AK Parti’nin seçim vaadi olarak asgari ücreti 1300 TL’ye çıkarma sözü iş ve emek dünyasında tartışma başlattı. İşadamları ortaya çıkacak mali yük için işsizlik sigortası fonunu adres gösterirken “Üretimi bırakırız” tehdidi yapan da çıktı. Emek örgütleri ise bu artışın bile yeterli olmadığı görüşünde.
Asgari ücret 1.300 lira olacak ama maliyeti işveren mi, devlet mi, emekçi mi üstlenecek? Partilerin asgari ücret vaatlerine seçim öncesi sessiz kalan iş dünyası şimdi neredeyse kıyameti koparıyor. ‘Üretimi bırakıp yurt dışına gideriz’ diyen de var, asgari ücretteki işveren maliyetlerinin tamamının işsizlik sigortası fonundan karşılanmasını isteyen de.

Emek örgütleri ise asgari ücretin 1.300 liraya çıkmasının çalışan kesim için bir refah sağlayacağını belirtse de bu oranların yeterli olmadığı ve çalışanların Türkiye’nin büyümesinden pay alması gerektiği noktasını birleşiyor.

5 milyon kişi

Şu anda Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre yaklaşık 14 milyon sigortalı çalışanın, 5 milyonu aşkın kişisi asgari ücretle çalışıyor. Ancak bazı işverenler daha az prim ödemek için neredeyse 5 milyon kişinin 2 milyon 250 bin kişisini asgari ücretli gösteriyor. Bu kişilerin sadece kayıt altında olan asgari ücreti değişeceğinden işverenin ödediği SGK işveren primi ve işsizlik sigortasında 65 lira ek maliyet oluşturacak. Asgari ücretin 1.300 liraya çıkmasının işverene yıllık maliyetinin ise 16.2 milyar lirayı bulacağı iddia ediliyor.

Zaten teşvik var

İşveren örgütleri asgari ücret artışı karşılığında ilave teşvikler sağlanmasını istiyor. İŞKUR 48 aya kadar SGK işveren payını ödemekte ve bu destek çeşitli çalışan kategorilerini kapsıyor. Öte yandan 2008’den bu yana Hazine işverenlerin SGK payının yüzde 5’ini karşılıyor. Bu ana kalemler dışında pek çok başka istihdam teşviki de söz konusu. Yeni teşviklerle, asgari ücret artışının getirdiği yükün önemli bir bölümü genel bütçeye ve işsizlik sigortası fonuna yansıtılmak isteniyor.

Asgari ücret artışının bir diğer potansiyel bedeli ise uzun zamandır gündemde olan Kıdem Tazminatı Fonu ve kiralık işçilik ve diğer esnek istihdam türleri. Bunlar yeniden ısıtılarak gündeme getiriliyor. Hükümet yüzde 30’luk asgari ücret artışını dengelemek için, daha önce iş dünyasına vaat ettiği esnek ve güvencesiz yeni çalışma biçimlerini gündeme getirecek.

Tamamını devlet karşılasın

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, “Bize asgari ücretin getirdiği 16 milyar liralık bir yük var, bunun en azından yarısını devletimizden talep ediyoruz. Hükümetimiz bunun tamamını da verecek kapasitede. İşsizlik fonunda birikmiş 86 milyar lira para var, o fonda biriken paradan verilebilir. Bu talebi karşılayacak fonlar Türkiye’de var” dedi.

Çağlar, asgari ücrette artışın, asgari ücretle çalışanlar dışında diğer çalışanların da zam talebine yol açacağına dikkat çekti. Yeni asgari ücretle oda aidatının 135 liradan 165 liraya yükseleceğini belirten Çağlar, asgari ücretle hesaplanan birçok ücretin bu artıştan etkileneceğini kaydetti.

graf2