Eğitim metotları ve konseptiyle Türkiye’de bir ilk olan Marte ile ilgili bilgiler veren genç sporcu ve girişimciler Yakup Cemil Güçlü ve Onur Teker, Marte’nin Phuket Adası’nda başlayan ve Sarıyer’de gerçeğe dönüşen hikayesini gazetemize anlattı.

Sarıyer’de dövüş sporları alanında faaliyet gösteren Marte Fighting Community; bu sporlara ilgi duyan kişilere uzman antrenörler eşliğinde hizmet veriyor. Bireylerin talebine göre özel ve grup dersleri seçeneği sunan Marte’de; Boks, Kickboks, Muay Thai, MMA, BJJ, Krav Maga, Crossfit, Strength & Condition, Functional Training, Pilates ve Yoga alanlarında eğitimler veriliyor. Başarılı birer sporcu olan genç girişimciler, Yakup Cemil Güçlü ve Onur Teker tarafından kurulan Marte Fighting Community’de, yerli ve yabancı profesyonel dövüş sporcuları da antrenman yapıyor.
ULUSLARARASI BAŞARILAR

Dövüş sporlarında dünyada uygulanan sistemleri Türkiye’ye getirmek amacıyla Marte’yi kurduklarını anlatan Yakup Cemil Güçlü, “Onur Bey ile birlikte eğitimimizin çok büyük kısmını yurt dışında tamamladık. Tayland’ın Phuket Adasında Muay Thai eğitimi aldık. Daha sonra dünyada uygulanan sistemleri birebir Türkiye’ye entegre edebileceğimizi düşünerek, ülkemize döndük. Phuket adasındaki eğitimimizle “Muay Thai Pad Holder” sertifikasını aldık. Yani bu sporun dört derecesinde de sertifikamız var. Bu sertifikaya sahip olan antrenörler, Muay Thai’nin tüm tekniklerini bir araya getirip öğretebilir. Muay Thai dışında Boks’ta da sertifika sahibiyim. Onur Bey’in, Muay Thai milli sporcusu olarak; Boks, Kickboks ve MMA’de sertifikaları var. Uluslararası alanda şampiyonluklar kazandık” dedi.
GÜÇLÜ: SARIYER DOĞAL SPOR ALANI

Sarıyer’i seçme nedenlerini açıklayan Güçlü, “Spor yapmak için doğal alanlara, sahil şeridine, ormanlara, yokuşlara, parkurlara sahip olması dolayısıyla Marte’yi Sarıyer’de açtık. Sarıyer’in sahip olduğu doğal özellikler bir sporcunun en büyük antrenman partnerlerini içinde barındırıyor” diye konuştu.
11 BRANŞ 10 UZMAN EĞİTMEN

Marte’de 11 farklı branşta alanında uzman ve sertifika sahibi 10 antrenörle çalıştıklarını dile getiren Güçlü, “Biz bu sporu yaptırırken, sizin profesyonel olmanızı beklemiyoruz. Ancak burada spor yaparken profesyonel bir dövüşçü nasıl antrenman yapıyorsa aynı antrenmanı size sunuyoruz. Antrenman programını kademeli bir şekilde artırarak uyguluyoruz.  2-3 aylık bir periyot geçtikten sonra bizim öğrencimiz, profesyonel bir dövüşçünün tüm antrenman metotlarını uygulayabilir hale geliyor” dedi.
ONUR TEKER: ÇOK YETENEKLİ DÖVÜŞÇÜLER VAR

Muay Thai sporunu Türkiye’de tanıtmak istediklerini belirten Onur Teker ise, “Türkiye’de çok yetenekli dövüşçüler var. Ancak doğru antrenman yapamadıkları için sadece lokal başarılar kazanıyorlar. Bu yüzden Marte’yi şubeleştirmek istiyoruz. Sarıyer’i temelde tutarak, değişik yerlerde küçük stüdyolar açmayı ve daha çok kişiye ulaşmayı hedefliyoruz. Önce İstanbul’un diğer ilçeleri, sonra Türkiye’nin birkaç ili ve ardından yurt dışında şubeler açmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“SAĞLIKLI OLAN HERKES YAPABİLİR”

Grup derslerinin 7 yaşından itibaren başladığını dile getiren Onur Teker, “Çocuklar için 7-11 ve 11-16 yaş kategorilerimiz var. Özel derslerimiz ise 6 yaşından itibaren başlıyor. 14-25 yaş arası gençlerden daha çok rağbet görüyoruz. Bu sporda üst yaş sınırı yok. Sağlıklı olan herkes yapabilir. Ancak belirli yaş üzeri sporcularımızdan, herhangi bir sorun yaşamamaları için sağlık raporu istiyoruz” dedi.
“ÇALIŞMALAR TEKNİK VE STRATEJİ ÜZERİNE”

Dövüş sporlarına meraklı insanlara önerilerde bulunan Teker, şöyle devam etti: “Buraya gelecek olan kişiler korkmamalı. Profesyonel bir sporcu olmak istemeyen, kendini geliştirmek için eğitim almak isteyen kişiler, dersler sırasında karşı darbeyle karşılaşmıyor. Burada işin tekniğini öğrenecek ve inanılmaz bir kondisyona sahip olacaklar. Eğer kişi, profesyonel olmak istiyorsa; tabii ki darbe içerikli antrenmanlar yapacak. Ama çalışmalar ağırlıklı olarak teknik ve strateji üzerine olacak.”
GÜÇLÜ: BEYNİ VE ALGIYI ÇALIŞTIRIYOR

Dövüş sporlarına genel bir önyargı olduğunu belirten Yakup Cemil Güçlü ise, “Şiddetle ilişkilendiriliyor, ama daha çok satranca benziyor. Dövüş sporlarını akıl ve taktikle uygulamanız gerekiyor. Yoksa istediğiniz kadar güçlü olun, antrenman yapın, bir yere varamıyorsunuz. Taktiğinizi, zekanızı doğru bir hamleyle uygulamanız gerekiyor. Bu özellikleriyle beyni ve algıyı çok fazla çalıştıran bir spor” dedi.
“SERTLİK, KONTROL İÇİNDE UYGULANMALI”

“Sporcunun antrenmanda antrenör bazlı bir sakatlık geçirmemesi gerekiyor” diyen Güçlü, antrenmanda gereken sertliğin belirli bir kontrol içerisinde uygulanması gerektiğini söyledi. Dövüş sporlarıyla birlikte kişilerin özgüven kazandığını kaydeden Güçlü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kişi kavgacı biriyse bile sahip olduğu özgüvenle daha uysallaşıyor. Çünkü gücünün farkına varıyor. Dövüş sporu, kişiye dışarıda kendini koruyabilme etkenini kazandırıyor. Daha önemlisi bu sporda bir dövüşçü, saniyenin onda birinde düşünür, karar alır ve o kararı uygular. Yani baskı altında yoğun çalışabilir. Bir ringi düşünün. Dövüşçü o ortamın içerisinde doğru düşünüp doğru karar alabilmeli ki maçı kazansın.”
“FİZİKİ ACILAR, RUHSAL ACILARIN ÖNÜNDEDİR”

Yakup Cemil Güçlü, insanların zaman zaman ruhsal ve fiziksel acılar yaşadığını ifade ederek, “Benim her zaman bir teorim vardır. Çoğu zaman fiziki acılar, ruhsal acıların önüne geçer. Mesela bugün çok canım sıkkın dediğiniz anda bir serçe parmağınız kırılsa, onun ağrısı size tüm acıları unutturur. Fiziki baskının altında bir insan düşünüp doğru karar alabiliyorsa işte o zaman dışarıdaki sosyal hayatında kontrolü daha doğru bir şekilde yapıyor. Boksta Türkiye’de çok üzerinde durulmayan Focus Mitt’i gösteren nadir antrenörlerden biriyiz. Burada beyne atak reflekslerini öğretiyoruz. Beyin stres altında korunma mekanizmasına girer. Biz bu yöntemle beyne, stres anında korunma değil atak yapma mekanizmasını kazandırıyoruz” şeklinde konuştu.
KUM HAVUZU GÜÇ VE KONDİSYONU KATLIYOR

Marte Fighting Community olarak antrenmanlarda kum havuzunu kullandıklarını dile getiren Onur Teker, “Yurt dışında pek çok örneği olan kum havuzunu Türkiye’de ilk kez biz kurduk. Eğer doğru antrenmanla yapılırsa sporcunun güç ve kondisyonu inanılmaz artırıyor. Kum havuzunda yapılan 5-10 dakikalık antrenmanla, 45-50 dakikalık antrenmana eş değer enerji harcanıyor” dedi.

Yakup Cemil Güçlü ve Onur Teker, sponsorları olan Alaçatı Fly-Inn Beach Çeşme’ye, sunduğu destek ve katkılardan dolayı teşekkür ederek, sözlerini tamamladılar.

Yeniköy Mah. Nuri Paşa Cad. 158/A Sarıyer
0212 262 79 62