AK Parti Sarıyer İlçe Başkanı Hüseyin Cevahiroğlu, 31 Mart yerel seçimleri sonrası ilk röportajını Sarıyer Posta Gazetesi’nin İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu’na verdi. Gündem yaratacak açıklamalarda bulunan Cevahiroğlu, tekrarlanacak seçim ile ilgili “Tekrar kararı önümüzdeki seçimler için çok kıymetli” ifadelerini kullandı.

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline ve tekrarına ilişkin tartışmalar devam ederken, AK Parti Sarıyer İlçe Başkanı Hüseyin Cevahiroğlu konuyla ilgili özel açıklamalarda bulundu.

Seçimin tekrarlanmasını isabetli bir karar olarak niteleyen Cevahiroğlu, “YSK seçimi yenilemeseydi bundan sonraki seçimlerde yapılacak bütün suistimaller örnek kararla yok edilecekti. Akabinde altından kalkılamayacak döneme girilecekti” değerlendirmesinde bulundu.

“Tekrar kararı önümüzdeki seçimler için çok kıymetli”

“Yerel seçimlerde çok önemli usulsüzlükler vardı” diyen Cevahiroğlu, “Bu yüzden Yüksek Seçim Kurulu İBB başkanlığı seçimlerinin yenilenmesi yönünde gerekçeli kararını açıkladı. İstanbul’da 62 bin olması gereken resmi sandık başkanı ve memur üyenin 3’te biri dışarıdan atandı. Bu durum usulsüzlüğün göstergesi. Ayrıca bu usulsüzlüğün yapıldığı 122 sandıkta da ikinci bir usulsüzlük var. O sandıklarda imzasız, mühürsüz, rakamlar oynanmış, rakamlar yer değiştirmiş. Daha da önemlisi 22 sandıkta oy sayım cetvelleri yok ortada. YSK’nın sistemine de bunlar boş oy olarak giriliyor. Bu sandıkların 4 tanesi Sarıyer’de. Oluşan fark bunlardan mı kaynaklanıyor onu araştırıyoruz. Tabi bu araştırmalar iğne ile kuyu kazmaya benziyor. Bu yüzden kademe kademe itirazlarımız oldu. Biz Sarıyer İlçe Seçim Kurulu’ndan sandık başkanları ve memur listesini istedik. Ancak resmi dilekçemiz kabul edilmedi. Bunun akabinde siyasi partilere verilen mazbatayı sandık sonuç tutanağı ve oy sayım döküm cetvellerini inceleyerek ve sandıkta görev yapan arkadaşlarımızdan bilgi alarak resmi sandık başkanlarını ve memur üyeleri belirledik. Yapılan bu çalışmaya göre Sarıyer’de yaklaşık bin 500 tane olması gereken resmi sandık başkanı ve memurun 800’ü dışarıdan atanmış. Söz konusu başkan ve memurlar İlçe Seçim Kurulu’ndaki hakim üye, 2 resmi üye ve parti temsilcilerinin karşısında çekilecek kura ile belirlenmeliydi. Tıpkı 23 Haziran’daki seçim için yapılan uygulama gibi. Ancak bu yapılmadı.

Ayrıca normal şartlarda seçmene 3 pusula verilmesi gerekiyorken 2 ya da 4 pusula veren sandık kurulları oldu. Zarfın içerisinden eksik veya fazla pusula çıkınca kabul etmediler. Belediye ve yerel seçimler arasında oy farkı vardı. İşte bu geçersiz oyları düzeltebilmek için boş oylar geçersizlerin içerisine konuldu. Hesabı düzeltebilmek için. Dışarıdan atanan sandık başkanı ve memurların bulunduğu sandıklarda bu tarz usulsüzlüklerin olma ihtimali çok yüksek. Bunların dışında hapishanede olan, vefat eden, vasi tayin edilen zihinsel engelli kişilerin yerine imzalar atıldı. Hatta bazı partililerimiz, oy vermeye gittiklerinde isimlerinin karşısında imzanın olduğunu söyledi. Bu yüzden alınan tekrar kararı önümüzdeki seçimler için çok kıymetli” ifadelerini kullandı.

“En tehlikeli noktalardan biri budur”

Sarıyer’deki İBB oyları ile ilgili bilgiler veren Cevahiroğlu, “Sarıyer’de 753 sandıktaki geçersiz oyların tamamını açtık. İşlem sırasında bizzat başlarındaydım. Tabi diğer siyasi parti temsilcileri de oradaydı. Yaklaşık 6 bin 500 geçersiz oydan 6 bin civarına inen bir düzeltme oldu. Çok net olarak AK Parti lehine sonuçlar ortaya çıktı. Ayrıca 17 sandıkta geçersiz oyların pusulalarını bulamadık. Bu 753 sandığı 17 sinin açılması ile AK Parti’nin 10 adet oyu ortaya çıktı.

Geçersiz oyların içerisinde yer alan yaklaşık 4 bin 300 oy, çift mühür yüzünden ziyan oldu. Gelin bu durumu anlamaya çalışın. Hem AK Parti üzerine hem de bağımsız aday üzerine mühür vuruldu. Açıkçası vatandaşların böyle bir şey yapacağını düşünmüyorum. Burada bir ilginçliğin olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki seçimde bu sayının minimum 3 bin tanesinden AK Parti’ye oy gideceğini düşünüyorum. Tabi CHP’ye de bu oylar gidebilir. Onlara verilen oylar da ziyan olmasın. Tepki göstermek isteyen seçmen, ya tüm adaylara mühür vurdu ya da oy pusulasına cümleler yazdı. Diğer bir konu geçersizlerin içinden bin 671 tane boş oy çıkmasıydı. En tehlikeli noktalardan biri budur” dedi. Bunun açıklamasını yapmakta zorlanıyorum. Daha evvel dediğim gibi sandık kurulunun niyeti çok önemli.

“Hizmete değil, ideolojiye oy verildi”

AK Parti’nin Sarıyer Belediyesi’ni kazanamamasını değerlendiren Cevahiroğlu, “Sarıyer’deki seçimi kaybetmemizin farklı nedenleri olabilir. Öncelikle halkımızın verdiği karara kayıtsız şartsız saygımız var. Bu yüzden ilçemizdeki seçim sonuçlarına itiraz etmedik. Tabi söz konusu 4 sandığın bu seçime ne kadar etki ettiğini öngörmek oldukça zor. Bundan önce imar sorununu çözen Sarıyer’i alır denmişti. Ancak bizim en çok üzüldüğümüz nokta Salih Bayraktar gibi bir gücün, Sarıyer aşığı birinin sorunun çözüme kavuşması için o kadar uğraşmasına rağmen ortaya çıkan sonuç. Sarıyer’in en büyük sorununu çözen kişi seçimde neden tercih edilmez algılamakta zorluk çekiyorum. Belediye başkanı olmamasına rağmen gençlik kampı, kütüphane, hastane, imar barışı, kültür merkezi, gençler için deneyap atölyesi ve imar ile ilgili büronun ilçemize taşınması gibi çok önemli hizmetler yaptı. Bunları yapan aday seçilmezse yorum yapmam çok zor. Peki bu ne anlama geliyor? Vatandaş oy kabinine gittikten sonra hizmete değil, ideolojik partisine oy verdiğini görüyoruz. Aksi halde başka bir mantığa oturtamıyorum. Biz parti kimliğimizi ön planda tutmadan tamamen Sarıyer aşkıyla 5 sene boyunca Salih Bayraktar liderliğinde çalıştık. Evimizi, işimizi, ailemizi unuttuk. Sarıyer’in dertleriyle yatıp kalktık. İlçemize en iyi hizmeti verebilmek için mücadele ettik. Bunun karşılığını alamamak büyük bir moral bozukluğu oluşturuyor. Biz bu seçimde farklı partilere gönül vermiş insanlardan oy aldık. Ve o vatandaşlarımız sonuç açıklandığında bizden daha fazla üzüldüler. Cumhuriyet Halk Partili bir abim var. 'ilk defa oyumu size verdim, kazanamadık diye çok üzüldüm' dedi” diye konuştu.

“Hayatın her alanında bu davaya destek olabilirsin”

Cevahiroğlu, “Seçim çalışmaları kapsamında eski, yeni yöneticiler ve tüm parti kadememiz gece gündüz sahadaydı. Açıkçası bugüne kadar yapılan en iyi seçim propagandası oldu. Her şeyiyle şahane bir kampanya yürüttük.

Ne yaparsanız yapın herkesi memnun edemezsiniz. Özellikle meclis üyesi sıralaması yaparken 22 tane kriterimiz var. İl başkanlığımız kadın, genç, mimar, mühendis, hukukçu, demografik yapıya uygunluk vs. gibi kriterleri gözetiyor. Tabi ittifaktan gelen arkadaşlarımız da vardı. Bu yüzden herkesi listeye alamadık veya arzu ettiği sırada yer veremedik. Şahsen benim de listede olmasını istediğim değerli isimler vardı ancak olmadı. Bu hizmeti sadece mecliste yapacaksın diye bir zorlama ve mecburiyet olmadığı için bu arkadaşlarımızla yolumuza devam ediyoruz. Hayatın her alanında bu davaya destek olabilirsin” şeklinde konuştu.

“Yan yana durmaya devam edeceğiz”

Cumhur İttifakı’nın geleceği ile ilgili de konuşan Cevahiroğlu, “Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı bizim için çok kıymetli. Açıkçası ilçelerde oy gelip gelmemesi diye bir sorunumuz olamaz. Onlar bizim kadim dostlarımızdır. Sarıyer özelinde de MHP tabanından destek aldık, almaya da devam edeceğiz. Sayın Bahçeli’de iyi niyetini göstererek, teşkilatı ile İstanbul’da kamp kurdu. Sonuna kadar yan yana durmaya devam edeceğiz” dedi.

“Seçimin ayrı bir özelliği olduğu anlaşılıyor”

23 Haziran’daki seçimin önemine vurgu yapan Cevahiroğlu, şunları söyledi: “İstanbul sadece Türkiye’nin değil, dünyanın başkentidir. Yeni Zelanda’da Müslümanları şehit eden katilin, Teröristin Recep Tayyip Erdoğan’ı tehdit etmesiyle ne kadar önemli bir seçim olduğu ortaya çıkıyor. Avrupa’dan ve Amerika’dan tepki, Yunanistan’dan tebrik geliyorsa bu seçimin ayrı bir özelliği olduğu anlaşılıyor. düşünmeden konuşan arkadaşlar bile bunu algılıyordur sanırım.”

“İstanbul için söz söyleme hakkı kaybolmuştur”

Cevahiroğlu şöyle devam etti: “İstanbul’da sandıkların yüzde 10’u açıldı ve oy farkı 29 binlerden 13 binlere indi. Şayet sandıkların tamamı açılsaydı bırakın aradaki farkı eritmeyi nasıl daha fazla oyumuzun arttığını görecektik. Bu yüzden 23 Haziran seçimi için ekstra bir çalışma yapmamıza gerek dahi yok. Bizim yapacağımız en önemli çalışma sandığa gitmeyen arkadaşlarımızı oy vermeye gitmelerini sağlamak. Hangi partiye oy verirse versin. Geçen seçimde oyunu burada kullanıp da bu seçimde köyünde olan vatandaşlarımızı İstanbul’a getireceğiz, geçersiz oyları temizleyip kim hangi adaya oy verdiyse bunu ortaya çıkaracağız ve Her zaman olduğu gibi herkesin gönlüne gireceğiz. Binali Beyin İstanbul için ne kadar doğru bir aday olduğunu anlatacağız.

Benim en çok kızdığım konulardan biri de seçimde akraba ilişkileri için memleketlerini gidip orada oy kullanılması. Çok net söylüyorum o arkadaşların İstanbul için söz söyleme hakkı kaybolmuştur. İstanbul’da yaşıyor, ekmek yiyorsun, çocuğunu burada büyütüyorsun ama oyunu köyünde veriyorsun.”

“Projelerimiz gerçekten gönülden ve akılcıydı”

Seçim ile ilgili tahminde bulunmasının doğru olmadığını belirten Cevahiroğlu, “Geçtiğimiz seçimde sahada aldığım enerjiyi sandıkta göremediğim için 23 Haziran’daki seçim ile ilgili bir tahminde bulunamıyorum. Fakat 31 Marttaki kaybolan oylarımız geri geldiğinde Binali Yıldırım’ın halk tarafından teveccüh edildiği ortaya çıkacaktır.

Projelerimiz gerçekten gönülden ve akılcıydı. Bunları da 5 sene boyunca yaptığımız çalışmalar Ve Sarıyerlilerle konuşmalarımızın sonucu ortaya çıktı. Bu arada rakibimiz daha önce ‘benim görevim değil’ dediği okulu projeleri arasına koydu. İnsanlarda o yalanı satın aldı” diye konuştu.

“Belediye personeline nasıl maaş verecek?”

“Sarıyer’in CHP’nin kalesi olduğu söylemini kabul etmiyorum” diyen Cevahiroğlu, “Bu durum Beşiktaş ve Şişli için de geçerli. Şuan hapishanede olan ve belediyelerin imamı olarak tanımlanan şahsın vereceği ifadeler sonucunda ve gizli pazarlıkların ortaya çıkmasıyla olayın nereye döneceğini bilemeyiz. O yüzden kimsenin bu ‘kale’ ifadesini söyleme ihtimali yok. 424 milyon lira bütçesi olan bir belediyenin 600 milyon lira borcu var. Burada esas soru, bırakın proje diye sunduklarını hayata geçirmeyi, belediyenin personele hangi gelirle maaşlarını vereceğidir. Tüm bunlar ortaya çıktıktan sonra Sarıyer Belediyesi’nde nasıl bir değişiklik olacağını çok merak ediyorum” şeklinde konuştu.

“Yılmadan çalışmaya devam edeceğiz”

AK Parti olarak çalışmaya devam edeceklerinin altını çizen Cevahiroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu söylemimden kimse rahatsız olmasın. Bu kadar yapılan hizmetin karşılığını alamamak bizleri üzdü ve kırdı. Ancak sonuç olarak AK Parti ülkede iktidarda olan bir partidir. Yüzde 54 civarında oyla seçildik. Bu ülke genelinde ki belediyelerde de görülüyor. İstanbul’da 39 ilçeden 25 tanesini AK Parti kazandı. Fakat İBB’de kazanamadı diyorlar. Aslında burada da bir hilenin olduğu görülüyor. Peki biz bundan sonra ne yapacağız? Eğer Sarıyer bizim sevdamız diyorsak yılmadan çalışmaya devam edeceğiz.”

“İstanbul, ülkelerin gözünün olduğu bir şehir”

Röportajın sonunda seçmene seslenen Cevahiroğlu, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Binali Yıldırım çok kıymetli biri. Yani İstanbul’a yakışan bir isim. Türkiye’ye bu kadar hizmet etmiş Türkiye sevdalısı biriyle CHP’nin adayını karşılaştırma da vatandaşlar biraz daha alıcı gözle baksınlar. İstanbul, Peygamberimizin de müjdelediği bir şehir. Dünyadaki ülkelerin gözü olduğu bir yer. Dolayısıyla bu şehir geleceğine doğru kişi ile yürümeli. Kendi belediyesinde 37 projeden 2 tanesini yapan, 16 milyon İstanbullu kazandı deyip resimdekileri bile başka yerden alıntılayan, belediyede musakka tiyatrosunu oynayan ile bu güzide şehir yürüyemez. Vatandaşlarımız burada siyasi partilere değil, kim daha iyi yönetir olgusuna baksınlar.”