HABER FOTOTecrübeli siyasetçi Dr. Cengiz Alp, başarılı bir yerel yönetici olmak isteyen sosyal demokrat kişinin karakterindeki olmazsa olmazı ifade etti…

CHP’de, yerel seçimlerde belediye başkanı ya da meclis üyesi olmak isteyenler aday adaylığı başvurularını yapıp, halkın önüne çıkarak ‘ben de varım’ diyorlar. Ancak bu yola giren kişilerin öncelikle, CHP’li duayen siyasetçi Dr. Cengiz Alp’in aşağıdaki sözlerini defalarca okuyup, sindirmesi ve hatta çerçeveletip, duvarına asması gerekir.

Sarıyer’deki siyasetin belirleyici unsurlarından biri olup, önümüzdeki yerel seçimde de CHP’den aday olması için geniş bir çevreden baskı gören Dr. Cengiz Alp, ülke genelinde halkın hak ettiği şekilde bir yönetim bulması için sahip olunması gereken etik değer ve davranışları sıraladı.

“SOSYAL DEMOKRAT YÖNETİCİ ATTIĞI HER ADIMA DİKKAT ETMELİ”

Gazeteci Tuncay Dağlı’nın ‘İdeal bir yerel yönetim anlayışı nasıl olmalıdır? sorusuna geniş bir perspektiften bakarak cevap veren Dr. Cengiz Alp, “Sosyal demokrat bir kamu yöneticisi attığı her adıma dikkat etmeli, partisine güvenenlerin gelecek ümitlerini yok etmemeli. Özellikle belediye başkanı koltuğunda oturan kişinin her anlamdaki etik anlayışı maksimum düzeyde olmalı. Bu nedenle yönetimi, sosyal demokrat belediyeciliğin hak ettiği şekilde namuslu, düzgün, eşitlikçi, ayrımcılık yapmayan hiçbir şekilde başkalaştırmayan, ötekileştirme zihniyeti olmayan ve en önemlisi de kamu malını kendi malı gibi koruyan yöneticilere emanet etmemiz lazım” dedi.

Belediyelerin genel iktidara giden yolda, birinci basamak olarak kullanılan ve burada kazanılan başarılarla partisine genel iktidarın kapısını açan yönetimler olduğunu söyleyen tecrübeli siyasetçi Dr. Cengiz Alp, sosyal demokrat belediyeciliğin temelindeki bu unsurun çok önem taşıdığını vurguladı. Birinci basamak yönetimde kanıtlanan başarı ile halkın güveninin kazanılarak genel iktidara yüründüğünü ifade eden Dr. Alp şunları söyledi:

Geçtiğimiz 30 yıl içerisinde yaşananları göz önünde bulundurup, kamuoyu üzerinde yanlış algılara neden olmuş davranışlardan uzak kalınmalıdır. İçinde bulunduğumuz ortamda mahkemelerde yargılanmış, öyle ya da böyle suiistimal içine girmiş, müteahhit ve rant ilişkileri olmuş, kadrolarına sahip çıkamamış, iyi ve güvenilir kadro oluşturamamış belediye yönetimi yerine   çok dikkatli, özgüveni yüksek ve kendini kanıtlamış, saygın,konularında uzman  yöneticilerin göreve getirilmesine çaba sarf etmeliyiz.

DSCF6900“BELEDİYELER RANT DEĞİL HİZMET KAPISIDIR”

Önümüzdeki dönem göreve getirilecek belediye başkanı ve meclis üyesi adaylarını, geçmiş dönemde yaşanılan sıkıntıları yeniden yaşamamak için, en üst düzeyde dikkat ederek, çok düşünüp, sık eleyerek belirlemek gerektiğini ifade eden Dr. Cengiz Alp, parti üyelerinin de bu deney ve tecrübeler ışığında aydınlatılması gerektiğini söyledi.

Yerel yöneticiliğin nasıl yapılması gerektiği konusunda taşıdığı sosyal demokrat anlayışa paralel olarak açıklamada bulunan Dr. Cengiz Alp, parti yöneticilerinin belediye yönetirken rant penceresini unutmaları gerektiğini vurguladı. Dr. Alp, “Belediye yönetimini rant kapısı olarak gören anlayışların sosyal demokrat anlayışla hiçbir ilgisi yoktur. Bizim, bize orayı emanet eden, sandıkta yetki veren halkın çıkarlarını maksimum düzeyde korumamız ve kamunun menfaatini düşünmemiz gerekiyor. Ama burada en belirleyici unsur belediye başkanıdır. Başkan yönetimde bir orkestra şefidir. Öncelikle başkanın etik ve ahlaki değerlere en üst düzeyde dikkat etmesi gerekiyor” diye konuştu.

 “ADAY ADAYLARIN ERKEN AÇIKLANMASI YARARLI OLACAK”

CHP Genel Merkezi’nin bu dönem aldığı kararla adaylıkların daha önceden açıklanmasına olanak tanımasının önemini de vurgulayan Dr. Cengiz Alp, bu kararın, halkın önüne çıkarılacak adayların titiz bir incelemeye tabi tutulmasını sağlayacağını ifade etti. Dr. Cengiz Alp, “Bu karar, bana göre, ‘alın adaylarınızı, yöneticilerinizi inceleyin, kamuoyu önüne çıkarın, tartışın ve en iyisini seçin’ demektir. Ben bunu bir şans olarak değerlendiriyorum, CHP’nin yeni bir açılımı olarak görüyor, dikkat etmemiz ve uymamız gerektiğine inanıyorum” dedi.

Açıklaması sırasında geçmiş dönemde yaşanan olumsuzluklardan örnekler verip, bunların göz önünde bulundurulmasını öneren Dr. Cengiz Alp konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Geçmiş dönemlerde yaşananları hatırlarsak, en büyük eksikliğimizin disiplin olduğunu düşünüyorum Parti içinde disiplin kurulları mutlaka çalıştırılmalı. Kamuoyunda adı çıkmış, üzerinde şaibe olan yöneticiler için hiç düşünülmeden disiplin kurullarında karar alıp, görevlerinden el çektirmemiz lazım. Suç işlemiş birini kendi parti üyemiz diye koruyamayız. Kamuoyundan bunu kaçıramayız. Böyle bir anlayışı doğru bulmuyorum. Biz bunları 1989 deneyiminde yaşadık. Meclislerimizde zaman zaman suiistimaller oldu. O dönem ben Sarıyer’de ilçe başkanıydım ve il düzeyinde itirazlarım olmuştu. ‘Partinin disiplin kurullarını çalıştıralım, denetleyelim, müfettişlik kurulları oluşsun, yanlış yapanı hiç düşünmeden partiden uzaklaştıralım’ dedim. Kamuoyunda ‘bunlar suiistimale göz yummuyorlar’ algısı oluştuğu zaman bize karşı güven ve ilginin giderek artacağına inancındayım.

TEBRİK FOTO“YOLSUZLUK ALGISI OLUŞTUĞU TAKTİRDE KAYBETMEK KAÇINILMAZ OLUR”

Evrensel boyutta düşündüğünüz zaman da zaten sosyal demokrat ya da sol anlayışın en belirleyici özelliği halkın çıkarlarını korumaktır. Onlar  düzgün, namuslu,dürüst ve yurtsever insanlardır. Bu imajı bozmaya hiç kimsenin hakkı yoktur.

Siyasi yaşamında etik değerlere büyük değer verip, öyle davranan Dr. Cengiz Alp, geçmişteki iktidarları yıkan olayların başında yolsuzluk söylentilerinin geldiğini vurguladı. 89 döneminde Sarıyer’de yerel iktidara sahip olan sosyal demokrat anlayışın daha sonra belediye yönetimini kaybetmesinin altında da, doğru olmasa bile kamuoyu üzerinde oluşan yolsuzluk algısının etkisi olduğunu anlatan Dr. Alp, halk üzerindeki algı yönetiminin çok önemli olduğunu belirtti ve, “Algı yönetiminde, halkla ilişkilerin çok iyi olması gerekir. Ama suç işleyenlerin de partiden uzaklaştırılması lazım” dedi

Yerelde veya genel yönetimlerde değişik nedenlerden dolayı haklarında davalar açılıp, yargılanan yöneticilerin mahkemede aklandığı zaman zaten bir sorun kalmayacağını söyleyen Dr. Cengiz Alp, “Mahkemede suçlu olmadığı anlaşılan yönetici daha sonra kamuoyu önüne çıkar ve olan biteni anlatır. Bizim kaygımız, şahısları kurtarmadan ziyade, partinin kurumsal kimliğinin temiz ve güvenilir olarak kalmasını sağlamaktır. Yoksa kişiler unutulur gider ama parti kurumsal kimliği ile lekelenmiş olur. Hiç kimsenin de böyle bir şeye neden olma hakkı yoktur.

Geçmişte edindiğimiz tecrübelerin geleceğe ışık tutacağına, umut vereceğine ve birlikte güzel, mutlu, barış, hoşgörü, içinde yaşayacağımız CHP iktidarı dileğimle.”