Sarıyer Belediyesi Meclis Başkan Vekili Hüseyin Coşkun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından alınan, 2981 sayılı yasanın 2021 yılına kadar uzatılması kararı hakkında Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu’na özel açıklamalarda bulundu. Kararı olumlu karşıladıklarını belirten Coşkun, “Belediyemiz, Sarıyer’deki dernekler ve vatandaşlar sürecin uzatılmasıyla ilgili ortak bir görüşe sahipti. Sarıyerliler 2981 sayılı yasanın geçerlilik sürenin uzatılması için Ankara’ya bir yürüyüş gerçekleştireceklerdi. Yasanın uzatılması iyi bir gelişme. Artık çözüm için harekete geçilmeli” diye konuştu.

“Meclisin yetkisi bir bürokrat marifetiyle engellendi”

Coşkun, yasanın uygulanma prosedürü hakkında bilgiler vererek şunları söyledi: “Kanun çok açık. İlçe belediye meclislerinden alınan kararlar, 3 ay içerisinde büyükşehir belediye meclislerine gelir. Büyükşehir arazileri, ilçe belediyelerine verilir. İlçe belediyeleri de 2981 sayılı yasa kapsamında hak sahiplerine tapularını verir. Peki, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ne yaptı? Meclisin yetkisindeki bir kararı, bir bürokrat marifetiyle engelledi. Böylece Sarıyer’de 2981 sayılı yasa kapsamında imar ıslah planı çalışmaları yapılamadı. Planlar İBB’den Sarıyer Belediyesine geri gönderildi.”

“Tecride sonuna kadar karşıyız”

Mülkiyet sorununun çözümünde yerinde dönüşümü savunduklarını belirten Hüseyin Coşkun, “Nasıl ki Ayazağa’da bunu gerçekleştirdik, diğer mahallelerde de yapacağız. Rakamlar vatandaşın alabileceği rayiç bedel üzerinden olacak. Rant çevrelerinin belirleyeceği fiyat üzerinden değil. Bu nedenle 2981 sayılı yasa, Sarıyer’in tek umududur. Çünkü yerinde dönüşüm, o bölgede yaşayan insanların, oturdukları yerde tapularına ve evlerine kavuşmaları anlamına geliyor. Kazım Karabekir’de, Derbent’te veya FSM’de kimler oturuyorsa, kentsel dönüşümden sonra yine aynı insanlar yaşayacak. Sorunun çözümü, insanlara TOKİ marifetiyle İstanbul’un kıyısından köşesinden sosyal konut yaparak, onları yaşadıkları bölgelerden uzaklaştırmak değildir. Biz bu şekilde yapılmak istenen uygulamaları tecrit olarak kabul ediyoruz. Tecride sonuna kadar karşıyız” ifadelerini kullandı.

“Zamanında bu insanlar baş tacı ediliyordu”

“Bu insanlar buraya gelip zorla gecekondu yapmadılar” diyen Meclis Başkan Vekili Coşkun, şöyle devam etti: “Ülkenin sosyoekonomik koşullarının, psikoekonomik şartlarının ele alınıp irdelenmesi gerekiyor. Zamanında bu insanlar, bu bölgelerde ev yapsın diye teşvik edildiler. Neden biliyor musunuz? Sermayedarlara, holdinglere ucuz iş gücü gerekiyordu. Onların fabrikalarında çalışacak elemanlar lazımdı. Bu insanlar geldiler ve o fabrikalarda çalıştılar. O zaman baş tacı ediliyorlardı. Ta ki fabrikaların şehrin dışına atıldığı ana kadar bölgede gökdelenler yükselene kadar.”

“Bir olup, bu sorunu çözelim”

Seçim zamanı tüm siyasilerin Sarıyerlilere mülkiyet sorununun çözümü noktasında vaatler verdiğini anımsatan Coşkun, “Ülkeyi yöneten siyasiler hangi partiden olursa olsun unutmamalılar ki; herkes bugün 2981 sayılı yasa kapsamına giren gecekondularda büyüdü. Yeri geldiğinde gecekonduya bayramlaşmaya el öpmeye gidiyoruz. Oradaki taksi ve minibüs duraklarını ziyaret ediyoruz. Yolları kapatıyoruz, süslüyoruz. O zaman bu insanların 2981 sayılı yasadan doğan haklarını vermek zorundayız. Bir olup bu sorunu çözelim” dedi.

“Vatandaş gülüp geçiyor”

Sarıyerlilerin Başkan Şükrü Genç’e ve onun aldığı kararlara güvendiğini kaydeden Coşkun, “Artık, ‘3 ay sonra tapular elinizde’ diyen siyasilere vatandaş gülüp geçiyor. İnsanlar bu vaatleri çok duydu çok gördü. Şu anda işletilen bir süreç var. İBB, yasa kapsamında elindeki arazileri Sarıyer Belediyesine devrederse, belediyemiz tapuları vatandaşa bir an önce vermeye başlar. Çünkü bürokratik işlemlerimiz hazır” diye konuştu.