Rezervasyon Tel: 0212 262 05 35

81 yıllık mazisi ile Sarıyer’in tarihi restauranlarından biri olan Hristo’nun işletmecileri Ogün Kargın, Ümit Karakış ve Müslüm Karakış ile Tarabya’nın eski şaşalı günlerine kavuşması ve sektör üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Muhteşem deniz manzarası ile Boğaz’ın incisi Tarabya’da faaliyetlerini sürdüren Hristo, güler yüzlü hizmet anlayışı ve lezzetli menüsü ile adından sıkça söz ettirirken, sadece Sarıyerlilerin değil aynı zamanda da İstanbulluların gözde mekanı konumunda.

TAM BİR MEZE CENNETİ

Balık menüsünün yanında mezeleri ile de adından sıkça söz ettiren Hristo’da 35 çeşit meze bulunuyor. Misafirlerin en çok ilgi gösterdiği mezeler ise; fava, barbunya plaki, patlıcan ezme, közde biber, acılı ezme, köri soslu levrek marine, lakerda.

TARABYA ESKİ GÜNLERİNE Mİ DÖNÜYOR?

Hristonu’nun tarihçesi ile ilgili bilgiler veren Ogün Kargın, “1938 yılında kurulan Hristo, bölgemizin en eski balık restaurantlarından birisidir. Yaklaşık 1 asırlık maziye sahip. Biz de devraldığımız günden bu yana insanlara en kaliteli hizmeti sunmaya devam ediyoruz. Tarabya Oteli yeniden açıldıktan ve marinanın yapılmasından sonra o eski hareketliliğine yavaş yavaş kavuşuyor. Tabi bu da yetmez. Bazı eksiklikler var. Sarıyer Belediyesi’nin Tarabya ile ilgili bazı projeleri olduğunu duyuyoruz. Eskiden olduğu gibi insanların sahil kenarında balıklarını yiyip güzel vakit geçirmeleri ve bölgenin de daha hareketlenmesi için Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in desteklediğini biliyorum. İnşallah önümüzdeki yıl da çok ciddi adımlar atılacak ifadelerini kullandı.

KARGIN’DAN YETKİLİLERE ÇAĞRI

“Son 7-8 yıldır yakından takip ettiğim bir konu var” diyen Kargın, “Açıkçası bu konudan da oldukça rahatsızım. Balık restaurantlarına yapılan denetimlerin arttırılması gerekiyor. İşletmelerin görünen yüzü değil, mutfak denilen, depo denilen yerler incelenmeli. Daha önce yetkilileri ile de görüşmeler olmuştu. İnsanlar haftanın iki günü ailesiyle birlikte güzel bir hafta sonu geçirmek için restaurantlara gidiyorlar. Bunun için de belli bir bütçe ayırıyor. Fakat üzülerek söylüyorum ki özellikle alkol ile ilgili denetimlerin sıklaşması lazım. Bu meslekten men edilmesi gerekenler için bunu söylüyorum. Tabi onlar kendilerini biliyor. Sahte alkol değil de, dolum diyorlar. Bu sayede daha az maliyet ile daha çok kar elde etmenin peşindeler. 9 yaşından beri Tarabya’da ikamet ediyorum. Hayalimdeki dükkana sahip oldum. 2011 yılında devraldıktan sonra ki sürece baktığımda ismini vermek istemediğim 7-8 işletme 3 veya 4 kere tabela değiştirdi” şeklinde konuştu.

“SARIYER’E BALIK HALİ YAPILMALI”

Sarıyer’in balıkçılık alanında ki eksikliklerine değinen Kargın, “Bölgede çok sayıda balık restaurantı var. Bunun değerlendirilmesi gerekiyor. Tarabya’ya bir balıkçılık fuarı veya alışveriş merkezi konseptinde projeler yapılırsa sektör de gelişir. Bunun yanı sıra ilçemize bir balık halinin yapılması gerekiyor. Esnaf taze balık almak için kilometrelerce uzaklıktaki balık haline gitmek zorunda kalıyor. Sarıyer denince akla balık geliyor ancak bir balık halimiz yok. Bu konunun da değerlendirildiğini ve bununla ilgili bir çalışmanın yapılacağına inanıyorum” dedi.

“BALIK DENİNCE AKLA TARABYA GELİYOR”

Boğaz’daki balık restaurantları ile ilgili önyargının olduğuna dikkat çeken Ümit Karakış, “Yaklaşık 35 yıldır bu sektörün içerisindeyim. Balık denince akla Sarıyer ve dolayısıyla da Tarabya geliyor. Bizim için balık bir hayat felsefesi. İnsanların aklına Boğaz’da balık yemek fikri gelince fiyatlardan dolayı gidilemeyecek bir yer olarak düşünülüyordu. Halbuki bu önyargıya kapılmaması gerekiyor. Aslında bu durumun nedeni balıkların tazeliği ve kalitesi bizimkiler ile aynı olmasına rağmen fiyat politikasında ki farklılıklar. Aslında bu durum bizim aleyhimize oluyor. Çünkü kalite aynı ancak fiyat farklı. Bu yüzden insanlar Boğaz’da balık yemeye gelmiyorlar” diye konuştu.

“BALIK RESTAURANTI SALAŞ OLMALI”

Karakış, “Mekanımıza gelenlere müşteri değil, misafir gözüyle bakıyoruz. Çünkü bizim en büyük arzumuz müşteri değil, arkadaş kazanmak. Bu düşünce bir işletmede olmazsa olmazdır. Bunun yanı sıra bir balık restaurantı çok lüks olmamalı ve biraz salaş olmalı. Çünkü insanlar evindeymiş gibi balık yemeli. Aynı konforu ve huzuru sağlamalısınız. Ayrıca mutfak ve salon ekibi çok iyi olmalı. Hem tecrübeli hem de güler yüzlü bir ekip gerekiyor. Mutlakta çalışanlar ise hijyeni ön planda tutmalılar. Bu saydığı özelliklerin hepsi Hristo’da mevcut. 35 yıl önce İstanbul’da iki tane balık restaurantı vardı. Bunlar Yeşilköy’deki Balıkçı Hasan ve Sarıyer’deki Urcan. Özellikle Urcan kapandıktan sonra oradaki personel dağıldı. O insanların da yapacağı başka iş olmadığı için irili ufaklı işletmeler açtı. Kimisi başarılı oldu kimisi olamadı. Bu sayede Sarıyer’de balık restaurant sektörü gelişti” dedi.

“ÜRÜNLERİMİZ TAZE VE KALİTELİDİR”

Hristo’nun menüsü ile ilgili bilgiler veren Karakış, şunları söyledi: “Hristo’ya gelen misafirlerimiz balık yerine başka bir ürün tercih ederlerse, çok lezzetli yaprak ciğerimiz var. Bu bizim spesiyal ürünümüzdür. Boğaz hattındaki balık restaurantlarında yaprak ciğer yapan yok. Mezelerimizden ana yemeklerimize kadar tüm ürünlerimiz taze ve kalitelidir.”

“TARİHSEL BİR YOLCULUĞA ÇIKIYORLAR”

Müslüm Karakış ise,Yeşilköy, Tarabya, Yeniköy, Etiler ve Bebek’te balık restaurantları ağırlıkta. Hristo’nun diğer işletmelerden ayıran en önemli özelliklerinden biri de 1938 yılından bu yana varlığını sürdüren bir mekan olduğu için her bir köşesi tarih kokuyor. Mekanımıza gelen konuklarımız bir yandan muhteşem manzara eşliğinde yemek yerken, diğer yandan adeta tarihsel bir yolculuğa çıkıyorlar” diye konuştu.

“YETKİLİLERE SESLENMEK İSTİYORUM”

Karakış, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Hristo olarak satışını yaptığımız balıkların hepsi günlük ve tazedir. Gece geç saatlerde balık haline gidip sabahın erken saatlerinde geliyoruz. Bu sadece balıkta geçerli değil. Aynı zamanda mezelerde kullanılan ürünleri de günlük alıyoruz. Tabi menümüz oldukça lezzetli ancak ben bir kez daha yetkililere seslenmek istiyorum. Yıllar önce olduğu gibi bugün de sahil kenarlarında masalar olsun ve misafirlerimiz denize sınıf noktada yemeklerini yesinler. Umuyorum ki bununla ilgili gerekli çalışmalar yapılacak.”

Haydar Aliyev Cad. No: 170 Tarabya

Tel: 0212 262 05 35

GSM: 0532 380 18 78

Facebook: hristotarabya

Instagram: hristotarabya

Twitter: hristotarabya

www.hristorestaurant.com

SARIYER POSTA