GEN YAPI İnşaat- Gayrimenkul- Yatırım Danışmanlığı’nın sahibi Gencay Çiftci, İmar Barışı Yasası ile ilgili gazetemize önemli açıklamalarda bulundu.

Milyonlarca vatandaşın umutla beklediği ve uzun uğraşlar sonucu çıkarılan İmar Barışı kapsamında verilen yapı kayıt belgesi hakkında konuşan Çiftci, süreç hakkında çarpıcı ifadeler kullandı.

Gencay Çiftci’nin gazetemize yaptığı açıklamalardan satır başları:

20 yıllık tecrübeli ile Sarıyerlilere hizmet veriyor

Sarıyer’de toplamda 20 yıldır hizmet verdiklerini belirten Çiftci, “GEN YAPI İnşaat- Gayrimenkul- Yatırım Danışmanlığı bir aile şirketidir. Totalde baktığınızda Sarıyer’de 20 yıldır hizmet veriyoruz. Gayrimenkul sektörüne ise özellikle son 5 yıldır ağırlık veriyoruz. Gayrimenkulde ise daha çok arazi işleri yapıyoruz. Bölge olarak Gümüşdere, Kısırkaya, Demirciköy, Uskumruköy, Zekeriyaköy, Kanal İstanbul bölgesi ağırlıklı olarak iş yaptığımız yerlerin başında geliyor. Tüm bu işleri de teknoloji ile entegreli bir şekilde yapıyoruz. Mümkün olduğunca teknolojiyi en üst seviyede kullanan bir firmayız” dedi.

“Portföyümüzü Türkiye’nin geneli”

GEN YAPI’nın hedeflerini anlatan Çiftci, “Firma olarak hedefimiz piyasada ki aynı işi yapan mevcut markalar gibi geniş şubeleri olan, yerel ve milli bir gayrimenkul firması oluşturmak. Bu noktada çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Başta gayrimenkul gündemini takip ederek çağa ayak uyduruyoruz. Statik değil, dinamik ve gelişen bir firmayız” diye konuştu.

“Müşterilerimize detaylı rapor sunuyoruz”

“Müşterilerimizi, satılık bir araziyi alıcı ile buluşturup üzerine katma değer üreterek ortak bir paydada buluşturma görevini üstleniyoruz” diyen Çiftci,“Bu kapsamda öncelikle bir eksper raporu hazırlayıp piyasa araştırmasını yapıyoruz. Bunun akabinde değerleme raporu hazırlıyoruz. Satıcı konumunda ki mal sahibine o yer ile alakalı dosya sunuyoruz. Aynı şekilde alıcı olan tarafa o bölge ile alakalı detaylı bir sunum yapıp, o yeri neden alması gerektiğini anlatıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Ülkenin yarım yüzyıldır kanayan yarısı”

Geçtiğimiz aylarda meclisten geçen İmar Barışı Yasası’nın çıkış kaynağı hakkında konuşan Çiftci, “Öncelikle bu yasaya neden ihtiyaç duyulduğu konusu üzerine düşünmek gerekiyor. Ülkemizin yarım yüzyıldır imar ile alakalı çok ciddi manada sıkıntısı var. Özellikle 1950’li yıllardan itibaren oluşan göç dalgasının getirmiş olduğu düzensiz ve çarpık yapılaşma bu sorunu ortaya çıkardı. Aradan geçen 50 yılı aşkın sürede kartopu misali büyüyen imar problemi adeta bir çığ felaketine dönüşmüştü. Bu bağlamda incelediğimiz ülke genelinde resmi olmayan 13 milyon kaçak bina mevcut. Dolayısıyla buna belli bir noktada dur demek gerekiyordu. Devlet otoritesi olarak bunu engellemenizin 2 yolu var. Birincisi bu 13 milyon kaçak yapının hepsinin yıkılma talimatını vermek. İkincisi ise çıkarılan yasada olduğu gibi tarih sınırı koyup o tarihten önce birkaç istisna dışında kaçak binaları yapı kayıt belgesi ile kayıt altına almak. Bu kanunun çıkış temel dayanağı budur” diye görüş belirtti.

Yapı kayıt belgesine başvuru sayısı

Türkiye genelinde mevcut olan kaçak yapılar ve imar barışına yapılan başvurular ile ilgili konuşan Çiftci, “Yaptığımız değerlendirmeler sonucunda kaçak olan 13 milyon yapıdan yaklaşık 4 milyonu bu yasadan faydalanarak yapı kayıt belgesine başvurdu. 900 bin civarındaki kaçak binada yapı kayıt belgesini aldı” bilgisini verdi.

“Komplike yapılara ağırlık veriyoruz”

Firma olarak kendilerine gelen vatandaşlara verdikleri hizmeti anlatan Çiftci, “GEN YAPI olarak imar barışı ile ilgili yaptığımız iş daha çok komplike yapılarla alakalı. Misal çoklu konutlar var. 20 daireli binada bulunan katların sahipleri farklı. Kanuna göre o binanın tek seferde ve aynı anda başvuru yapması gerekiyor. Bu noktada biz devreye giriyoruz. Apartmanda toplantılar düzenleniyor. O görüşmelerde kat maliklerine yasanın ne olduğunu, hangi süreçlerden geçilmesi gerektiğini ve neden müracaat yapılması gerektiğini anlatıyoruz. Ve kendilerinin tespit ettiği yönetici üzerinden teknik verileri toplayarak o yapı ile ilgili tüm resmi işlemleri vatandaş lehine tamamlıyoruz. Zekeriyaköy, Kilyos, Uskumruköy gibi yerleşim yerlerinde imar barışı ile alakalı ciddi çalışmalar gerekiyor. Biz bu süreci anlatan bir rapor hazırlıyoruz. Başvurunun yapılacağı konusunda fikir birliğine vardıktan sonra oraya gidip her daireyi teknolojik aletlerimiz ile brüt ölçümlerini yapıyoruz. Bütün blokların dıştan dışa ölçümlerini yapıp kapalı alan metrajlarını ve bağımsız alanlarını belirliyoruz. Blokları fotoğraflayıp sokak rayiçlerini çıkarıyoruz. Sonra orada tayin ettikleri yetkili kişiyi ofisimize davet edip sisteme girdikten sonra kendilerine tahakkuklarını teslim ediyoruz. Bu yerlerde kat mülkiyetine geçileceği için sıra ikinci aşamaya geliyor. Birlikte çalıştığımız mimarlık ofisi o yapının komple yeni projesini çiziyor. Bütün bağımsız bölümleri, asansörü, ortak alanları vs. şuan ki güncel halini ortaya çıkarıyor. Daha sonra biz bunu bakanlığa ve belediyeye onay almak için gönderiyoruz. Gelen olumlu cevabın ardından tapu işlemleri başlıyor. Tüm resmi işlemler bitene kadar her türlü desteği firma olarak sağlıyoruz. Çünkü bu işleri organize edecek firma olmadığı takdirde vatandaşlar yanlış bilgiler ile hareket edebiliyor” şeklinde konuştu.

Çiftci: “Ülkemizin kanayan yarası”

Kanunun çıkmasının ardından yapı kayıt belgesine yapılacak olan başvurular kapsamında vatandaşı yanlış bilgilendirerek maddi zarara uğratan kişilerin olduğuna dikkat çeken Çiftci, şöyle konuştu: “Yapı kayıt belgesi işlemleri ile ilgili yardımcı olacağız deyip vatandaşı kandıran şahıslar ortaya çıktı. Daire başı binlerce lira alındığını duyuyoruz. Maalesef ülke olarak böyle bir kanayan yaramız var. Ancak burada dikkat çekmek istediğim bir husus var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sosyal medya, telefon ve birçok kanaldan vatandaşlarımızı bilgilendirici paylaşımlarda bulunuyor. Devlet, vatandaşın hiçbir yere bağımlı olmadan işlemlerini kendisinin yapabileceği bir sistem kurdu. Yani bir mülk sahibi dilerse hiçbir şahıs ve kuruma ihtiyaç duymadan e-devlet üzerinden gerekli başvuruları yapabilir. Firma olarak imar barışı ile alakalı verdiğimiz hizmet bunun tamamlayıcı kısmını kapsıyor. Örnek vermek gerekirse; dairenin sahibi farklı bir şehirde. Gelmesinin imkanı yok ve bunun yaptırabileceği kimse de yok. İşte burada biz devreye giriyoruz. Gerekli tüm işlemleri yakından takip ederek gerekli evrakları hazırlayıp başvuruyu yaptıktan sonra, tahakkuku mülk sahibine gönderiyoruz.”

“Boğaziçi İmar Kanunu kaldırılmalı”

2960 sayılı Boğaziçi İmar Kanunu’nun kaldırılması gerektiğinin altını çizen Çiftci, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Boğaz’da çok ciddi manada sıkıntıya sebebiyet veren bir yasa. Bu kanun sadece Sarıyer ile alakalı değil. Bunun içerisinde Beşiktaş, Üsküdar ve Beykoz’da mevcut. Bu 4 ilçenin imar durumunu uygulayan ve yöneten kurum Boğaziçi İmar Müdürlüğü. Bu yasa çeyrek yüzyıldır İstanbul’un Boğaz’ını yönetemiyor. Çünkü 2960’ın özü durdurmaya yönelik. Yani bu tarihten itibaren bu bölgelerde çivi dahi çakamazsın diyor. Fakat gün geçtikçe hayat devam ettiği gibi değişmeye de devam ediyor. Engelleyerek bir yere varamayız. İmar probleminin başlıca nedenlerinden biri de bu kanundur. Ve kesinlikle kaldırılmalıdır. Burada bir belediye varsa ilçeden de o belediye sorumlu olmalı, İBB değil.”

Merkez Mah. Şehit Sinan Eroğlu Sok. No:19/B Sarıyer

Telefon: 0212 242 44 44

Mobil: 0553 747 33 33

www.genyapi.com

[email protected]