Sarıyer Spor Kulübünün eski başkanlarından iş adamı İbrahim Bozan, ikinci kez İstanbul Ticaret Odası (İTO) Emlak Müşavirliği Komitesi Başkanı ve İTO Emlak Komitesi Başkanı seçilmesinin ardından Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu’nun sorularını yanıtladı. Kendisini bir ‘Sarıyer sevdalısı’ olarak tanımlayan Bozan; Sarıyer Spor Kulübünden Zekeriyaköy’e, oda başkanlığından IB Ege Group’a, emlak sektöründen gündeme kadar geniş yelpazede samimi açıklamalarda bulundu.

“En büyük mirasım Sarıyer başkanlığı”

2009-2010 yıllarında Sarıyer Spor Kulübü Başkanlığı yapan İbrahim Bozan, çocuk yaşlardan beri futbola büyük sevgi duyduğunu söyledi. Gençliğinde amatör olarak futbol oynadığını belirten Bozan, “Göztepe’nin çeşitli yaş kategorilerinde amatör olarak futbol oynadım. 5912 lisans numarasıyla 1983 yılına dayanan hakemlik geçmişim var. Kısa hakemlik maceramın ardından hakem gözlemciliği yaptım. Doğma büyüme Sarıyerli değilim ancak kendimi Sarıyer’e ait hissediyorum. Bu sevgiyle Sarıyer Spor Kulübünde uzun yıllar yöneticilik yaptım. Daha sonra 2009-2010 yıllarında başkanlık görevini üstlendim. Torunlarıma bırakacağım en büyük miras Sarıyer Spor Kulübü başkanları arasında yer almış olmamdır. Ben her ne kadar İzmir’de doğmuş olsam da Sarıyer’i bir başka seviyorum. Bu nedenle ilk önce Sarıyerliyim sonra Galatasaraylıyım daha sonra Gözetepeliyim” dedi.

“Sarıyer’i daha iyi yerlerde görmek istiyoruz”

Sporun toplumlar için birleştirici unsur olduğuna dikkat çeken İbrahim Bozan, şöyle devam etti: “Spor camiaları ve meslek örgütleri siyasetten uzak ve partiler üstü olmalı. Ancak bu şekilde oldukları zaman fayda sağlayabilirler. Sarıyer Spor Kulübü hem bizim dönemimizde hem de sonrasında siyasallaşmadan futbola hizmet ediyor. Bizler yılların köklü camiası Sarıyer’i daha iyi yerlerde görmek istiyoruz. Maalesef ekonomik koşullar kulübü bir yere kadar getirebiliyor. Sarıyer olarak sabretmemiz lazım. Gençleri takıma takviye ederek, uzun süre birlikte oynayan, Sarıyerlilik bilinci kazanan oyunculara ihtiyacımız var. Sarıyer emekli futbolcu ve antrenör cenneti. Ne yazık ki biz bunları gençlerle bir araya getirip bilgi ve birikimlerinden faydalandıramadık.”

“Bir kez daha Sarıyer’e başkan olmak isterim”

Sarıyer Spor Kulübü’nde başkanlık yaptığı döneme dair değerlendirmelerde bulunan Bozan, “2009-2010 yıllarındaki başkanlığıma baktığım zaman Sarıyer’e kattıklarımızın yanında bugün, ‘Keşke şunu şöyle yapsaydık’ dediğim şeyler de var. Bunlar tecrübeyle de ilgili. Eğer ekonomik şartlar ve kulüp koşulları el verir, camiamızdan da davet gelirse bir kez daha Sarıyer’de başkanlık yapmak isterim. Bunun için ön hazırlık yapmak, yapılanmak ve sistemli olmak lazım” diye konuştu.

“Zekeriyaköy, villalar köyü olarak kalmalı”

Sarıyer ilçesinin dünyada eşi benzeri olmayan güzelliklere sahip olduğunu vurgulayan İbrahim Bozan, “İlçenin sahip olduğu bu yapıyı korumamız lazım. Zekeriyaköy, Uskumruköy gibi özel mahallelerde yoğun yapılaşmaya izin verilmemeli. Zekeriyaköy’ün rezidans bölgesi değil villalar köyü olarak kalmasını tercih ederim. Aksi halde bölgenin kendine has dokusunu kaybederiz. Zekeriyaköy’e kat kat binalar inşa eder, bölgeyi adeta Bahçeköy haline getirirseniz her şeyi mahvedersiniz. Bu açıdan hem belediyeye hem yatırımcılara büyük görev düşüyor. Zekeriyaköy’ün İsviçre’deki kasabalara benzeyen, şehre ulaşımı kolay aynı zamanda doğayla iç içe olan özelliğine sahip çıkmalıyız” ifadelerini kullandı.

“Odalar arasında birlikteliği ve uyumu sağladık”

Göreve ilk kez 2013 yılında seçildiğini dile getiren İTO Emlak Müşavirliği Komitesi Başkanı ve İTO Emlak Komitesi Başkanı İbrahim Bozan, “Bu yıla kadar sektörün iki önemli sıkıntısı vardı. Yeni bir yasa hazırlanma süreci gündemdeydi. Hem İstanbul’da hem Türkiye genelinde, odalar arasında bir anlaşmazlık vardı. Herkes mesleğe iyi niyetle hizmet etmesine rağmen farklı farklı taslaklar çıkıyordu. Göreve geldiğimizde ilk olarak İstanbul’daki odalar arasında birlikteliği ve uyumu sağladık. Daha sonra Ankara, İzmir, Bursa, Samsun, Kayseri gibi farklı şehirlerdeki oda temsilcileriyle ortak yol izlemeye başladık. 13 Şubat 2015 tarihinde Türkiye’deki tüm sektör temsilcilerini İTO’da bir araya getirdik ve ortak yasal metne imza attık. 16 farklı ilde toplantılar ve çalıştaylar düzenledik. Emlak komisyon oranlarını yüzde 2’den yüzde 3’e çıkardık” dedi.

“Gayrimenkul Bilimler Fakültesi kurulmasını istiyoruz”

Piyasadaki emlakçıların yüzde 80’inin eğitim almadığını kaydeden Bozan, “Yeni yeni meslek yüksek okulları oluşmaya başladı. Biz sektördeki eğitimli insan açığını gidermek için İstanbul Ticaret Üniversitesinde Emlakçılık Eğitim Sertifika programları oluşturduk. Bugüne kadar 100 arkadaşımız sertifikalarını aldı. Eğitimlerimiz devam ediyor. Yüksek öğretim alanında da çabalarımız var. Önümüzdeki dönem daha eylemsel işlere imza atacağız. Biz Türkiye’de Gayrimenkul Bilimler Fakültesi kurulmasını istiyoruz. Buradan çıkacak öğrencilerin branşlara ayrılmasını, daha kalifiye meslek gruplarının gelmesini amaçlıyoruz” diye konuştu.

“En büyük sorunumuz kayıt dışı emlakçılık”

Sektördeki en büyük sorunun kayıt dışı emlakçılık olduğunu belirten İTO Emlak Müşavirleri Odası Başkanı İbrahim Bozan, bununla ilgili mücadele verdiklerini söyledi. Bozan, şöyle devam etti: “Ben aynı zamanda İTO Meclis Üyesiyim. Bu sayede sektörün sorunlarını daha üst mercilere daha kısa zamanda iletme imkanı buluyoruz. Kayıt dışı emlakçılıkla mücadele kapsamında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından bizim de katkı verdiğimiz bir yönetmelik çıkarılacak. Yönetmelik çıktığında bu işin normları, standartları ve yaptırımları olacak. Emlakçılık, dünyada saygın bir meslek. Biz bunu Türkiye’de daha saygın bir hale getirmek zorundayız. Avrupa ve ABD menşeli kurumsal emlak firmaları var. Yerli firmaların bunlarla rekabet edebilmeleri güçleşiyor. Biz bir sistem kurup yurt içindeki emlakçıların kendi içinde portföy dağılımını sağlamayı hedefliyoruz.”

“Yüksek faiz oranları olumsuz etkiliyor”

Başkan Bozan, Türkiye’de konut sektöründe bir daralma yaşandığına dikkat çekerek; “İnşaat sektörü Türkiye ekonomisi için çok önemlidir. Sağladığı istihdam ile işsizlik oranının azalmasına büyük katkı yapıyor. Piyasayı olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri de yüksek faiz oranları. Dünyada mortgage faizleri yüzde 1’in altında olmasına rağmen Türkiye’de yüzde 1,5’lere kadar çıkan oranlar var. Bu şekilde kimse ev sahibi olamıyor. Yüksek faizlerin olduğu bir ortamda insanlar kredilere giremiyor. Döviz kurlarındaki yükselmeler de insanları beklemeye itiyor. Tüm bunların yanında Türkiye’nin doğum oranlarına ve deprem riskine baktığımız zaman, özellikle kentsel dönüşüm anlamında inanılmaz derecede konut ihtiyacımız var. Başarı için iyi fizibilite çalışmaları hazırlayarak; doğru projeleri doğru bölgelerde yapmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“IB Ege Group olarak 25 bin konut yönettik”

Aynı zamanda sektörün güçlü temsilcilerinden IB Ege Group’un Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten İbrahim Bozan, şirketin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Bozan, “IB Ege Group, bugüne kadar 100 bine yakın konuta yönetim planları hazırlamış, kat irtifakı sistemleri kurmuş, 25 bin konutu yönetmiş, bünyesinde 300 civarı personel çalıştıran bir şirket. IB Ege Gruop’un ana çalışma alanları; bina yönetimi, yeni yapılan binalara işletme ve yönetim danışmanlığı yapmaktır. Şirketimiz ayrıca gayrimenkul, denetim ve sistem alanlarında hukuksal danışmanlık hizmeti veriyor” dedi.

“İstanbul’un en büyük projelerine imza attık”

IB Ege Group’un profesyonel hizmetini profesyonel yöneticiler ve ekiple gerçekleştirdiğini dile getiren İbrahim Bozan, “Biz İstanbul’un en büyük projelerine imza atmış bir şirketiz. İstinye Park’tan Zorlu Center’e, Büyükyalı’dan Piyalepaşa’ya, Sea Pearl’dan Özdilek AVM’ye kadar birçok dev projenin iletişim danışmanlığını yaptık. Antalya, Bodrum ve İzmir’de de büyük projelerimiz var. İyi bir hinterlanda sahibiz. Uluslararası fonlarla çalışıyoruz. Yüksek arazi ve bina satışlarına aracılık ediyoruz. İstanbul Uluslararası Finans Merkezi’nin tüm alt yapı, yönetim planı ve kanun düzenlemelerini biz yapıyoruz. Ben Ağaoğlu markasının yönetim hizmetleri şirketinin de yönetim kurulu başkanıyım. Bütün bu operasyon içerisinde amacım, insanlar için kaliteli, sağlıklı ve daha makul fiyatlı aidatların olduğu siteler yaratmaktır” şeklinde konuştu.