Gelecek Partisi Sarıyer İlçe Başkanı Erhan Vergili, Sarıyer Posta Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu'na Sarıyer'in mülkiyet sorunuyla ilgili özel açıklamalarda bulundu.

Sarıyer'de yaşayan vatandaşların yüzde 75'inin mülkiyet problemi olduğuna dikkat çeken Erhan Vergili, sorunun yıllardır çözülememesinden dolayı eleştirilerde bulundu.

Vergili'nin açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"Ayazağa ve Maslak gibi mahalleler Sarıyer'e bağlanmadan önceki Sarıyer ile bugünkü Sarıyer’in yüzde 75’ini ilgilendiren mülkiyet-imar sorunu 60-70 yıldır çözülmedi. Sürekli vatandaşın kullanıldığı, aldatıldığı, kandırıldığı en can alıcı, en kıymetli birikimleri olan evleri, yuvaları ve hayatları üzerinden artık oyun oynanmasın. İnsanımızın 1950’li yıllarda memleketinden İstanbul’a ve büyük şehirlere iş ve aş için geldiği, devletin ve hükümetlerin, belediyelerin yapması gereken birçok görevleri ihmal hatta suiistimal etmeleri sonucunda insanlar anayasal ve en temel insan hakkı olan barınma ihtiyacını gidermek üzere bir takım arazi simsarları eliyle imar plan ve uygulaması yapılmamış tarla vasıflı araziler üzerinde barınma ihtiyacını gidermişler. 1950'den itibaren çıkarılan 20'yi aşkın yasa ve imar affı yasaları ile bütün Türkiye’de kamu ile vatandaşın ihtilafı çözülmüşken Boğaziçi denilen askeri düzenin özel kişilerinin getirdiği ve kişilere göre uygulanan bir çifte standart mevzuatla mülkiyet ve imar problemi çözülmemiş ve çözülmek istenmemiştir.

1950’den itibaren oluşmuş mülkiyet ve imarla ilgili problemler 1980’li yıllarda tüm Türkiye’de çözülmüşken, Sarıyer’de 1984 ve devam eden süreçte çıkarılan yasa ve ek yasa maddeleri ile çözüm yoluna girilmişken, 1989 yılında başlayan süreçte çözüm unutulmuş ve problem artırılmıştır. Her gelen parti siyaseten bu problemi kullanmış ama çözüm olarak somut bir şey ortaya koymamıştır. 1999’da ANAP, 2004'te AP Parti ve son üç dönemde de CHP bu problemi çözeceğini vaat etti. Fakat ortada çözülmüş bir metrekare yer yok. Yapılmış ve çözüme girildiği anda siyasi hesaplar devreye girmiş, çözüme giden yollara girişler engellenmiştir. Derbent ve FSM'de riskli alan ve dönüşüm yetkisi İBB ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda olmasına rağmen 3 senedir bir sonuca ulaşılamamıştır.

2009’da '3 ayda tapuları vereceğim' diye seçim kazanan Şükrü Genç, bütün mahallelerde dernek, kooperatif derken her ay, her hafta toplantılar, çalıştaylar, gösteriler, protestolar, mahkemeler, Ankara’ya seyahatler, yasa teklifleri vs. bir sürü çalışma ve çabalama sonucu çözüm için yapılması gereken yani gecekondular için müstakil tapu verme, hisse tapulu yerlerde müstakil/ifrazlı hale getirme, dönüşüm planları yapım çalışmaları derken Islah İmar planları da artık çöpe atılmıştır.

12 Mart 2020 tarihinde İBB Meclisi'nde görüşülen Sarıyer mahallelerinin ıslah imar planları, imar komisyonunca yapılan değerlendirmeyle iade etme teklifini geri çekerek, bundan sonra Sarıyer ve İBB’de AK Parti ile CHP olarak birlikte çözüm masası kurulması ve müşterek hareket edilmek üzere planlar Sarıyer Belediyesi’ne iade edilmişti. Bu tarihten itibaren iade edilen ıslah imar planlarının ne yapıldığı sorusu çeşitli yerlerde ve Sarıyer Belediyesi Meclisi'nde gündeme getirilmesine rağmen bir cevap verilmemiştir.  Nihayet Sarıyer mahalle dernek ve kooperatiflerinin 06 Mayıs 2021 tarihinde İBB Meclisi'nin ıslah imar planlarını iadesinin üzerinden 1 yıl iki ay sonrasında verdikleri dilekçeye cevaben Sarıyer Belediyesi'nin verdiği 12 Temmuz 2021 tarihli yazıda, çözüm için yapılan ıslah imar planlarının çöpe atıldığını ve bir daha yapmayacaklarını belirtmişlerdir.

08 Ekim 2021 tarihinde yapılan Sarıyer mahalle dernek ve kooperatifler toplantısında Bir Umut Derneği’nden Erbay Yucak ve Özgür Temiz, bir sunum yaparak o sunumda İBB Meclis teklifinin içeriğini vermişler ve bu teklifte de problemin çözümü ile alakalı, alakasız bir kısım yasa isimlerinin konulacağını ifade etmişler.

11 Ekim 2021 tarihinde İBB Meclisi'ne 2021/1270-1271 sayılı gündeminde ise şu yazı ile Pınar Mahallesi ve Rumeli Hisarüstü Mahallelerinin satışı teklif edilmiştir.

Sunumda gösterilen ve belediye meclisi teklifine yazılan kanunlardan imar kanunun 17. maddesi tevhiden satış ki parselasyon planından sonra artık kalan müstakil parsel olmayacak yerlerin satışı ile ilgili maddenin aslı da şu kamulaştırmadan arta kalan kısımlar:

“Madde 17 – Belediye veya valilik, kendi malı olan veya imar planlarının tatbiki sonucu kamulaştırmadan artan parçalarla, istikameti değiştirilen veya kapanan yol ve meydanlarda hasıl olan sahalardan müstakil inşaata elverişli olmayan parçaları, bitişiğindeki arsa veya bina sahibine bedel takdiri suretiyle satmak, gayrimenkul sahiplerinin yola giden yerlerden dolayı tahakkuk eden istihkaklarını bedel takdiri suretiyle değiştirmek ve komşu gayrimenkul sahibi takdir edilen bedelle satın almaktan imtina ederse, şüyulandırıp satmak suretiyle imar planına uygunluğunu temin eder. Bunlardan müstakil inşaata elverişli olanları, kamu yararı için, belediye veya valilikçe yeri alınan şahısların muvafakatları halinde istihkaklarına karşılık olarak bedel takdiri ve icabında denklik temini suretiyle değiştirmeye belediye ve valilik yetkilidir. Ayrıca belediye veya valilikler ile şüyulu olan müstakil inşaat yapmaya müsait bulunan imar parsellerinde, belediye veya valilikler, hisselerini parselin diğer hissedarlarına bedel takdiri suretiyle satmaya, ilgililer satın almaktan imtina ederse, şüyuun izalesi suretiyle sattırmaya yetkilidir. Bu maddeye göre, bedel takdirleri ve bu bedellere itiraz şekilleri 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yapılır.”

Bir başka meselede meclis teklifinde söz edilen 775 sayılı Gecekondu kanunu. Bu kanun bütün maddelerini uygulama yetkisi TOKİ’ye verilmiştir. Bir tek 18 maddesi belediyenin görevidir, o da bir yerde yeni bir gecekondu görüldüğü anda derhal yıkılması maddesi.

Meclis teklifinde söz edilen 2981 sayılı kanun ise, tapu tahsis verilmiş kişi ve yerlerde Islah imar planı yap ve müstakil/ifrazlı tapu ver, derken, ben Islah imar planlarını çöpe attım, diyerek mülkiyet problemini nasıl çözeceksin?

30 Ekim 2021 tarihinde Sarıyer mahalle dernek ve kooperatifleri toplantısında Bir Umut Derneği Erbay Yucak ve Özgür Temiz, İBB arazilerin devrinin ilgili hak sahibi vatandaşlara değil, mahalle kooperatiflerine yapılacağını, onun içinde mahalleler de bu yönde çalışma yapılmasını söyledi. Bunlar problemi çözmemek için uğraşıyorlar. Çözüyoruz ama, çözecektik ama, gibi algı ve süreç yönetmekteler. Kooperatif hukuku başka bir şey, bizim 60-70 yıl önce kurulmuş, oluşmuş, herkesin yeri konumu belli olan bir yapı başka bir şey. Mahallelerimizde 40-50 m² üzerine yapılmış gecekondularımız da var, 400 m² ve üstü üzerine kurulmuş 6 kat ve üzeri yerlerimiz var. Kimi cadde üstünde kimi daha ücra bir köşede, dere içinde. Tapu ancak hak sahibine verilebilir, elektrik, doğalgaz, su, telefon aboneliğini, emlak vergisini ödeyen kişilere verilebilir, tapular herhangi bir dernek, kooperatif veya örgüte verilemez. Önemli olan vatandaşlarımızdır, şahıslardır, milletimizdir.

Kooperatif hukuku en az 7 kişi ve üstü insanın bir araya gelerek, eşit hak ve eşit sorumlulukla oluşturulan bir yapıdır. Bizim mahallelerimiz gibi kimi 400 m² kimi 200 m² kimi 100 m² kimi cadde üzeri kimi sokak arası. Bütün mahallenin kooperatife üye olması, yetmez bütün hak ve yetkilerini de kooperatife devredeceklermiş. Peki sonra kooperatif bütün yetkilere ve haklara sahip olarak istediği gibi hareket edecekmiş. Yani sizin anlayacağınız bu bir çıkmaz bir labirenttir.

Bizim mahallelerimiz gibi geniş alanda mülkiyet ve imar problemi olan yerlerde yani ıslah imar planı yapıp herkese tapusunu verip, sonra bir dönüşüm planı yaparsınız, ya da ortaya bir dönüşüm planı ve projesi koyar mahalle halkıyla birlikte problemi çözersiniz. Şimdi yaptıkları gibi üç beş kafadar bir araya gelip, Sarıyer adına çıkmaz labirentlere sokmak çözüm değildir. Çözümsüzlüktür."

SARIYER POSTA