sarıyerli öğrenciler değil, aynı zamanda yüz bin civarında üniversite öğrencisi de ilgilendiriyor. Bugün o gençlerle ilgilenmezsek, uyuşturucu kullanımının zirveye çıktığı bu dönemde, Sarıyer’i, Türkiye’nin herhangi bir yerinde sorulduğunda yaşanabilir ilk dört yerden biri olarak sayamayız. Bu durumu ben tek başıma mı sağladım? Hayır. Bu işin içerisinde Sarıyer Kaymakamlığı, İlçe Emniyet Müdürlüğü başta olmak üzere herkesin katkısı var. Hata varsa düzelteceğiz, eksik varsa tamamlayacağız. Bunların hepsini bir arada yapabilmek lazım. Bunu da seçim takvimine göre değil,  her an yapmak lazım” dedi.

“Sarıyer gündemini ön seçimle kilitlemeyelim”

Sarıyer CHP İlçe Örgütü’nün birinci gündem maddesi olan ön seçim tartışmaları ile ilgili konuşan Genç, “Sarıyer gündemini ön seçim ile kilitlemek doğru değil. Partinin bu konuyla ilgili tavrı net. Bizler ön seçimi geniş üyelik bazında yapmanın en demokratik yol olduğunun bilincindeyiz. Hatta ben mahalle delege seçimlerinde de arkadaşlara ‘Cami imamı ile esnafla konuşun’ diyorum. Oy istemek için gittiğin vatandaşa kendini anlatıp tanıtarak onayını almak kadar önemli bir şey yok. Sarıyer için ön seçim yerine yapılan hizmetlerin, dönüşümlerin konuşulması, anlatılması gerekmez mi? Hem CHP’nin üyesi olarak hem de Belediye Başkanı olarak özeleştiri yapıyorum. Biz sadece seçim dönemlerinde geliyoruz. Ön seçim olsun, ben buraya adayım deyip parti içi huzursuzluğa neden oluyoruz.  Bu durumun başarıyı getirmediği ortada. O zaman alanda daha aktif olmak ve bu konuda da partinin üst yönetimine kafa karışıklığı yaratmak yerine onların işlerini daha kolaylaştıracak işler yapılmalı. Yoksa ön seçim dünyanın en gelişmiş demokratik yapılanmasıdır. Ama bu ön seçimin kriterler yerine getirilip öylelikle yapılması gerekiyor” diye konuştu.

“Dengeleri iyi kurmak gerekiyor”

CHP’den Sarıyer Belediyesi meclis üyesi aday adaylarının belirlenmesi ile ilgili ipuçları veren Genç, “Meclis üyesi adaylarını ben seçmeyeceğim. Partinin bu konuda belirlediği kriterler var. Bu kriterler doğrultusunda isimler ön plana çıkmaya başlayacak. Sarıyer’in, Beşiktaş veya Kadıköy olmadığını biliyoruz. O yüzden seçilecek meclis üyesi adaylarında kriterlerin çok daha önemli olduğunu bilmek gerekiyor. Dengeleri iyi kurmak gerekiyor. Çünkü ilçemizde zengini de fakiri de, memleket baskısı da, farklı birçok olgu da var. Sarıyer bu vizyon değişimini devam ettirmek zorunda. O yüzden toplumun farklı kesiminden insanları bünyemize almazsak kendimizle çelişiriz” şeklinde konuştu.

“Devletimize aşığız”

Sarıyer Belediyesi’nin bazı çalışanları hakkında FETÖ sanığı Erkan Karaaslan’la ilgili yapılan suç duyurusuna Cumhuriyet Başsavcılığı’nın verdiği takipsizlik kararını değerlendiren Genç, “Bizim, devletimizi ve ülkemizi zora sokacak işlerin içerisinde olmamız mümkün değil. Bizler devletine aşık insanlarız. Erkan Karaaslan olayı çıktığında kendisini tanıdığım ve sıradan insanlarla iş ilişkisine girmediğimiz için, yani özellikle toplumsal anlamda yapmak istediklerimize katkı sağlayıp sağlayamayacağını göz önünde bulundurduk. Bunun yanında zaten bizim ilişkimiz hiçbir zaman o türden bir durumda olmadı. Dolayısıyla o sürecin birileri tarafından özellikle kullanılmak istendiğini başından beri söyledik.

“Sarıyer klasik yönetim biçimiyle yönetilemez”

Belediye olarak baskın yediğimizde ilk gittiğim kişi AK Parti İstanbul eski İl Başkanı Aziz Babuşçu oldu. Kendisine bir cenazede, ‘Sayın Başkan siz beni tanımıyorsunuz. Zaman zaman televizyonlarda Genel Başkanımız’a ‘Sarıyer’e bakın’ mesajları veriyorsunuz. Sizin Sarıyer’i tanımanızı isterim. Sarıyer klasik yönetim biçimiyle yönetilemez. Bunun bilincinde olmadığınız için seçimi biz kazandık. Sarıyer’in sizin dışınızda bir parti tarafından yönetilmesi değil, insanlığa yarar getirmesi gerektiği açısından bakmanız gerekiyor. Şu anda yapılan baskının arkasında olan insanlarla birlikte çalışıyorsunuz. Ama size, millete ve devlete çok büyük zarar vereceklerini bilin. Bunlar sıradan insanlar değil’ demiştim. FETO olayı bundan 7-8 yıl sonra ortaya çıktı. Günümüzde olduğu gibi o zaman da insanlar üzerinde baskı kurup, özellikle gerçeklikle alakası olmayan ve ahlak sınırlarını aşan ortamın kimseye faydası yok” ifadelerini kullandı.

“İmar barışı mülkiyet sorununu çözmez”

Sarıyer’in en büyük problemlerinden biri olan mülkiyet sorunu ve İmar Barışı Yasası hakkında değerlendirmelerde bulunan Genç,  “Sarıyer’in çok temel gündemleri var. Sarıyer Spor Kulübü, mülkiyet meselesi, Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi’nde olmasından dolayı yapılamayan bazı projeler bunlardan birkaçı. Sarıyer tarihsel ve turistik anlamda coğrafi veya tarihsel turizmini öne çıkarmak için yapılabilecek bazı projeleri yapamıyoruz. Ayrıca her seçim dönemi öncesi ortaya çıkan bazı kavramlar var. İmar barışı bunlardan biri. Sarıyer’in mülkiyet sorununu imar barışı çözemez. Çözmesi mümkün değil. Çünkü buna dair en küçük bir ibare yok. Peki sorun ne? Yasayı çıkaranların bile bununla ilgili yeteri kadar bilgisi yok. Devlet kurumu olarak imar barışını en iyi biz anlattık. İnsanlara mülkiyet sorununu imar barışıyla çözebileceklerini, bazı yerlerde ise çözemeyeceklerini söyledik. İmar barışını destekliyoruz, fakat doğru çıkması kaydıyla. Ancak bu yasanın mülkiyet sorununu çözme gibi bir mahiyeti yok. 2981 sayılı yasa Sarıyer’i ve gecekonduları ilgilendiren çok önemli bir yasa. Bu yasa imar barışını dahi içerebilen bir yapıya sahip. Bu kanunların başlığı atılmadan önce altlığı yapılmış olsa, imar barışı yasası ile 2981 birleştirilmiş olsa çok daha iyi olmaz mıydı? Biz toplantılarımızda yasanın eksik taraflarını, düzeltilmesi gereken yerlerini ve bu sürenin yetmeyeceğini anlatıyoruz. 4 ay boyunca mahallelerde ifade ettik. Hiç önemli değil. Yeter ki bu sorun çözülsün. İsimler önemli değil. Fakat üzülerek söylüyorum ki niyet bu sorunu çözmek değil” dedi.

“18 Uygulaması yapmasını iyi biliriz”

Gazetemizin 124. sayısında Ali Usta’nın 18 uygulaması hakkındaki açıklamalarına değinen Genç, “Türkiye’deki belediyeler arasında en iyi teknik ekibe sahip kadrolardan birine sahibiz. 2003’te nasıl hazırlandığını bilinmeyen ve sonrasında da plansızlıktan iyidir deyip çıkarılan imar planları var. Bu planla yapılan uygulamaların doğru olma ihtimali çok zayıf. 2003’te imzalanan planların revize edilmesi konusunda çok çaba sarf ettik. Kâğıt üzerinde yolu karşıdan karşıya geçirebilirsin. Fakat sahaya çıktığında iki yol arasında 70 metre kot farkı varsa o plan doğru değildir. Bunu İBB ile yapmalıyız. Ancak İBB hiçbir şekilde buna yanaşmadı. Şu an yapılacak tek bir şey var. Büyükşehir el değiştirecek ve bütün problemler çözülecek. İmar Islah Planı ile mevcut durumu tespit ettik. 2003’teki plana göre Sarıyer nüfusunun büyük bölümü göç etmek durumunda kalacaktı. Arkadaşlar bunu ya bilmeden ya incelemeden ya da gerçekten bilerek konuşuyorlar” şeklinde konuştu.

“Sarıyer’in yarınlarını planladık”

Genç, “Yaşamda ve mesleki kariyerde bir planlama yapmadan başarının gelmeyeceğinin bilincindeyim. Biz sadece 10 yıllık değil, çok daha ilerisi için planlamalar yaptık. Sarıyer’in yarınlarını planladık ve bu planlama kendisini günün koşullarına göre güncelliyor. Dolayısıyla bu başarılar planlamaların sonucu. Şu an Yaşar Kemal Kültür Merkezi’ni kullanıyoruz. İstanbul’un Sarıyer’de yükselen en prestijli merkezi olan Boğaziçi Kültür Sanat Merkezi’nin resmi açılışını yakında İdil Biret konseriyle yapacağız.  Ayazağa’da Rauf Denktaş Kültür Merkezi’ni faaliyete geçireceğiz. Müze çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Mesele sadece marka yaratmak değil. Melese yaşamın içinden gelen gereksinimleri en iyi karşılayacak türden yatırımlar yapmak” dedi.

“Marka projelere imza attık”

Biz Cumhuriyet’i yaşam biçimi yaptık. Atatürk ile ilgili sadece ölümünde gözyaşı dökmek veya üzülmek değil, Atatürk’ün koyduğu hedeflere ulaşmak onu en iyi anlama ve anma biçimidir. Sadece saydığım projeler değil, Sarıyer’de 40’a yakın marka proje ortaya çıktı. Bunlar yaşamın gereksinimleriyle birlikte meydana geldi. Her projenin bir öyküsü var. Arkasında halk var. Biz bu yatırımların devam ettirilmesi anlamında yönetime talibiz. Bu anlayışın değişmesi Sarıyer’in felaketi olur” ifadelerini kullandı.

“Kanımızda Cumhuriyet sevgisi var”

Sarıyerlilerin birlik ve beraberlik içinde daha mutlu olduğunu söyleyen Genç, “Sarıyer insanının kanında özgürlük ve Cumhuriyet sevgisi var. Birbirleriyle dayanışma içerisinde yaşar. Klasik bir Türk geleneği. İnsanlar bir arada daha mutlu. Cumhuriyet yürüyüşünde çok duygulandım. Her yaştan insan yürüyüşe katılmıştı. Sonuna kadar yürüyeceğim diyen de vardı, biraz yürüyeyim yorulunca oturacağım diyen teyzeler de vardı. Bu beni son derece mutlu etti” ifadelerini kullandı.

Çok yüksek insani gelişim ödülü

Geçtiğimiz günlerde İnsani Gelişme Vakfı’nın büyükşehir sınırlarında nüfusu 200 binden fazla olan 161 ilçeyi; kişi başına düşen gelir, doğumda beklenen yaşam süresi, okuryazar ve okullaşma durumları, tüketim durumları, altyapı ve ulaşım, katılım durumları, şeffaf yönetim gibi 65 farklı ölçütte incelediği raporda ‘Çok Yüksek İnsani Gelişim’ gösteren 13. ilçe olarak ödüle layık görülmesini değerlendiren Başkan Genç, “Türkiye’de 161 belediye arasında en iyi 30 belediye içerisinde yer aldık. Bu başarı sadece Sarıyer Belediyesi yöneticilerinin değil. Bunu Sarıyerlilerin de istiyor olması ve katkı sunması çok önemli. Bu anlamda yüksek insani değerler çok önemli. Bu başka belediyelerde neden olmadı? Çünkü oranın insanı belediyesine inanmamış. Bizde ise tam tersi. Sarıyerlilik farklı bir vizyon gerektiriyor. Bu anlayışın yaratılması ve insanların da bunun içerisinde olması lazım. Olması gereken kriterlerin yaşama geçirilmesi mantığıyla hareket ediyoruz. Bu manada son derece gururluyum” dedi.

“Balıkçılık sadece mevsiminde konuşulmamalı”

İstanbul balığının yüzde 40’ını karşılayan Sarıyer’de balıkçılıkla alakalı ciddi sıkıntılar olduğunu dile getiren Genç, “Yarına dair endişelerim var. Balıkçılık veya balık olayı sadece mevsim geldiğinde konuşuluyor artık. Geçen yıl 60-65 sene sonra bu sular ilk defa uskumru gördü. O zaman balıkçılarla konuşmuştum. Balığın Karadeniz’e geçmesi gerekiyordu. Fakat geçemediği için yumurtasını bırakamadı ve uskumru Marmara’da boğuldu. Sonuç? Bu sene uskumru yok. O yüzden her şeyi bilinçli yapmak lazım. Türkiye’nin en önemli balık merkezi olarak herkes Sarıyer’i biliyor. İstanbul balığının yüzde 40’ını Sarıyer sağlıyor. Ama sen balık halini başka yere kuruyorsun. Adam buradan oraya balığını götürür mü? İşte bunlar yanlış araştırmaların, yanlış çalışmaların ve doğru yapılmayan analizlerin sonucu” diye konuştu.

“İBB önemli görevler üstlenmeli”

Sarıyer Spor Kulübü’ ile ilgili gerçekleştirmek istedikleri projeleri engeller nedeniyle hayata geçirmediklerini söyleyen Genç, “Zekeriyaköy’de 200 dönümlük bir arazimiz var. Fakat bunun yanında akamayan ve planlanması gereken bir deresi var. Burada yetki bizim dışımızda. Zekeriyaköy deresinin gözden geçirilmesi konusunda önerimizi sunduk ve beraberinde Zekeriyaköy Spor Vadisi projesini gündeme getirecektik ki maalesef yetki alanımızda olmadığını söylediler. O 200 dönümün 40 dönümünü Sarıyer Spor Kulübü’ne tahsis edecektik. Bu alanda alt yapının da olduğu bir yapılanma planladık. Ancak çeşitli problemlerden dolayı o projede de sorun yaşadık. Bu işin sadece Sarıyer Belediyesi ile olmayacağının bilinmesi gerekiyor. Burada devlet ve İBB önemli görevler üstlenmeli. Çünkü siz olaya insanlığa temel hizmet anlamında bakarsanız hangi siyasi partiler bir arada çalışırsa çalışsın o projeleri hayata geçirirsiniz. Fakat burada siyaset ön planda” dedi.

“Seçimler büyük önem arz ediyor”

Başkan Genç, “Büyükşehir’de evrak kaybolur mu? Bizim evrakımız kayboldu. Biz bunu yaşamın ve günün kaybolması olarak görüyoruz. 10 yıl az bir süre değil. Eğer bu süreyi planladığımız şekilde götürebilseydik Sarıyer ayrı bir dünya olurdu. Bu yüzden 31 Mart seçimleri çok büyük önem arz ediyor. Sorunlar İBB ile birlikte çözülür. Şu andaki olmadık yerlerde olmadık planların çıkarıldığı bir güç olarak değil, hizmet anlayışıyla hareket eden büyükşehir modeliyle bu işlerin çözülebileceğine inanıyoruz. İBB Marmaracık Kampı’nın nasıl kullandığıyla ilgilenmiyorum. Fakat burada Sarıyer Spor Kulübü için son derece güzel bir tesis olur. Oraya kamp alanları, antrenman sahaları ve gençlik merkezi yapılabilirdi” şeklinde konuştu.

“Yatırımlar siyaset kavramından ayrılmalı”

Genç, “Yatırımların siyaset kavramından çıkarılması gerek. Sarıyer’e yatırım yapılması için paraya ihtiyacımız yok. Parayı herkes getirir. Çünkü Sarıyer böyle bir yer. Bizim kalelerimiz var ama bu kalelerin dörtte biri kadar olan yurtdışında ki kalelerin kullanımı arasında dağlar kadar fark var. Bunları gördükçe insanın içi sızlıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na yazdık. Oraları biz işleyelim, turizme kazandıralım diye. Maalesef izin verilmedi. Eğer bu isteğimiz gerçekleşseydi farklı boyutta olabilirdik” dedi.

“Yaşamı kolaylaştırıyoruz”

“Olası bir depremde Sarıyer ile ilgili konuşulması gereken en temel konu heyelan tehlikesidir” diyen Genç, “ Sarıyer coğrafi yapısından dolayı heyelan tehlikesi yaşanan bir ilçe. Bir duvar 7-8 evi tutuyor. Yoksa hepsi göçecek. Biz bu heyelan tehlikesinden vatandaşımızın etkilenmemesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Heyelanın önünde durmak zorundayız. Nerede tek bir canlı varsa oraya hizmet götürmek zorundayız. Sarıyer coğrafik yapısından dolayı ilk defa açılan yolları var. Sarıdağ’a çıkan yol, Büyükdere’den yukarıya çıkan yol. Yaptığımız çalışmalar yaşamı kolaylaştırmak ve kalite katmak amacıyla yapıldı” şeklinde konuştu.

“İçimde ukde kalan projeler var”

Yaklaşık 10 yıllık belediye başkanlığı döneminde içinde ukde kalan projelerin olduğunu söyleyen Genç, “Sarıyer’de yapmak isteyip de yapamadığım ve içimde ukde kalan bazı şeyler var. Bunlarda biri kapalı spor salonları. Bunları yapamıyoruz. Alanımız yok. Uyduruk binaların altında insanlar spor yapıyor. Doğadaki avantajların belli bir yüzdesini kapalı spor salonlarında devam ettirebilsek çok faydalı olurdu. Bunun yanı sıra Sarıyer Spor Kulübü’nün sorunlarını çözmeyi çok arzuluyorum. Ayrıca özlemle beklediğimiz mülkiyet sorununun çözümü de var. Bundan birkaç ay önce bir üniversitede konferansa katıldım. İnteraktif bir konferans oldu. Orada üniversitelere belediyelerle neden ilgilenmediklerini sordum. Çok güzel projeler ortaya çıkabilir. Misal hukuk fakültesi öğrencileri aileler arasındaki hukuki problemleri çözme konusunda projeler geliştiriyor. Biz de İTÜ veya Beykent’in mühendislik fakülteleriyle Sarıyer’in kentsel dönüşüm planlamasını yapsak ne kadar güzel olur. Bunlar da içimde kalan ukdeler arasında” dedi.

“Kilyos da marka olacak”

Kilyos’un ve çevre köylerin daha fazla gelişim gösterebileceğini belirten Genç, “Ben bu olaya Turban Tesisleri’nin kullanım şeklinde değil, Kilyos olarak genel bakıyorum. Bu iş Kilyos olarak çözülmeli. Böyle bir tesisin modern dünyaya hizmet edecek şekilde yapılması o bölge ve çevre köylere önemli yansımaları olur. Rüzgarı olmayan bölgelerde insanlar suni rüzgar yaparak sörf sporu yapıyorlar. İşte bakın Kilyos’un her tarafında sörf yapabilirsiniz. Doğu planlama ile Kilyos marka olacak” diye konuştu.

Genç’ten Sarıyer Posta’ya büyük övgü

Röportajın sonunda Sarıyer Posta’ya övgü dolu sözler sarf eden Genç, “Tüm Sarıyerlilere, Sarıyer Posta Gazetesi’ni takip etmelerini tavsiye ediyorum. Son derece tarafsız ve ilkeli duruşuyla büyük işler yapıyor. Yerel basının önemini çok iyi biliyorum. Ama basın objektif olmalı. Sarıyer Posta’da tüm ekonomik zorluğa karşı bunu son derece başarılı bir şekilde yapıyor. Bundan sonra ki yayın hayatınızda da üstün başarılar diliyorum” dedi.