Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, katıldığı bir televizyon programında Elazığ ve Malatya’da yaşanan depremler, yapılması gerekenler ve belediyenin olası sarsıntılara karşı alacağı önlemlere ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Elazığ ve Malatya’da yaşanan depremler gündemde ki yerini korurken, akıllara bir kez daha ‘Binalar depreme ne kadar dayanıklı?’ sorusu geldi. Uzmanlar zaman zaman farklı açıklamalar yapsa da, mevcut binaların birçoğunun şiddetli bir sarsıntıda yıkılacağı belirtiliyor. Aynı zamanda inşaat mühendisi olan Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, katıldığı televizyon programında konuyla ilgili önemli açıklamalar yaptı.

“TARTIŞILMASI GEREKEN BAŞKA HUSUSLAR VAR”

“Deprem konusuna farklı bir açıdan bakmak istiyorum” diyen Başkan Şükrü Genç, “Herkes bir şeyler söylüyor fakat burada tartışılması gereken başka hususlar var. Alınması gereken önlemler ve yapılması zaruri olan çalışmalar. Bununla ilgili de zaman zaman bir takım açıklamalar yapılıyor. TBMM’de muhalefet bir önerge verdi ve deprem araştırma komisyonunun kurulmasını istedi. İktidar partisi de bunu reddetti. Bunun gerekçesi olarak da 2010 yılında böyle bir komisyonun kurulduğunu, raporlar hazırlandığını ve bunlara bakılması gerektiğini söyledi. Ben 2010 yılında hazırlanan raporu buldum ve bugüne kadar hangi çalışmaların yapıldığını inceledim. Deprem ile ilgili gerçekten çok güzel bir rapor hazırlandı. Raporda uygulama için vizyon belirlenmesi, eğitim, deprem bilgi altyapısı, risklerin belirlenmesi, kurumsal yapılanma, planlama, mevcut yapıların güçlendirilmesi, hasar tespiti, denetim, finansman, mevzuat ve eylem planı geliştirme konularında öneriler ortaya konulmuş. Gerçekten iyi bir rapor. Aradığınız her şeyi bulabilirsiniz. Gelelim ikinci perdeye. Rapor kurumlarda ilerlemiş ve zaman zaman çalıştaylar yapıldı. Fakat alanda uygulamaya geçirilemedi. Tüm sıkıntılar buradan kaynaklanıyor. Hayata geçirilmeye çalışıldığında da yanlış sonuçlara gidilmiş. Örnek vermek gerekirse deprem sigortası konusu. Bu sigorta oluşturulmuş ve kaynaklar yaratılmış. Bu kaynaklar daha sonra genel bütçeye aktarıldı ve farklı taraflarda kullanıldı” ifadelerini kullandı.

“RUHSATI OLMAYAN YAPILAR VAR”

İmar barışı ile ilgili konuşan Genç, “Büyük risk taşıyan yerlerde yaşayan vatandaşlar imar barışına müracaat etti. İlk çıkan imar barışında binaların güçlendirilmesine ve benzeri önlemlere ilişkin hususların belirlenmediği için ne olacağı belli olmayan bir durum ortaya çıktı. Bunun bir örneği Sarıyer’de var. Ruhsatsız olan bir binanın kolonlarında çatlamalar oluşmuştu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile beraber incelemeler yapmıştık. Alınan karar sonrası binayı boşalttık. Sarıyer’de yaklaşık yüzde 80 kaçak yapılaşma var. Gecekondu olmasa bile kıyıya yakın yerlerde çok eski yıllarda yapılmış ve herhangi bir ruhsatı olmayan yapılar var” dedi.

SARIYER’DE HANGİ ÖNLEMLER ALINIYOR?

Belediye olarak olası bir depreme karşı aldıkları önlemleri anlatan Genç, “Sarıyer Belediyesi olarak Kalkınma Eylem Planımızda afet ile mücadele ve yapılması gereken faaliyetlerle ilgili çalışmaları yapıyoruz. Toplanma bölgelerimiz hazır ancak o alanlara ulaşım sağlayan yollar çok önemli. Bu kadar yüksek ve riskli yapının olduğu yerlerde toplanma alanlarına nasıl ulaşılacak bu da ayrı bir problem. Burada en önemli 3 yapı yerel yönetim, İBB ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı. Bu kurumlar koordineli şekilde çalışmalı. Fakat burada bir sıkıntı var. Yerel yönetimlerin 6306 sayılı yasa ile zaman zaman yetkileri sınırlandırılıyor. Bunların getirdiği bazı sıkıntılar oluşuyor. Bunun yanı sıra toplanma bölgelerinde her türlü ihtiyaca cevap verebilecek malzemeler hazır vaziyette. Deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılması gerekenler ile ilgili başta sosyal medya olmak üzere farklı mecralarda gerekli bilgilendirmeler yapılıyor” diye konuştu.

“PLANLAMANIN YAPILMASI GEREKİYOR”

Genç sözlerini şöyle tamamladı: “Deprem ve yardım konusu siyasetin üzerinde tutulmalı. ‘Ben geldim, sen o kadar yardım ettin, yardımı buraya yapın’ gibi magazinsel ortamdan çıkarılmalı. Devlet bize ‘Sarıyer Belediyesi bölgeye 50 zabıta gönder. Sizlerin desteği ile yardımları sınıflandırıp vatandaşa dağıtacağım’ deseydi gerekli destek verilirdi. Yapılan yardımların büyük oranda zayi edildiği haberleri geliyor. Bağışlar dağıtılamıyor. İşin en acı tarafı da yağmalamaların başlaması. Bunu Kaynaşlı depreminde bölgede çalışan biri olarak tecrübe ettim. Önceden kimin neye ihtiyacı olduğunu tespit etmezseniz ihtiyacından fazlasını alan olabilir. Bu tarz olumsuzlukların olmaması için önceden planlamanın yapılması gerekiyor.”

SARIYER POSTA