AK Parti Sarıyer Belediye Başkan Adayı Salih Bayraktar, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla basın mensuplarıyla akşam yemeğinde bir araya geldi. Etkinliğe yerel ve ulusal basından çok sayıda gazeteci katıldı.

Büyükdere’de bulunan Fuat Paşa Yalısı’nda gerçekleşen etkinlikte AK Parti Sarıyer Belediye Başkan Adayı Salih Bayraktar, Siyasi ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Melih Özyardımcı, Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Cenk Laleli, Sarıyer Posta Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu, ulusal ve yerel basın temsilcileri yer aldı.

“Gazetecilerin kıymeti bilinmeli”

Etkinlikte konuşan AK Parti Sarıyer Basın Müşaviri Gazeteci Recep Yeter, “Öncelikle hepiniz hoş geldiniz. Yaklaşık 25 yıllık gazetecilik hayatımın akabinde bugün sahada beraber haber kovaladığımız arkadaşlarla aynı masada bir araya gelmekten çok mutluyum. Seçim süresince değerli başkanımla sahada olacağız. Bu akşam burada olmamızın sebebi 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü. Gazetecilerin kıymetinin bilindiği, anlaşıldığı, emeklerinin fark edildiği, zorluklarla nasıl mücadele ettiğinin herkes tarafından görüldüğü bir dünya temenni ediyorum. Bütün gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyorum” ifadelerini kullandı.

Bayraktar: “Çalışan Gazeteciler Günü’nüzü tebrik ediyorum”

Akşam yemeği eşliğinde samimi bir ortamda gerçekleşen programda konuşan AK Parti Sarıyer Belediye Başkan Adayı Salih Bayraktar, “Öncelikle 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nüzü tebrik ediyorum. Gazetecilik mesleği biraz siyaset, birazda balıkçılığa benzer. Gecesi gündüzü yoktur. Fedakarlık ve özveri ister. Sizlerde gayretli ve samimi insanlarsınız. Mesleğe yemin etmiş insanlarsınız. Biliyorsunuz meslekte yemin eden sadece doktorlar, hukukçular, milletvekilleri ve gazetecilerdir” dedi.

“Sarıyer için dertleniyoruz”

“Sorumluluğu ağır, onuru yüksek bu görevi Sayın Cumhurbaşkanımız ve siyasi büyüklerimiz tarafıma tebliğ ettiler” diyen Bayraktar, “Bu sorumluluk bilincini taşıyan bir kardeşiniz olarak Sarıyer’de bir sorumluluk seferberliği başlattık. Herkes bunun bir parçası oldu. Adaylığımız açıklandıktan sonra baktığımızda ciddi bir sahiplenme var. Bu da beni mutu etti. Benim çevrem çok siyasi değildir. Bende 4,5 yıl öncesine kadar bu arenada değildim. Açıkçası bu düşüncede değildim. Siyaseti bilmiyordum. Ama Sarıyer’i iyi tanıyor ve biliyordum. Hem de karış karış. Sarıyer ile ilgili yaşadıklarımı bir ben bir de Allah biliyor. Birçoğunu sizlerde bilmiyorsunuz. Bunları görünce uykularımız kaçıyor, dertleniyoruz. Sarıyer için dertleniyoruz” ifadelerini kullandı.

“Sarıyer nasıl kazanacaksa onu tercih edelim”

Kendisini Sarıyer’e adadığını belirten Bayraktar, “Seçim sürecinde Salih Bayraktar’a ulaşılmaz yalanını söylüyorlar. Şimdi soruyorum sizlere. Beni arayıp da ulaşamayan var mı? Bırakın gazetecileri vatandaş da yok. Randevu alıp da benimle görüşemeyen var mı? Ben 4,5 yıldır tüm zamanımı Sarıyer’e adamış biriyim. Eğer adamış olmasaydık bu kadar kısa ve yoğun zamanda bu hizmetleri yapamazdık. Çok önemli bir sürece giriyoruz. Hepimize büyük sorumluluk düşüyor. Mesele Salih Bayraktar kazandı kaybetti değil. Sarıyer nasıl kazanacaksa onu tercih edelim. Amacımız, hedefimiz bu” diye konuştu.

“Gazeteciler toplumun gören gözü, işiten kulağı ve konuşan dilidir”

Konuşmasında gazetecilerin önemine vurgu yapan Bayraktar, “31 Mart’taki seçim çok önemli. Bu seçime kişilerin veya partilerin kazanması şeklinde bakmıyorum. Ben Sarıyer’in kazanımı olarak bakıyorum. Bir aday olarak seçilecek kişiyi analiz ediyorum. Öncelikle o aday milli mi değil mi, terör örgütleriyle bağlantısı var mı yok mu, itibarlı mı değil mi, itimat edilir mi, güvenilir mi, doğal mı sahte mi? Seçmen bunları dikkate alacaktır. Çünkü Sarıyer bunu kaldırmaz. Bu saydıklarımı gördüğü an hesaba çeker. Yoksa kötü körüne particilik yaparsak siyasete yön veremeyiz. Bu siyaseti de siyasetçiyi de düzeltemeyiz. Bu yüzden seçilecek kişiler doğru, çalışkan ve vizyoner olmalı. Burada siz basın mensuplarına büyük görevler düşüyor. Siz toplumun gören gözü, işiten kulağı ve konuşan dilisiniz. Bu organlar ne kadar kıymetli ise sizlerde bu kadar kıymetlisiniz. Seçimler Sarıyer’imize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

“Mağduriyet üzerinden siyaset yapmadık”

Mağduriyet üzerinden siyaset yapmadıklarının altını çizen Bayraktar, “İlçe başkanlığım süresince 5 seçim geçirdik. Tabi bir de hain darbe girişimi yaşadık. Bu yoğun süreçte Sarıyer’in sorunlarını masaya yatırdık. Bunları 4 ana başlıkta topladık. Bunlar arasında en büyük problem mülkiyetti. Bu mülkiyet problemini de her seçim öncesi vatandaşın önüne seçim malzemesi olarak getiriyorlardı. Sabırla hareket ettik. Hiçbir zaman vatandaşa bu sorununuzu çözeceğiz demedik. Fakat bu problemin çözümü için elimizden geleni yapacağız dedik. Çünkü boş vaatler vermek bize göre değil. Biz söz adamı değil, icraat adamıyız. Akabinde teknik ekip oluşturduk. Geçmişte olumlu-olumsuz deneyimleri değerlendirdik ve bunları nasıl avantaja çevirebiliriz diye çalışmalara başladık. Bu çalışma yaklaşık 3 yıl sürdü. Bir anda olan bir şey değil. Hiçbir zaman bu durumu toplumun önüne siyasi malzeme olarak koymadık. Mağduriyet üzerinden siyaset yapmadık. 24 Haziran seçimleri öncesi bu yasa çıktı. Akabinde hemen bunun bir seçim yatırımı olduğunu söylediler. Bu düşünceyi kesinlikle kabul etmiyorum. Bu ülkede 6 ayda bir seçim oluyor. O yüzden mutlaka bir seçime denk gelecekti. Fakat seçimi kazanmaları halinde bu sorunu çözeceklerini ve tapuları vereceklerini söyleyenler yasanın zenginlere çıktığını ve bir işe yaramayacağını öne sürdüler. Daha sonra ‘biz çıkardık, önerimizi dikkate alıp yasayı hazırladılar’ dediler. Kim ne derse desin. Biz bunlarla ilgilenmiyoruz. Duymak bile duymuyoruz. Biz güneşi önümüze aldık. Yolumuza devam ediyoruz. Gölgemiz ister gelsin ister gelmesin. İnandığımız yolda ilerliyoruz. Yasa çıktıktan sonra uzman kişilerden oluşan ofisler oluşturduk ve vatandaşla birebir hizmet verdik. Şuan Sarıyer’de yapı kayıt belgesine başvurmayan kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmez diye düşünüyorum. Çünkü insanlar doğruyu gördü” dedi.

“Sarıyer sağlık hizmetinden yeterince yararlanamıyordu”

İlçeye yapılan sağlık yatırımlarını değerlendiren Bayraktar şu bilgileri verdi: “Sarıyer’in diğer bir sorunu sağlık hizmetlerinden yeteri kadar faydalanamaması. Bu konuda gerçek anlamda çok zayıftı. Biz bir siyasi partinin ilçe başkanlığıyız. Ne belediyeyiz ne de belediyenin gücü elimizde. Cumhuriyet Mahallesi’nde 44 üniteli Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’ni, Bahçeköy’de Ruh Sağlığı Merkezi’ni, Çayırbaşı’nda 350 yataklı, 89 yoğun bakım ünitesi, 10 ameliyathanesi olan hastaneyi yollarıyla, altyapısıyla, yağmur tünelleriyle birlikte hizmete açtık. Bu hastanede 3 bine yakın hasta tedavi oluyor. 40-50 ameliyat yapılıyor. Cerrahpaşa Hastanesi’nde 3 bin hasta tedavi görüyor. Sarıyer bu kadar kısa bir sürede bu sayıya ulaştı. Ayrıca İstanbul’un en modern hastanesine sahibiz. Bunlar kolay olmadı. Gece gündüz çalıştık. Ankara’ya gittik, hastanede toplantılar yaptık. Önümüze çok sayıda engel çıktı. Araziyi vermek istemediler, yer altından su çıktı, ortadaki bina tarihi eser olduğu için Anıtlar Kurulu müsaade etmedi. Birçok örnek verebilirim. Ama hepsinin üstesinden geldik ve birebir yakından ilgilenerek, kısa sürede hastaneyi faaliyete geçirdik.”

“Gençliği önemsiyoruz”

Sarıyer gençliğini önemsediklerini ve bu konuda da çalışmalar yaptıklarını vurgulayan Bayraktar şöyle konuştu: “Bunun yanı sıra gençliği kurtarmamız gerektiğini düşündük. Uyuşturucu almış başını gidiyordu. Gençliğe yatırım yapmamız gerekiyordu. 250 dönüm orman arazisini İBB’ye tahsis ettirdik ve burada muhteşem bir gençlik kampını gençlere kazandırdık. Türkiye’de eşi benzeri yok, dünyada da sayılı kamp merkezleri arasında yer alıyor. İçerisinde su sporları, dağcılık, okçuluk, macera parkuru, kapalı spor salonları ve eğitim seminer salonları gibi çok sayıda faaliyet alanı mevcut. Bunların yanı sıra 220 öğrencilik yataklı kalabilme kapasitesi de bulunuyor. Şuan da her gün 200 öğrenci kampı ziyaret ediyor. Ayrıca Bağlar Mevkii’nde çocuk üniversitesi ile bilim ve teknoloji merkezini inşa ediyoruz. İçerisinde bilim, teknoloji, ekoloji, astronomi, dene-yap, yapay zeka, kodlama gibi birçok branş olacak. Benim ilk hayalim her okulun bahçesine kapalı spor salonu yapmaktı. Göreve başladığımda çalışmalara start verdik. Sarıyer İlkokul ve Ortaokulu’nun ve İstinye Anadolu Lisesi’nin bahçesine yapacaktık. Ölçümleri yapıldı ve İBB ile birlikte salonların yapımına başlayacaktık. Fakat birileri çıktı AVM yapıyorlar dedi ve yargıya taşıdılar. İstinye Anadolu Lisesi’nin bahçesindeki bitmek üzere olan inşaat durdu. Müteahhit erkenden başladı çalışmaya erken başladı. Çünkü kamuya ait olduğu için sorun olmaz diye düşündü. Kısırkaya’da hayvan barınağı yaptık. Çıkıp burada hayvanları yakıyorlar dediler. Yalan, aldatma ve kandırma siyaseti yapıyorlar.

“Eleştirilere cevap verdi”

AK Parti Sarıyer İlçe Başkanlığı binasına yönelik eleştirilere cevap veren Bayraktar, “Biz hiçbir zaman koltuk ve makam sevdalısı olmadık. Bakın ilçe başkanlığım dönemimde parti binamızı değiştirdik. O koltuğa da doğru düzgün oturmadım. Şimdi de başka bir arkadaşıma devredeceğim. Tabi hemen bir söylenti çıkardılar. Yalıda ilçe binası yaptılar diye. Biz ilçe binasını oraya nende getirdik? Herkes kolay ulaşım sağlansın diye getirdik. O binanın kirası 10 bin TL. Diğer irtibat bürolarını kapattığımda aynı maliyete denk geldi. Diğer taraftan vatandaşın ulaşımında müthiş bir tasarruf sağladık. Biz hesap adamıyız. Hem insanımızı düzel bir yerde ağırladık hem de ulaşımı kolaylaştırdık” dedi.

Bayraktar’dan bürokratik engel cevabı

Sarıyer Posta’nın Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu’nun “Sarıyer’e yapmak istediğiniz birçok proje var. Peki ilçede bu kadar projeyi nereye yapacaksınız? Diğer bir sorum ise Sarıyer yasa cenneti. Bu kadar bürokratik engeli nasıl aşacaksınız?” sorularına cevap veren Bayraktar şunları söyledi: “Geçmişten bugüne kadar Sarıyer’de belediye başkanlığı yapmış, katkı sunmuş herkese teşekkür ediyorum. Biz projelerimizi anlatacağız. Yerleri orada göreceksiniz. İlçemizde yapılacak çok iş var ve buna müsait. Bunu yaparken de Sarıyer’in dokusunu, mahalle dokusunu göz ardı etmeyeceğiz. Çünkü bular belim için maldan, mülkten çok daha önemli. Bürokratik engellere gelince İmar Barışı Yasası’nda nasıl aştıysak yine aşarız. Bu bir adımdı. Devamı da gelecek. Tabi bunları yaparken, Boğaz’ı da düşünceğiz.”

“Sarıyer’e özel para basacağız”

Kutlama yemeğine katılan bir gazeteci tarafından ‘Sarıyer Belediyesi’nin borcunu nasıl ödeyeceksiniz?’ sorusuna esprili bir cevap veren Bayraktar, salondakileri güldürdü. “Sarıyer’e özel para basacağız” diyen Bayraktar, “Sarıyer Belediyesi’nin 525 milyon TL civarında borcu var. Bunların içerisinde SarBel gibi firmaların borçları yok. Baktığınızda belediyenin her yeri hacizli. Buna rağmen israf aldı başını gidiyor. Başkan seçildiğim takdirde tasarrufa makam aracından başlayacağım. Şahsıma ait arabaya bineceğim. Bir belediye başkanı olarak 2,5 milyon TL’lik araca binerseniz gerisini siz düşünün. Bunun akabinde belediyenin kaynaklarını doğru bir şekilde kullanacağız” ifadelerini kullandı.

Etkinlik, karşılıklı soru-cevapların ardından Salih Bayraktar tarafından basın mensuplarına verilen hediyelerin ve çekilen hatıra fotoğrafının ardından sona erdi.