İçerisinde bulunduğumuz Covid-19 salgını sürecinde yaz okulu konsepti ile çalışmalarını sürdüren Dünya Çocuk Akademisi, Bilim Kurulu, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın değerlendirmeleri sonucunda yüz yüze eğitim faaliyetlerine yeniden başladı.

Tüm dünyayı etkileyen corona virüs, ülkemizde eğitim sektörüne de ağır darbe vurdu. Geçtiğimiz eğitim ve öğretim yılında online eğitim uygulanırken, 2020-2021 döneminde ise yüz yüze eğitime geçildi.

ÇOCUKLARIN KİŞİSEL GELİŞİMİNE BÜYÜK KATKI

Bu kapsamda standart eğitim faaliyetlerine başlayan Dünya Çocuk Akademisi, gerekli tüm güvenlik ve hijyen önlemlerini aldı. 4 bin metrekarelik alanı ile hizmet veren kurum, eğitimin yanı sıra yüzme havuzundan sinema salonuna kadar birçok imkanı ile çocukların kişisel gelişimine de büyük katkı sağlıyor.

DCA KALDIĞI YERDEN DEVAM

Okul Öncesi Öğretmeni ve Okul Müdürü Esra Daş,"Salgın sürecinde okula gelemeyen çocuklar için kitaplar hazırlamıştık. O kitapları evlere göndererek, eğitim faaliyetlerimizi sürdürdük. Ayrıca Youtube üzerinden de derslerimiz devam etti. Dünya Çocuk Akademisi 29 Haziran'da kapılarını yeniden açtı ve faaliyetlerini sürdürüyor. Kurumumuz hizmete girdikten sonra eğitim kalitesinden kesinlikle ödün vermedik. Yeni eğitim ve öğretim sezonu öncesi gerekli tüm önlemleri aldık. Bir süre yaz okulumuzda eğitim verdik. Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu'nun değerlendirmeleri sonucu yüz yüze eğitime başladık. Haftanın 5 günü sabah 08.00 ile akşam 18.00 saatleri arasında açığız. Hafta sonu ise spor, İngilizce ve drama programları var. İçerisinde bulunduğumuz süreç nedeniyle aileleri bu etkinliklere davet etmiyoruz" ifadelerini kullandı.

"GEREKLİ TÜM ÖNLEMLERİ ALDIK"

Covid-19 salgınına karşı alınan önlemler ile ilgili bilgiler veren Daş, "Okulumuz 3 katlı ve çok sayıda koridor mevcut. Tüm koridorlarda ve sınıflarda hijyen noktalarımız bulunuyor. Çocukların kendi aralarında yaptığı her türlü alışverişte anında hijyen işleminden geçiriliyor. Bunların dışında her çocuk için özel KİT'ler hazırladık. Öğretmenlerimiz ve tüm çalışan personelimiz eğitim saatleri içerisinde mutlaka maske kullanıyor. Okulumuzun koridor, giriş ve veli bekleme alanlarına hijyen noktaları ekledik. Sınıf düzenlerimizi çocuklarımızın arasındaki mesafeye dikkat ederek tekrar dizayn ettik. Çocukların oyun saatlerinde her gün bir sınıfı aktif kullanıyor ve akşamında kullandıkları oyuncaklar dezenfekte edilerek ertesi güne hazır hale getiriliyor. Sınıf mevcudu 5-6 ile sınırlı. Her sınıfımızda 2 öğretmen bulunuyor. Bunların yanı sıra okulumuzda 2 adet giriş var. Yukarı girişi öğrenciler alttaki girişi ise öğretmenler kullanıyor. Akabinde de öğretmen ve personelin sabah okula gelişlerinde ateş ölçümleri yapılıyor. Dışarıdan geldiği kıyafetlerini değiştirmeleri de zorunlu. Ellerimizi dezenfekte ettikten sonra da okul ayakkabımızı giyiyoruz" diye konuştu.

"ÇOCUKLAR EĞLENEREK ÖĞRENİYOR"

Tam zamanlı İngilizce eğitimi hakkında konuşan İngilizce ve Yaratıcı Drama Öğretmeni Bahar Ojarova, "3-6 yaş grubu arasındaki çocuklara verdiğimiz tam zamanlı İngilizce eğitimlerimiz Oxford University ve Cambridge'e benzeyen bir program. Bununla ilgili dijital programımızda Jump in kitabını kullanıyoruz. Ders kitaplarımız Jump in Stourter, Jump in A ve Jump in B seviyesinde. Ayrıca bazı kitaplarımızda hikaye anlatımları var. Bu sayede çocuklar eğlenerek öğreniyorlar. Bunların yanı sıra şarkı söyleyerek de ders yapıyoruz. Bununla ilgili ritüellerimiz var. Derse geldiğimizde bir oyun oynuyoruz. Buna da yaratıcı drama kattık. Aslında bu da bir çeşit oyun. Bir bilgiyi öğrenirken kendimizi öğrendiğimiz nesnenin yerine koyuyoruz. Farklı bir milletten olan çocuklar ile sürekli İngilizce konuşurken, İngilizce bilmeyen çocuklar ile de Türkçe ağırlıklı iletişim kuruyoruz. Bir bakıma bu yabancı çocukların olması büyük bir avantaj. Çünkü yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda 'İngilizce bilmiyorum. Ben konuşamam' kaygısı yok. Bu yüzden biri İngilizce konuştuğunda karşısındaki merak edip daha kolay öğrenebiliyor. Bu durum bizim için de olumlu. Bir bakıma dil eğitiminde bizim yardımcımız oluyorlar" şeklinde konuştu.

"EV ÖDEVİ VERMEYİ TERCİH ETMİYORUM"

Ojarova, "Çocuklara ev ödevi vermeyi tercih etmiyorum. Sadece evde bir hayvan çizmelerini ve bana göstermelerini isteyebilirim. Onun dışında ödev vermiyorum. Çünkü çocuk doğası gereği oyun oynamalı. Ders sınıfta yapılmalı. Bizim sınıflarda yaptığımız etkinlikler de sadece ders üzerine değil. Çocuklar oyun oynayarak ve eğlenerek öğreniyorlar" dedi.

"YABANCI DİL KONUSUNDA ZORLAMASINLAR"

Ailelere mesaj veren Ojarova, şunları söyledi: "İngilizce dünya genelinde kabul görmüş bir dil olduğu için ebeveynler çocuklarının konuşmasını ister. Fakat anne ve babalar çocuklarına zorlama ile herhangi bir dil öğretmeye çalışmamalı. Çünkü günümüz çağında çocuklar çok hızlı bir şekilde öğreniyor. Artık bilgi çağındayız. Bu çağda çocuklar bize bir şeyler öğretiyor. Aslında onlar bizim öğretmenimiz. Durum böyle olunca bu yaştaki çocuklar duyduğu her şeyi aklına yazıyor. Bu yüzden zorlamalarına gerek yok. Eğer zorlayarak bir şey öğretmeye kalkarsanız çocuk zamanla ondan nefret edebilir"

Ağaoğlu Maslak 1453 A-1 Blok Sarıyer

0850 303 03 28 - 0212 924 93 46

www.dunyacocukakademisi.com

www.dcmaslak.com

İnstagram: dcamaslak

SARIYER POSTA GAZETESİ