Son yıllarda riskli alan kararları, açılan davalar, yapılması planlanan projeler ile adından sıkça söz ettiren Fatih Sultan Mehmet Mahallesi ve Baltalimanı Mahallesi, bu kez kazandığı dava ile gündeme geldi.

Geçtiğimiz yıllarda riskli alan ilan edilen ve hazırlanan 3 bin 500 konutluk plan ile tartışma konusu olan Fatih Sultan Mehmet Mahallesi ve Baltalimanı Mahallesi, bu kez iyi bir haberle gündeme geldi. Mahalle sakinleri açtıkları plan iptal davasını kazandı.

Baltalimanı Mahalle Muhtarı Ali Haydar Aslan ve Fatih Sultan Mehmet Mahallesi Dayanışma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Celal Keçili, bundan sonraki süreç ile ilgili Sarıyer Posta Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu’na özel açıklamalarda bulundu. İkili, “Haklı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” mesajını verdi.

Davayı vatandaş kazandı

Konuyla ilgili konuşan Fatih Sultan Mehmet Mahallesi Dayanışma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Celal Keçili, “FSM ve Baltalimanı Mahallesi, 2014 yılında riskli alan ilan edildi. Açılan dava neticesinde karar kaldırıldı ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2016 yılında iki mahalleyi bir kez daha riskli alan ilan etti. Mahalle sakinleri bu şoku atlatamadan 3 bin 500 konutluk plan ile bir kez daha hayal kırıklığı yaşadı. Sarıyer Posta Gazetesi’nin 2015 yılında ortaya çıkardığı projeye göre, konutlar villalardan oluşuyordu. Bunun üzerine her iki mahalle Beşiktaş’taki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne yaklaşık 4 bin kişi itiraz dilekçesi verdi. Ardından toplam 3 bin 129 kişi 6. İdare Mahkemesi’ne plan iptal davası açtı. İlk mahkemede hakim bilirkişi tayin etti. Bilirkişinin hazırladığı rapor doğrultusunda davayı biz kazandık. Bunun yanı sıra Ankara’da bulunan Danıştay 14. Daire de’ bir davamız daha var. O da riskli alan kararının kaldırılması için açıldı ve dava devam ediyor. Bu mücadelemizde Sarıyer Mahalleler Birliği ile koordineli çalışıyoruz. Çünkü mülkiyet sorunu tüm Sarıyer’in mahallelerinde çeşitli projelerle karşımıza çıkıyor” dedi.

“Birlikteliğimiz hiçbir zaman bitmeyecek”

Baltalimanı Mahalle Muhtarı Ali Haydar Aslan, “Baltalimanı ve FSM bir elmanın iki yarısıdır. Bizim burada ayrımız gayrımız yok. İnsanı yeterince kutuplaştırdılar ancak biz birlikteliğimizi sürdürüyoruz. Bunun neticesini de aldık. Türkiye genelinde olduğu gibi bu iki mahallenin de mülkiyet sorunları bulunuyor. Sarıyer genelinde gecekonduların yoğunlukta olduğu bölgelerin de lokomotifi konumunda yer alıyoruz. Bu yüzden direncimizi siyasiler kırmaya çalışıyor. Çünkü haklı olduğumuz davamızda geri adım atmıyoruz. İstanbul’un genelinde bu tarz sorunlarla boğuşan insanlar bizi örnek gösteriyor. Sarıyer Belediye’si de bizim verdiğimiz mücadele ve baskımız üzerine itirazlarını yaptı. Yani halkın gücünü yanına alan Belediyemiz 1 adım yerine 3 adım atıyor. Ayrıca Şükrü Genç başkanımız bir duruş sergiliyor. Kendisi de bu tarz sorunları iyi bildiği ve bu mücadeleyi takip edeceği için kendisine destek verdik. Mahallelerde vatandaşlar mülkiyet meselesi olduğu zaman tüm siyasi görüşleri bir kenara bırakıp ‘mülkiyetim ile ilgili nasıl hukuki güvence alabilirim’ düşüncesini taşıdığını görüyorum. Mahalleye gelen siyasiler verdikleri sözleri yerine getirmediler. Bunu vatandaş çok iyi biliyor. Bu yüzden birlikteliğimiz hiçbir zaman bitmeyecek” ifadelerini kullandı.

“Bölgenin rantını mahalle sakinleri yiyecek”

“Her iki mahalle sakinlerinin bu davaya sahip çıktığı için biz bu olumlu sonuçları alıyoruz” diyen Aslan, “Ancak mücadelemiz burada bitecek mi? Bitmeyecek. Çünkü davalarımızı kazanmamıza rağmen karşı taraf sürekli üst mahkemeye dava açıyor. Açıkçası bu davaları açtıkça biz daha çok motive oluyoruz, daha fazla kenetleniyoruz. Her iki mahallenin toplam nüfusu 50 bin. Yani 50 bin vatandaşı ilgilendiren bir dava. Bizim tek derdimiz evlerimize sahip çıkmak. Yerinde dönüşüm istiyoruz. Onun dışında herhangi bir siyasi beklentimiz yok. Devlet 2B Yasası gibi bir yasa çıkarsın, bu bölgede kimsenin bütçesini zorlamayacak bir bedel belirlesin. Biz de o bedeli ödeyerek tapularımıza kavuşalım. Bizler buraya geldiğimizde yerleşim yeri yoktu. Bu mahalleleri burada yaşayan insanlar kurdu. Ancak ilerleyen yıllarda rantı yükselince bazı kimseler göz dikti. Ancak şunu bilmeliler ki burada bir rant varsa onu da bu bölgenin halkı yiyecek. Konuyla ilgili mahalle sakinlerimizi ilerleyen günlerde yapacağımız toplantılarla bilgilendireceğiz” diye konuştu.