Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Pınar Mahallesi’nde faaliyet gösteren SAGEM’de katıldığı toplantı sonrasında, gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu’na özel açıklamalarda bulundu.

Etkinlikte, öğrenci velileriyle bir araya gelen Başkan Genç, Pehlivanoğlu’na verdiği demeçte eğitime dair çarpıcı ifadeler kullandı.

Başkan Genç başarılar diledi

2018-2019 eğitim-öğretim yılında eğitim camiasına başarılar dileyen Genç, “Yeni eğitim-öğretim dönemi başladı. Eğitim sezonun ailelere, okul yönetimlerine, öğretmenlere ve öğrencilere hayırlı olmasını diliyorum. Öğrencilerimizin başarılı olması ve sağlıklı yaşamlarının devam etmesi en büyük dileğimiz” dedi.

Genç’ten eğitim vurgusu

Dünyanın her yerinde eğitimin önemli olduğunu vurgulayan Genç, eğitimden mahrum kalan toplulukların büyük zorluklar yaşadığını belirterek, “Eğitimsiz toplumların dünyada yeri yoktur. Bakalım Ortadoğu’ya. Yabancı ülkeler neden sürekli bu coğrafya üzerine oynuyorlar? Çünkü eğitim seviyesi düşük. Bu yüzden bizler eğitim seviyesini yükseltmemiz gerekiyor. İşim gereği uzun süre yurt dışında bulundum ve gördüm ki onlarla aynı seviyede yer almak istiyorsan en az onlar kadar bilgili olman gerekiyor. Türkiye, son yıllarda eğitim alanında bu kadar kötü zamanlar yaşamadı. Anadolu’da köylerde birçok okul kapatıldı ve şehir merkezlerine taşındı. Bunun akabinde kırsaldan şehir merkezlerinde ki okula gitmek isteyen çocuklar zorluklar yaşıyor. Sonucunda da birçok öğrenci okula gidemiyor ve eğitimsiz kalıyor. Maalesef bu durum hiç kimsenin umurunda da değil. Süslü laflarla insanları kandırıyorlar. Bizler sürekli çalışmalıyız ama vatandaşın sorunlarını çözmek için çalışacağız” diye konuştu.

“Türkiye’de eğitim dibe vurdu”

Türkiye’nin eğitim durumu hakkında da konuşan Genç, “Ülkemizin eğitim durumu dibe vurmuş durumda. Bunu hem vatandaşlarımız hem öğrencilerimiz hem de tüm dünya farkında. Bu durumu düzeltmenin tek bir yolu var. O da pozitif bilime katkı sunmak için eğitim vermek. Yani okulların adını değiştirmekle veya başka yollara başvurmayla bu sorun çözülmez. Eğitimi tek düzen içerisinde götürmeye çalışmak ülkeye ihanettir. Çünkü herkesin kendine göre inancı ve ibadeti var. Sorunlar tek tipçilik ile çözülmez” ifadelerini kullandı.

“Öğrencilerle iletişim halindeyiz”

Eğitim ile ilgili yaptıkları çalışmaları anlatan Genç, “Üniversite öğrencileriyle sürekli iletişim halindeyiz. Ayrıca okullarda ki sosyal ve kültürel öğrenci kulüpleriyle görüşüyoruz. Bunların yanında devlet okullarında ki okul aile birliği ile görüşmelerimiz devam ediyor. Bu okul aile birlikleri okullarda ki temel sorunların çözümünde çok ciddi katkılar sunuyor. Müdür ve öğretmenlerin ufkunu açıyorlar. Ve onların daha çok derslere konsantre olmalarına olanak sağlıyorlar” şeklinde konuştu.

“Temel mesele öğrenci yetiştirmek”

“Her eğitim-öğretim yılı öncesi eksiklikleri olan okullarımızın tüm ihtiyaçlarını karşılıyoruz” diyen Genç, “Fakat öğrencilerimiz fazla hareketli olduğu için yapılan her iş bozuluyor ve yeniden yapmak durumunda kalıyoruz. Ama biz her zaman bu çalışmaları yapmaya devam edeceğiz. Yalnızca yaz tatilinde değil, yarıyıl tatilinde de gerekli çalışmaları yapacağız. Fakat mesele okulda tadilat yapmak veya duvarları boyamak değil. Temel mesele öğrenci yetiştirmek. SAGEM’in varlığı burada çok önemli bir eksikliği karşılıyor. Bünyemizde 150 civarında çok ciddi bir eğitim kadrosu var. Bu öğretmenlerimizle okullarında eksik kaldığı dersleri burada tekrar görüyorlar ve yapamadıkları etütlerini burada yapıyorlar. İçerisinde bulunduğumuz dönemde alabilecekleri en iyi eğitimi almaları konusunda onlara destek sağlıyoruz. Bunu da milli eğitim ile koordineli çalışmalar neticesinde yapıyoruz. Amacımız oradan kopmayalım. Onlar bizim ne yaptığımızı bilsinler, bizler de eksik gördüğümüz şeyleri tamamlayalım” şeklinde konuştu.

Eğitimle ilgili yeni projeler yolda

Başarılı çalışmalarıyla adından sıkça söz ettiren Sarıyer Akademi’nin faaliyetlerini anlatan Genç, yeni projeler ile ilgili şöyle konuştu: “En son yapılan üniversite sınavında Sarıyer Akademi’de eğitim alan çok sayıda öğrencimiz üniversitelere yerleşti. Biliyorsunuz yıllar önce dershaneler kapatıldı. Bir öğrenci kızımız okul birincisi olduğunu, dershane ile anlaştığını fakat bu kurumların kapatılmasından dolayı mağdur olduğunu söylemişti. Bunun üzerine bir araştırma yaptım. Temel liselerde çok ciddi meblağlar isteniyordu. Bunun akabinde Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nin alt kısmında pasaj dükkanlarının olacağı bölgeyi yaptığımız değerlendirmeler sonucunda en üst düzeyde fiziki koşulları sağlayarak orada eğitim almalarını sağladık. Fakat dezavantajlı bir durum vardı. Öğrenciler okuldan çıktıktan sonra geliyordu. Bu yüzden gün içerisinde yaşadıkları ders stresinin orada da devam etmemesi için gerekli ortamı sağladık. Orada ki tek sıkıntı kapasitemizin üzerine çıkamamak. Bunun getirdiği üzüntü var. Şu anda 700 öğrencimiz var. Ancak 5 bin civarında başvuru var. Bu kadar talebin olduğu bir ortamda daha fazla öğrenciye nasıl eğitim verebiliriz diye düşünüyoruz. Çalışmalarımızı yapıyoruz. Elektronik ortam üzerinden kurslarımızı çok yakın zamanda başlatacağız. Böylece çok daha geniş kitlelere ulaşmış olacağız. Bu hizmetimiz de tamamen ücretsiz olacak. Alacakları giriş kodu ile birlikte tüm derslere elektronik ortam üzerinden erişme sağlayacaklar. Burada eğitim alacak öğrencileri de belli aralıklarla bir araya getirerek etütler ve çeşitli rehberlik dersleri gibi farklı alanlarda dersler verilecek.”

SAGEM’den ailelere eğitim

“SAGEM’de anne ve babalara, Sarıyer Akademi’de öğretmenlere eğitimler veriyoruz” bilgisini aktaran Genç, “Özellikle sınıf öğretmenleri kendilerini yenilemez, geliştirmezse günümüz çağının çocuklarıyla başa çıkmaları mümkün değil. Önce kendimizi, sonra çocukları yetiştirmemiz gerekiyor. Bu yüzden her olayda kendimizi güncellememiz lazım. Ebeveynler olarak çocuklarımızın hayattaki olmazsa olmazımız olduğunu biliyoruz. Bu yüzden elimizde ki tüm imkanlar doğrultusunda en üst düzey koşulları sağlıyoruz” dedi.

“Çocukların Şükrü amcasıyım”

Çocuklarla aralarında güçlü bir bağ kurduğunu belirten Genç, “Ben Sarıyer Belediye Başkanı olabilirim. Fakat ben tüm çocukların Şükrü amcasıyım, abisiyim. Büyük torunum annesi ile birlikte billboardın önünden geçerken çocuklarla çekilmiş olan fotoğrafımı görüyor ve ‘Anne dedem benimle de fotoğraf çektirecek mi?’ diye soruyor. Bu durumu anlattım ona ve farkına vardı. Çocukların aradığı ve istediği 2 şey var. Sevgi ve içerisinde samimiyet. Eğer siz bunları çocuklara verirseniz onun bunları hissetmemesi mümkün değil. Sevildiğini ve bunda da samimiyeti hissettiği anda çevresine yaklaşımında inanılmaz farklılıklar ortaya çıkıyor. Bu sevginin altında yatan temel etkenlerden biri de onarlın ihtiyaçlarını biliyor olmam. Çocukların enerjilerini atacak yerleri oluşturmamız gerekiyor. Tıpkı Ferahevler’de ki gibi Pınar Mahallesi’ni de dönüştürebilsek ve sosyal aktivite alanları yapabilsek. Bu da sadece yaşama bakış açısı ve belli bir anlayışla mümkün olabilir” ifadelerini kullandı.